Manchester United maçı sonrası, bazı isimleri kadroya bazı isimleri de sahaya almayarak dinlendirmeye karar vermiş Okan Buruk. Bu da ciddi bir güncelleme anlamına geliyor Galatasaray adına. Rotasyon şüphesiz doğru karar. Ancak bu yenilikler yaratıcılıkta bir tıkanıklık yaratıyor. Tabii tek neden bu değil. Pendikspor son lig maçındaki farklı yenilgisinden ders almış ve rakibini de iyi çalışmış. Kağıt üzerinde 4-2-3-1 olan teknik dizilişleri, sahaya 1-9 olarak yansıyor. Bunu da bir panik ataklarla beceriksizce değil çalışılmış bir taktikle ustaca yapıyor ve Galatasaray’ın ataklarını daha düşünce aşamasında sekteye uğratıyorlar. Özetle Galatasaray’ın topa hâkim olduğu ama iki tarafın da birer pozisyon hariç hiç tehlike yaratamadığı bir ilk yarı yaşanıyor. 

Okan Hoca, oyuna müdahale etmek için beklemiyor. İkinci yarıya Mertens ve Barış Alper ile başlıyor. Böylece Galatasaray’ın baskısı artıyor, rakibin konsantrasyonu azalıyor. Nitekim Galatasaray’ın maç boyunca aradığı kilidi açan gol 69’da Bakambu’dan geliyor. 82’de Ziyech’in kusursuz vuruşu galibiyeti mühürlüyor. Bu sezon Galatasaray’ın alametifarikası da bu aslında. Bir önceki maçın kahramanı bir sonraki maç hiç varlık gösteremeyebiliyor ama her maç kendi kahramanını yaratıyor, puanları hanesine yazdırıyor.