Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kadına şiddet ve üç dava

13 Haziran 2021 Pazar

Peker’in açıklamaları mahkemelerin üzerine düşen gölgeyi daha da koyulaştırırken, “Şahsım Devleti” rejiminde artık bağımsızlığını kaybetmiş olan yargının sorunları gizlenemez hale geldi.

Bugün kamuoyu vicdanını rahatsız eden sadece dört örnek üzerinde duracağım.

***

Cumhuriyet’te Sarp Sağkal’ın haberine göre Meclis’in Kadına Şiddet Komisyonu’nda, mahkemelerin aldığı birçok karara tepki gösterildi:

Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanı Eyüp Yeşil, “Bazen olayları televizyondan izlediğimiz zaman ‘Ya bu nasıl tutuklanmaz?’ falan diye içimizden geçiyor.

Sonra sosyal medyada yoğun bir propaganda ve bir tutuklama kararı çıkıyor. Sonra da hâkim bunu infaz ediyor.

Bu, yargı için de itibar açısından ciddi bir kayıp” dedi.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu üyesi Fatih Akdoğan da “88 kez bıçaklanan bir kadının failine nasıl hafifletici sebepten indirim verilir” sorusuna “Doğrudur, bu konudaki hassasiyete katılıyorum. O dosya bazında o kararı veren hâkim neye dayanarak hangi görüşle bunu verdi, onu da açıkçası bilemiyorum, anlamak istiyorum ama şahsi görüşüm yanlış olduğu yönünde” karşılığını verdi.

Akdoğan, “namus cinayeti” adı altında verilen indirimlere de “Değer yargılarımızı, maalesef, bazı meslektaşlarımız cüppesini giydiği zaman gerisinde bırakamıyor ve kamuoyunu rencide eden kararlar oluyor” tepkisini gösterdi.

AKP’li Hacı Ahmet Özdemir ise eleştirilerin haksız olduğunu belirterek “Bu kravat indirimi meselesinde biraz fazla yüklendik. Bence gerçekten haksızlık yapıyoruz çünkü bu hukukun en temel kurallarından bir tanesi, ağır cezalarda şüpheli durumlar varsa cezaların hafifletilmesi ilkesi bütün dünya hukuk sistemlerinde geçerli bir ilkedir” diyerek ceza indirimi kararlarını savundu.

***

Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş konularında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararlara uyulmaması, Türkiye’yi uluslararası hukuk alanında haksız duruma düşürüyor ve itibarını iyice sarsıyor.

Kavala’nın başvurusu üzerine Türkiye’nin AİHM’nin 5. maddesinin 1. ve 4. fıkraları ile 18. maddesini ihlal ettiğine karar veren mahkeme, Kavala’nın makul şüphe olmadan siyasi sebeplerle tutuklanması ve Anayasa Mahkemesi’nin başvuruyu makul bir sürede incelememesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlal edildiğine hükmetmişti.

AİHM kararının kesinleşmesine rağmen Kavala’nın serbest bırakılmaması üzerine dosya, AİHM kararlarının uygulanmasını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne yollanmış ve denetim süreci başlamıştı.

Komite, hem Türkiye’den savunma istedi hem de Ankara’yı özellikle Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun yapısal bağımsızlığını Avrupa Konseyi standartlarına uygun hale getirmek için önlem almaya davet etti. 

Bu süreç, Türkiye’nin kurucu üyesi sayıldığı Avrupa Konseyi’nden ihraç edilmesi istemine kadar gidebilir.

***

Pazartesi günü Soma Davası’ndaki gariplikler ve hukuksuzluklar devam edecek mi?

Soma’daki iş cinayetinde ölen işçilerin avukatlarının açıkladığına göre tam karar öncesi, mahkeme başkanı değiştirildi.

Karar beklenenden çok daha hafif çıktı.

Yargıtay’ın ilgili dairesi, mahkemenin verdiği bu kararı bozarak oybirliğiyle sanıklara daha ağır cezalar verilmesini istedi.

Bunun üzerine Yargıtay’ın ilgili dairesinin üç üyesi de değiştirildi ve Daire itiraz üzerine bu kez, eski kararının tersine, 2’ye karşı 3 ile oy ile mahkeme kararını sanıklar lehine bozdu.

Bütün sanıklar tahliye edildi.

İşte bu davanın son duruşması Pazartesi günü görülecek.

Sanık avukatları ve CHP’li yöneticiler, herkesi Akhisar mahkemesine davet etti.

***

Dün Cumhuriyet’te yer alan Mehmet İnmez’in haberine göre:

Aydın Buharkent’te, 5 yaşındayken otomobil çarpması sonucu yüzde 97 engelli kalan ve mahkeme sürerken 6 yıl önce yaşamını yitiren Hediye Demirpolat’ın davası 20 yıl sonra sonuçlandı.

Küçük kızın babasının hâkime hakaret ettiği gerekçesiyle hapse atıldığı, 25 hâkimin değiştiği ve röntgen sonucunun kaybolduğu dava sonucunda mahkeme, aileye 210 TL maddi, 1000 TL ise manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

***

Hiç kimse bir kuruma ya da bir kişiye, kendisinin verdiği zarar kadar büyük zarar veremez!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları