30 Ağustos 2023 tarihli Cumhuriyet

30 Ağustos 2023 tarihli Cumhuriyet

31.08.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sevgili ve değerli okurlarım...

Cumhuriyet Gazetesi dün, 30 Ağustos 2023 tarihinde, Cumhuriyetimizin 100’üncü, Büyük Zafer’in 101’inci yılında tarihsel önemde bir sayı yayımladı.

Bu sayıda katkısı olan tüm yönetici, gazeteci ve yazar arkadaşlarımı yürekten kutluyorum.

Bu yazımı, gazetemizin hem 2023 Türkiye’sine ışık tutan, yol gösteren niteliğini vurgulamak hem de Büyük Zafer’i ve Cumhuriyet’i anlatan haber ve yazıları bir kez daha dikkatlerinize sunmak için yazıyorum!

***

Gazetenin manşeti, yukarda da görüldüğü gibi:

Bir Ulusu Kurtaran ‘Büyük Zafer’in 101. Yılı UNUTMAYIZ VAZGEÇMEYİZ Coşkuyla Kutlayacağız olarak atılmıştı.

Haber, manşetin altındaki spot olarak “Türk Ulusu, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün başkomutanlığında Büyük Taarruz’la hem kurtuluşun hem de laik ve modern Türkiye’nin önünü açtı. Tüm unutturma ve karalamalara karşın yurttaşlar, her 30 Ağustos’ta olduğu gibi büyük zaferin 101. yılında laik, çağdaş ve bağımsız Türkiye’den vazgeçmeyeceğiz” diye devam ediyor ve 8-9-10-11-12-13-14-15-16 numaralı sayfaların 101. yıla özel olduğu belirtiliyordu.

Bu sayfalarda Alev Coşkun’un “30 Ağustos Savaşı’nın Stratejik Planı...” başlıklı ayrıntılı bir yazısı ve “Atatürk, Savaşı ve Zaferi Anlattı” başlıklı bir makalede Atatürk’ün, Başkomutan Savaşı’nı, kendi sözleriyle anlattığı bir konuşması vardı.

***

Dün gazetemizin birinci sayfasında, sol başta “30 Ağustos Zaferi Cumhuriyetin Yolunu Açtı” başlığıyla bir de başmakale yayımlanmıştı:

Dumlupınar Zaferi ile Cumhuriyet yolculuğu arasındaki ilişkiyi açıklayan ve “19 Mayıs 1919 Milli Mücadele’nin resmi başlangıç tarihidir; 30 Ağustos 1922 de Milli Mücadele’nin sonuç zaferidir” diye başlayan bu yazıda, “Atatürk, daha Harp Okulu öğrencisi iken ‘Dava, yıkılmak üzere bulunan bir imparatorluktan yeni bir Türk devleti yaratmaktır’ demişti” denilerek bu savaşın arkasındaki lider iradesinin yani Mustafa Kemal Atatürk’ün siyasal ve ideolojik hedefi de vurgulanıyordu.

Yine birinci sayfada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Atatürk’ün Bize Öğüdü” başlığıyla Cumhuriyet için yazdığı özel yazının ana fikri yer almıştı:

“Atatürk, 30 Ağustos’la menzile ermiş Milli Kurtuluş Savaşımızın, gerçek anlamda bir zafere dönüşmesi için ‘askeri zaferlerimizin, iktisadi zaferlerle taçlandırılmasını’ şart koşuyordu. Çünkü Atatürk, ekonomik zaferleri olmayan bir ülkeyi esir bir ülke olarak nitelendiriyordu.”

Yazarımız Sinan Meydan “Büyük Zaferi Anlamak” başlıklı yazısında “Tam bağımsız ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti bu zaferin eseridir. Büyük Zafer, sadece Türk ulusunu bağımsızlığına ve özgürlüğüne kavuşturan ulusal ölçekte bir zafer değil, aynı zamanda bütün mazlum uluslara özgürlük ve bağımsızlık yolunu açan uluslararası ölçekte bir zaferdir” diyor ve bu zaferin arkasındaki bilime olan inancı vurguluyordu.

Zülâl Kalkandelen, Mudanya’dan başlayacak önemli bir yürüyüş haberini de verdiği ve bu ilçemizdeki Cumhuriyet kazanımlarını anlattığı, “Mudanya’da hiç sönmeyen Cumhuriyet meşalesi!” başlıklı yazısını şöyle bitiriyordu:

“Tüm bunlara ek olarak, Mudanya Belediye Başkanı Türkyılmaz’ın 11 Ekim Mudanya Mütarekesi’nin 101. yılı kutlamalarının hemen ardından, Ankara’ya bir Cumhuriyet Yürüyüşü başlatacağını öğrenmek, umudumu güçlendirdi.

Mudanya’yı simgeleştiren mücadele ruhunu Çankaya’ya taşımanın, özellikle de muhalefetin sokağı fazlasıyla ihmal ettiği bir dönemde anlamı büyük.”

Müjdat Gezen “Mustafa’m, Kemal’im, Atatürk’üm, bugün 30 Ağustos, sana geldik. ÖZÜR DİLEMEYE...” diyerek mevcut rejime eleştirisini dile getirmişti.

Öztin Akgüç, “Onur ve bağımsızlık zaferi” başlıklı yazısında “30 Ağustos zaferiyle, 1699 Karlofça Antlaşması’yla başlayan yenilgi, toprak kaybı süreci sonlanmış; yükseliş, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti kuruluş sürecine girilmiştir” diyerek tarihsel bir saptama yapmıştı.

Emekli General Nejat Eslen “Zafere giden yolda Büyük Taarruz” adlı makalesinde “Eğer Clausewitz bu muharebeyi izleyebilseydi, eminim ki ‘Ben kitabımı bunu anlatabilmek için yazmıştım’ derdi” sözleriyle takdirini dile getirmişti.

***

Elbette haberlerimizin ve yazarlarımızın 30 Ağustos göndermeleri yukardaki örneklerle sınırlı değil...

Yerim dar olduğu için yukarıdaki örneklerle yetindim.

30 Ağustos 2013 tarihli sayımızın birinci sayfasını süsleyen Nâzım’ın şu dizeleriyle bu zaferi bir kez daha kutlayalım:

Sarışın bir kurda benziyordu.

Ve mavi gözleri çakmak

çakmaktı.

Yürüdü uçurumun başına

kadar, 

eğildi, durdu.

Bıraksalar

İnce, uzun bacakları

üstünde yaylanarak

ve karanlıkta akan bir yıldız

gibi kayarak

Kocatepe’den Afyon ovasına 

atlayacaktı.

 

NÂZIM HİKMET

Kurtuluş Savaşı Destanı’ndan

Yazarın Son Yazıları

Mezhepçilik ve tarikatçılık da demokratik rejim düşmanlığıdır!

Dün Etnikçiliğin Demokratik Rejim karşıtlığını (düşmanlığını) yazmıştım.

Devamını Oku
05.12.2025
Etnikçilik demokratik rejimi yıkar!

Etnikçilik, insanların tarih boyunca sahip oldukları Aile, Aşiret, Din, Mezhep, kimlikleri üzerine, Endüstri Devrimi’nin getirdiği “Ulusal” ya da “Milliyetçi” kimliğin, Totaliter bir anlayışla istismar edilmesinden kaynaklanan Faşist bir ideolojidir.

Devamını Oku
04.12.2025
Siyasette Stockholm Sendromu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kurultay konuşmasında, “Stockholm Sendromu” anımsatmasını yapmadan önce, İktidarın, “Terörsüz Türkiye” sloganı bağlamında başlattığı “Sürecin” bütün çelişkilerini vurgulayan bir konuşma yapmış.

Devamını Oku
02.12.2025
Darağacı edebiyatı ve terör gölgesinde yeni yargı paketi

25 Kasım 2025 tarihinde MHP lideri Devlet Bahçeli TBMM Meclis Grubu konuşmasında şöyle demiş...

Devamını Oku
30.11.2025
Faşistliğin dini mezhebi ırkı milliyeti yoktur

Faşizm ve Faşistlik, gerek Rejim gerek Kişilik yapısı olarak Demokrasi ve Demokratlık karşıtlığıdır.

Devamını Oku
28.11.2025
İki hukuk profesörü konuşurken...

“Anayasa”, “Hukuk” ve “Yargı” bir devletin omurgasıdır..

