Ruh sağlığı için sanat

Ruh sağlığı için sanat

01.09.2019 10:11
Güncellenme:
Takip Et:

İşte eylül geldi çattı... Dilimin ucunda ve kalbimde ha bire eylül şiirleri... Belki de Türkiyemin içinde bulunduğu yalnızlıktan, çelişkilerden, tehditlerden, bu ha bire şiire sığınma gereksinimim... En çok da hukuksuzluğun ve haksızlığın hoyratça yaşamları un ufak etmesinden...

Eylül ayı İstanbul’a plastik sanatların egemenliğinde geliyor. Eylülün ilk yarısında açılmasını büyük bir sabırsızlıkla beklediğimiz, sürprizlerle dolu Vehbi Koç Vakfı’nın yeni mekânı Arter... 14 Eylül’de başlayacak olan İKSV’nin düzenlediği İstanbul Bienali... Bienale paralel sayısız heyecan verici sergi... 12-15 Eylül’de Türkiye’den ve dünyadan çağdaş sanatçıları buluşturan “Contemporary Istanbul”... Önümüzdeki günlerde bu sayfalarda hepsiyle haşır neşir olacaksınız.

Ben daha çok gecikmeden dikkatinizi eylüldeki müthiş bir sahne olayına çekmek istiyorum. Tiyatro festivaline henüz vakit var (13 Kasım-1 Aralık).Ancak duyduk duymadık demeyin 16 ve 17 Eylül’de “Sutra” İstanbul’da.

Sutra: Ruh ve bedenin uyumu
İçinizde anımsayan olabilir. 10 yıl önce bu gösteriyi yine İstanbul Tiyatro Festivali’nde izlediğimizde yer yerinden oynamıştı. O gün bugün tüm ülkeleri dolaşıyor.

Olayın mimarı, yönetmen ve koreograf Sidi Larbi Cherkaoui. Tam âşık olunacak adam! Her yaptığına hayranım. Olayın tasarımcısı, Turner ödülü sahibi İngiliz heykeltıraş Antony Gormley. Müziği besteleyen Polonyalı Symon Brzoska.

Dansçılar: Çin’in Henan eyaletinde, (kökleri Hint rahiplere uzanan) Shaolin Budist Tapınağı’nda yaşayan, Kung Fu, gölge boksu ve Tay-Çi gibi dövüş ve savunma sanatlarında uzman 17 keşiş...

Bu farklı kültürlerin buluşmasından ortaya çıkan “Sutra”, geleneksel olanla çağdaş yaklaşımı buluşturuyordu. Devinim ve tasarım ile müziği, ayinle gösteriyi, Doğu ile Batı’yı buluşturuyordu. Ama aynı zamanda ironik ve mizahi bakışla klişeleri yıkıyor, sahnede farklı bir gerçeklik yaratıyordu.

Antony Gormley’in tasarladığı insan boyunda 20 kadar kutu, hem keşişlerin yaşadığı / oynadığı / tapındığı mekân hem de bir araya gelip dağ, tapınak, saray oluyor; ayrılıp sütun oluyor, yan yana sıralanıp sınır oluyor, üst üste yükselip duvar oluyordu.

Sonuçta 1 saatlik eser ruh ve bedenin uyumunu, dengesini, bütünlüğünü gözler önüne seriyordu.

Âşık olunacak adam
Gelelim Sidi Larbi Cherkaoui’ye... Benim için günümüzün en heyecan verici koreograflarından biri... Londra’daki Sadler’s Wells Tiyatrosu’nun “kralı”.

Belçikalı anne, Faslı babadan doğma. (d.1976) Dans geçmişinde Martha Graham ve Jose Limon ile “çağdaşlık” konusunda aydınlanmak var... Alain Platel’in yanında uzmanlık var... Ustalara hayranlık ve etkilenme var: Pina Bausch’tan (sahnedeki insan ilişkileri); Trisha Brown’dan (hareket ve anatomi); William Forsythe’dan (matematiksel yapı)...

En çok farklı kültürlerle dansı harmanlamayı ve “ötekini” araştırmayı seviyor.

“Sutra”da oyun boyunca sahnedeydi. Çocuk keşişten öğreniyor, Batılı bir gözlemci gibi izliyor, keşişlerden biri olmaya çalışıyor, etki-tepki, kaçma-kovalamaca, av-avcı, yalnızlık-kalabalık; ötekileştirme, kavga-dayanışma, gerçeklik-düşsellik, doğa- doğa dışılık arasında nice çelişkiler ve uyum arayışı arasında “oyuna” katılıyordu.

