Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
3. sayfanın suçu ne!
Günahkârlar adaletten bahsediyor. Kılıçları ise hep başkalarının günahlarıyla bileniyor.
Barış Pehlivan’ın içeri girişi, yaşanan adaletsizliği daha da gözümüzün içine soktu. Son infaz düzenlemesinden söz ediyorum. Cinayet işleyene, uyuşturucu satana, kadını-çocuğu istismar edene kolaylık sağlayan yasa, siyasi mahpusları teğet geçiyor. Bir süredir 3. sayfa haberleriyle anlatıyorum.
Geçen perşembe anlattığım son hikâyenin ardından, Cumhur İttifakı’ndan bir yanıt geldi. Yasanın mimarlarından olan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, af niteliğindeki düzenlemeyi eleştirenlere yanıt verdi. “Bir infaz işlemi üzerinde günlerdir kıyametler koparılıyor. Hukuki durumları aynı olan kişiler aynı işleme bağlı tutulur. Eşitlik ilkesinin en basit ve yalın tarifi budur” diye söze başlayan Yıldız, “Siyasi propaganda yapmanın ötesinde hukuki bir değeri bulunmayan açıklamaların topluma da sanığa da bir faydası yoktur” ifadeleriyle yanıtını bitirdi. Her ne kadar dayanağını anlayamasam da Yıldız, hazırladığı yasaya sahip çıkıyordu.
Sahi öyle mi? Ortada adaletten bahsedeceğimiz bir yasa var mı?
3. SAYFA ÇÖZÜMÜ: İDAM
Şöyle anlatayım...
Malum, Cumhurbaşkanı Erdoğan, af tartışmaları için şu ifadeleri kullanmıştı:
“Benim bir ilkem var. İlkem de şudur: Devlete karşı işlenen suçlarda devlet affedici olabilir. Ama kişilere karşı işlenen suçlarda devletin af yetkisi yoktur.”
Erdoğan yıllar önce bunu söyledi ama... İş gereğine gelince hep tersini yaptı. Affettiği kişiler, kişilere karşı suç işleyenlerdi.
Sadece Erdoğan’ın çelişkisi değil. Ne zaman Türkiye’nin kanını donduran bir cinayet, çocuk ya da kadın istismarı yaşansa iktidarın politikacıları aynı şeyi söylüyor: İdam geri getirilmeli! Ancak iş infaz düzenlemesi yapmaya geldiğinde, idam isteyen politikacılar aynı suçlara af istiyor.
Örnek olsun...
Üç yıl önce bu zamanlarda, “3. sayfa olayları”na dikkat çeken Bahçeli, şu ifadeleri kullanmıştı: “Kadına şiddetin yanı sıra çocukların güpegündüz kaçırılmaları, vahşete kurban edilmeleri, hatta cinsel istismara uğramaları maşeri vicdanı yaralarken, aynı zamanda büyük bir hüzne ve hüsrana da neden olmaktadır.”
Tespitin ardından çözümünü şöyle anlattı: “Bu konuda idam cezasının hukuk mevzuatımıza tekrar alınması, iğrenç ve ilkel suçların işlenmesini caydırabilecektir.”
Çözümü idamdı. İşin ilginci, dönemin Meclis Başkanı Mustafa Şentop da AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan da Bahçeli’ye destek verdi.
Kamuoyunu sarsan 3. sayfa haberlerine; medyasıyla, vekiliyle, bürokratıyla Cumhur İttifakı hep idam çözümü önerdi.
Son yaşadığımız Esenyurt’taki tekel bayisi cinayetini hatırlayın. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, “Bu namussuz için ve onlara ortaklık eden alçaklar için yaşasın idam” dedi.
Bu sözler söylenirken hükümetin Plan ve Bütçe Komisyonu’na son dakikada getirdiği infaz düzenlemesi uygulamaya girmişti bile.
KİM NE KADAR YATACAK
Sonucu size yazayım...
Kravat taktığı için iyi halli sayılmayı, tahrik diyerek indirim kapmayı geçtim...
Mesela kasten öldürmeden 20 yıl hapis cezası alan biri, son düzenlemeyle, 3 yıl 4 ay kapalı cezaevinde kalıyor. 6 yıl da açık cezaevi şartlarında bekleyerek tahliye oluyor.
Örneğin uyuşturucu ticaretinden 12 yıl 6 ay hapis cezası alan bir hükümlü, düzenleme sonrası sadece beş ay kapalı cezaevinde kalıyor. Beş yıl da açık cezaevinde yatıp tahliye oluyor.
Kadına ya da çocuğa yönelik cinsel suç işleyen ve 10 yıl hapis alan bir kişi, 1.5 yıl kapalı cezaevinde vakit geçiriyor. İki yıl da açık cezaevinde kaldıktan sonra dışarı çıkıyor.
Diyelim yağmadan dokuz yıl ceza almış bir hükümlü, sadece bir ay kapalı cezaevinde kalıyor. Altı ay da açıkta yatıp tahliye oluyor. Eğer bu suç Nisan 2020 öncesinde işlendiyse iki aftan birden yararlandığı için, sadece bir ay kapalı üç ay açık cezaevinde yatıp çıkıyor. Dolandırıcılık, yaralamalar, taksirle öldürmeler gibi suçlar da Nisan 2020 öncesi işlendiyse iki affa birden uğruyor. Bir kısa tatil gibi girilip çıkılıyor.
Buna karşın cumhurbaşkanının başlangıçta söylediğinin aksine, “devlete karşı işlenen suçlar”a hiçbir af vurmuyor. Haliyle aslında her af ile “siyasiler”e yeni koğuş açılıyor.
Tekrar söyleyelim...
Her 3. sayfa haberinin ardından “Çözüm idam” diye bağıran Cumhur İttifakı politikacıları, iş yasa yapmaya gelince “Önce istismarcılar, katiller, uyuşturucu satıcıları çıksın” diyor.
Haliyle Feti Yıldız’ın sözlerinin altı boş olduğu gibi, millete söyledikleri sözlerle de açıkça çelişkili. Muhalefetin yasayı acilen AYM’ye götürmesi, toplumun vicdanını rahatlatması gerekiyor.
Adaletin kılıcı başkalarına kör olmadığı zaman gerçek bir eşitlikten bahsedeceğiz...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Akılalmaz protez bacak dolandırıcılığı!
- Suyu azaldığı için alarm veren gölde 'flamingo' sürprizi
- Yavru kedi kuryenin dikkati sayesinde böyle kurtarıldı
- Özgür Özel’den Kemal Kılıçdaroğlu’na olay yanıt
- 13 gündür aralıksız hapşırıyor
- Okullarda temizlik yapmak isteyen CHP'li belediyelere en
- Karekodlarda 'Sanal tuzak' uyarısı
- Ebeveynler dikkat!
- Uzmanlar tek tek anlattı
- Felçli kedisi için yürüteç yaptı...
En Çok Okunan Haberler
- 'Hükümete laf söyleyemeyecek miyiz?'
- Narin cinayetinde 'delil' niteliğinde yeni ayrıntı
- Yasak kardeşim yasak!
- Sezonun 3. final haberi: NOW TV o dizinin fişini çekti
- Belediye başkanı, kafası kesilmiş halde ölü bulundu!
- 'Surlara yürürken kızımın kafasını gördüm...'
- Türkiye’nin en büyük santrali durdu!
- AKP ve CHP oylarında dikkat çeken düşüş
- 'Ayşenur burada, sakın eve gelme'
- Hollandalı futbol efsanesi hayatını kaybetti