Devamını Oku
27.11.2025
CHP’nin savunması için Okkam’ın usturası!

“Okkam’ın Usturası” bir önermedir:

Devamını Oku
25.11.2025
Çıldırtan çelişki!

Emperyalizmle işbirliği yapan İktidar: “Barış” sloganı ile halkı aldatarak...

Devamını Oku
23.11.2025
CHP, kendisini ve demokrasiyi etnikçiliğe kurban edemez!

Emperyalizm ve İktidar ittifakı, hem dıştan hem içten son derece güçlü bir biçimde çeşitli baskılar uygulayarak, Türkiye’yi, “Ortadoğu Bataklığında” parçalanarak boğulacağı bir “Sürece” sürüklüyor!

Devamını Oku
21.11.2025
'Kişiye özel rejim' önerisinin çıkmazı

Devlet Bahçeli aynı anda üç öneride bulundu...

Devamını Oku
20.11.2025
Atatürk üzerine birkaç kitap

Son zamanlarda, Atatürk’e, İstiklâl Savaşı’na ve Cumhuriyet Dönemi Tarihi’ne ilişkin saldırılar, saptırmalar ve iftiralar çok artınca, bu konulardaki gerçek tarih araştırmaları, kitapları da çoğaldı.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianame, devlet yönetimine yansıtıldığında?...

Cuma günkü yazımı şöyle bitirmiştim...

Devamını Oku
16.11.2025
Başarılı politikacılık ve avukatlık suçlanınca?...

Lafı dolandırmaya gerek yok...

Devamını Oku
14.11.2025
İddianame, Atatürk, Haberal ve umut!

Bugünlerde, tam 10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerinin ertesi günü açıklanan...

Devamını Oku
13.11.2025
Atatürk: İki yalan dört düşman

Dün Atatürk’ü andık; bu vesileyle, bugün, Atatürk konusundaki çok önemli iki yalana ve dört düşmana değinmek istiyorum.

Devamını Oku
11.11.2025
İkinci Silivri trajedisinde anayasa ihlalleri

“Birinci Silivri Trajedisi Dönemi”, Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığından ayrılma zamanı olan Haziran 2007 tarihinde başladı.

Devamını Oku
09.11.2025
İktidarın çelişik operasyonları

İktidar, “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ni tanımlayan Anayasa’ya Cumhuriyet rejimine aykırı ve birbirlerine ters birkaç operasyonu aynı anda yapıyor ve böylece zaten düşmekte olan seçmen desteğini iyice kaybediyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Casusluk tartışması tırmanıyor

Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ’a yapılan “Casusluk suçlaması” akıllara derhal FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirmek için “Birinci Silivri Trajedisi” bağlamında yaptığı “Casusluk” suçlamalarını ve yine FETÖ’nün “Kozmik Oda”ya girişini ve oradaki bilgilerin yurtdışına sızdırılışını anımsattı!

Devamını Oku
06.11.2025
Casusluk bahane hapis ve kayyım şahane

24 Ekim 2025 Cuma sabahı Merdan Yanardağ “Casusluk” suçlamasıyla göz altına alındı.

Devamını Oku
04.11.2025
İntihar ve çöküş (3) Anomi ve anarşi

Önce kavramları tanımlayalım: Anomi: Kuralsızlık. Anarşi: Devlet otoritesinin yokluğu.

Devamını Oku
02.11.2025
Bir iktidarın intiharı (2)

Dünkü yazıdan devam: Önce bir iktidarı intihara sürükleyen beş temel belirleyiciyi anımsayalım...

Devamını Oku
31.10.2025
Bir iktidarın intiharı (1)

Bir iktidar ne zaman çöküşe yönelir, intihar eder?

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyetin koruyucusu AYM! (mi?)

Yarın CUMHURİYET Bayramı.

Devamını Oku
28.10.2025
Abdülhamit’in ulu hakanlığı ve Yanardağ’a casusluk suçlaması

İktidar, medyayı ve yargıyı da etkisine alarak hem güncel hem de tarihsel gerçekleri saptırmaya, kendi ideolojisine uygun bir tarih ve var olmayan bir güncel dünya imgesi yaratmaya çalışıyor...

Devamını Oku
26.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti? (2) Ültimatom

Dünkü yazımda, İngiltere tarafından, Abdülhamit’in yardım isteği üzerine kendisine verilen ültimatomdan söz etmiştim.