Ondan izlediğim “Milonga”da Arjantinli sanatçılarla çalışmıştı. Sahnede kadın ya da erkek ayrımı silinmiş; bedenlerin birbirlerini dinlemeleri, duymaları, solumaları öne geçmişti. Dansın adı, sevişmenin, bütünleşmenin adı “Milonga” olmuştu.

Sinema izleyicisi Sidi Larbi’yi “Anna Karenina” filminden bilebilir... O muhteşem balo sahnesinde Anna ve Vronzky, bildiğimiz hiçbir dansa benzemeyen bir vals yaparlar. O valsten aşk yarattılar. Elleriyle, kollarının içiyle sevişirler. Birbirlerine çok az değerek, devinimleriyle sevişirler. O filmin koreografı Sidi Larbi’ydi. Belki de o sahneden sonra ona “âşık olunacak adam” sıfatını yakıştırdım.

Öyle ya da böyle, farklı bir deneyim yaşamak için, İKSV ve Zorlu Performans Sanatları Merkezi işbirliğiyle İstanbul’a gelen “Sutra”yı kaçırmayın derim. Daha doğrusu ruh sağlığınızı korumak için hiçbir sanat olayını kaçırmayın!

Yazarın Son Yazıları

Işığı hiç sönmeyecek

O, Nermin Abadan Unat. Neden mi ona minnet borcumuz var?

Devamını Oku
14.12.2025
Roman gibi

Sabiha Sertel (1895-1968) ve Zekeriya Sertel (1890-1980). Osmanlı’nın sonu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında duygu ve düşünce dünyamıza sonsuz katkılarda bulunmuş bu iki önemli ismi bu ülkede yaşayan herkesin, hele hele gazeteciliği meslek edinmiş her insanın çok yakından bilmesi gerekir.

Devamını Oku
11.12.2025
Aşkla ölüm arası

O kadar güzeldi ki tadı damağımda kalmıştı.

Devamını Oku
07.12.2025
Yok etmek/Yaratıcılık

Bir yanımda yaratıcılık, bir yanımda yok edicilik. İkisi de çekiştirip duruyor iki kolumdan.

Devamını Oku
04.12.2025
Tiyatro hazinemize yolculuk...

Duvardaki dev afişten fırlayıp kucaklaşacakmışız gibi bana bakan genç kadın, Suna Pekuysal.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukuk bitti

Dünkü gazetemizde, “Korkma Biz Kadınız!” başlığını görmek çok hoşuma gitti.

Devamını Oku
27.11.2025
Çocuklar için...

Çocuklarımız için neler neler yapmayız ki...

Devamını Oku
23.11.2025
Grup Yorum’dan mektup var

Ülkemin hapishaneler coğrafyasından sık sık mektup gelir.

Devamını Oku
20.11.2025
BACH, Diyarbakır'da...

Neredeyse 30 yıldır Hakan Erdoğan Prodüksiyon “Bach İstanbul’da” başlığıyla klasik müzik konserleri düzenler.

Devamını Oku
16.11.2025
Oktay Ekinci kitabı

Oktay Ekinci... Bu isim Cumhuriyet okurlarının hiç ama hiç yabancısı değil.

Devamını Oku
13.11.2025
Paris’ten Diyarbakır’a

Paris ve sonbahar.

Devamını Oku
09.11.2025
Her daim muhalif

“Ve sonunda Joan Baez hastalığı yendi, sağlığına kavuştu!”

Devamını Oku
06.11.2025
Susmak onaylamaktır

“Hava kurşun gibi ağır/ Bağır bağır bağırıyorum/ Koşun. Kurşun eritmeye çağırıyorum...”

Devamını Oku
02.11.2025
Küllerden doğan ışık

Cumhuriyetin 102. yıldönümünü dün kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

Ege’nin ortasında bir sabah...

Devamını Oku
26.10.2025
Tiyatro sorgulamaktır

Daha 29. Uluslararası İstanbul Festivali başlamamıştı.

Devamını Oku
23.10.2025
Filler ve Karıncalar

Prag Tiyatro Festivali’nden ayağımın tozuyla dönüp tüm gördüklerimi sizinle paylaşmaya hazırlanıyordum ki sevgili arkadaşım Genco Erkal’ın sesi kulağımın dibinde bitiverdi: “Çekya’yı bırak önce Cihangir’e bak!”

Devamını Oku
19.10.2025
Prag’dan sevgiler

Sevgili okurlar Prag’dayım.