Devamını Oku
24.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti?

Emekli Büyükelçi Süha Umar, dün Cumhuriyet’teki köşesinde, Kıbrıs seçimleri konusunda, benim görüşlerimle de aynı çizgide olmalarından memnuniyet duyduğum çözümlemelerini şu sözlerle bitirmişti...

Devamını Oku
23.10.2025
Kıbrıs seçimleri üzerinden tehdit mi?

Türkiye’de de Kıbrıs’ta da seçmenin bu İktidardan bıktığı anlaşılıyor.

Devamını Oku
21.10.2025
Faşizmle mücadelede dokuz ilke! Ne yapmalı (6)

Otoriterlikten totaliterliğe giden İktidar, yaşam biçimlerimizi de tehdit eden ve yeni cezalar oluşturan 11. Yargı Paketi’ni hazırlarken...

Devamını Oku
19.10.2025
Seçime doğru uygulama önerileri: Ne yapmalı? (5)

1) Ana stratejinin “Millet İradesi”nin gerçekleştirilmesi için, eşit, adil ve şeffaf bir seçim hedefine yönelik olduğu asla unutulmamalıdır.

Devamını Oku
17.10.2025
Boş tencere dolmalı, dayak durmalı! Ne yapmalı (4)

İnsanlık tarihi iki kavgadan oluşur: Birinci kavga ekmek kavgasıdır...

Devamını Oku
16.10.2025
Ortadoğu’daki gelişmeler bağlamında ne yapmalı? (3)

Bu yazı yazılırken Hamas ile İsrail arasında rehine takası yapılıyor ve hem Dünya’da hem Ortadoğu’da barış sesleri duyuluyordu.

Devamını Oku
14.10.2025
Ne yapmalı? (2) CHP’ye eleştiri ve destek!

Cuma günkü “Yedi Düvel’e Karşı...” başlıklı yazımda “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyet Rejimi’mizi iç ve dış saldırılara karşı nasıl koruyacağız?”

Devamını Oku
12.10.2025
‘Yedi düvel’e karşı nasıl direneceğiz? (1)

Önce yazımın başlığını açıklayayım: “Yedi düvel”, “bütün devletler, herkes, bütün dünya” anlamında kullanılan bir deyimdir.

Devamını Oku
10.10.2025
Nadir elementler, emperyalizm ve ‘ileri demokrasi’

Emperyalizmin araçları, dostları ve düşmanları nelerdir, kimlerdir?

Devamını Oku
09.10.2025
‘İleri demokrasi’: Yine ve yeniden

Cumhuriyet’in dünkü manşeti, CHP’nin Abant toplantısından sonra, Gökhan Günaydın’ın “Merkez parti olma kimliğimiz giderek oturuyor” demesi üzerine “CHP merkez parti oluyor” biçimindeydi.

Devamını Oku
07.10.2025
‘Meşruiyet’in iç ve dış kaynakları (5)

Bugüne kadar “Meşruiyet” kavramının iç kaynakları üzerinde durdum.

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet kaynağı olarak Anayasa Mahkemesi ve bağımsız yargı (4)

İsrail’in, Gazze’ye giden Sumud (Direniş) Filosuna karşı giriştiği “Gayri Meşru” müdahale sürerken Trump, bizim Cumhurbaşkanımıza “Meşruiyet” desteği vereceğini belirtti.

Devamını Oku
03.10.2025
Meşruiyet Gazze’de mi seçimde mi (3)

Önce “Meşruiyet” kaynağı olarak Gazze: Trump 25 Eylül’de Erdoğan ile görüştü.

Devamını Oku
02.10.2025
Meşruiyet üzerine (2) Adil ve serbest seçim

Bir iktidarın meşruiyetinin iki kaynağı vardır: Anayasa ve seçim. Meşruiyet Üzerine (1) başlıklı yazımda, Anayasa üzerinde biraz durmuştum.

Devamını Oku
30.09.2025
Meşruiyet üzerine düşünceler (1) Ana Kavramlar

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, 24 Eylül’de New York’ta bir panelde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve “Meşruiyet” ile ilgili olarak tartışmaya yol açan bir ifade kullanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025