Devamını Oku
16.10.2025
Jandarmalı-jandarmasız günler

Sabah 6.30’da kapı tekmeleniyor. Jandarma içeri dalıyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Tiyatro ve siyaset

Bu yazının başlığı “Afife Jale Ödül Töreni’nin düşündürdükleri” olacaktı.

Devamını Oku
09.10.2025
Celladına âşık olmak...

Olmayan suçlar... Yazılmayan iddianameler... Yazılıp uygulanmayan kararlar... Ve hukuk ile guguk arasında yaşamaya devam çabası... Tamam yakınmayı bırakıp sadede geliyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Travmalarla yaşamak...

Nasıl yaşamak bu! Kâh gökyüzünde kanat çırpıyoruz kâh en dipsiz kuyuların derinliğinde kayboluyoruz.

Devamını Oku
02.10.2025
Yaşar Kemal’e adanan bayram

26 Eylül’de Ankara’da 93. Dil Bayramı’nı kutladık. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal’e adanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Ellerinde Toprak

“Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi bir arada gidiyor. Türkiye toprakları yıkıma uğratılıyor, hopur ediliyor. Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye’nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor.”

Devamını Oku
25.09.2025
‘Üç Ayaklı Kedi’ İstanbul’da

İstanbul dolu dizgin.

Devamını Oku
21.09.2025
Nice yıllara Hrant Dink

15 Eylül, arkadaşımız, yoldaşımız, omuzdaşımız, ülkemin en aydın, en dürüst, en yararlı, en barışçı insanlarından Hrant Dink’in yaş günüydü.

Devamını Oku
18.09.2025
Düşme var düşüş var

Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: “Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye’nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu.”

Devamını Oku
07.09.2025
Büyülü aydınlık bir gece

Elbe Nehri’nin kıyısında görkemli mi görkemli o yapı bir mucize gibi yükseliyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Hapishane ve ödül: Vicdan ve haysiyet

Hafta içinde hapisteki iki çok değerli insanımıza yine uluslararası ödüller verildi.

Devamını Oku
31.08.2025
Paramparça ve umut

Bunalıyorsunuz, kahroluyorsunuz, her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik diyorsunuz...

Devamını Oku
28.08.2025
Dünyanın sesleri İstanbul’daydı

Bu başlığı yazdım. İstanbul’da bir haftadır süren o muhteşem coşkuyu paylaşacağım diye düşünürken birden bir suçluluk duygusuna kapıldım.

Devamını Oku
24.08.2025
Edremit Kitap Fuarından...

Edremit Kitap Fuarı’ndayım...

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet suç işliyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı suç işliyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Tiyatro durakları...

Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye, her şeyin sahtesine, zehirlisine mahkûm edildiğimiz, yalanlarla kuşatıldığımız şu günlerde kimi alanlarda hakikatle, sahici olanla karşılaşmak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
14.08.2025
Bodrum’un markasına dönüşen bale festivali

Son yıllarda adeta Bodrum’un kültür markasına dönüşen Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nden söz edeceğim.

Devamını Oku
10.08.2025
Algılamanın sınırsızlığı

20. ve 21. yüzyıl tiyatrosuna damgasını vuran dâhi Robert Wilson tedavi olmak istemeyerek New York Long Island’da kurmuş olduğu Watermill Eğitim ve Üretim Merkezi/okul/ müze/kültür merkezinde son ana dek çalışarak 31 Temmuz’da öldü.

Devamını Oku
07.08.2025
Türkiye’nin Aydınlık Yüzü / Belleğimizin Bekçisi: Metin Sözen

Metin Sözen: (24 Mayıs 1936, Harput, Elazığ-31 Temmuz 2025, İstanbul)...

Devamını Oku
03.08.2025
Herkes için sanat: Anadolu Sergileri

Yılın belki de en sıcak gününde deniz kıyılarını bırakıp Milas’ta kapalı bir mekânda bir sergi görmeye gideceğimi söyleseler pek inanmazdım.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir dokunuşa bin ah!

“Ayakucumda deniz, kaynayarak yanan bir zümrüt, sonra mavi, sonra menekşe, ne var ki üzerine tuzla buz edilmiş milyonlarca ayna parçaları yağmış, alev alev yanıyor, çakıyor, çakıntıdan göz alıyor.”

Devamını Oku
27.07.2025
Tüm iyilerin Altan ağabeyi

Altan Öymen aramızdan ayrılıp sonsuzluğa göçerken bile hepimize bir ders verdi...

Devamını Oku
24.07.2025