Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kanımızı emen emperyalizm!
EMPERYALİZM:
Erzincan’da...
İliç’te
Çöpler köyünde...
Koruyucu “Anne” maskesiyle...
Toprağımızı yağmalayarak...
Madenlerimizi hortumlayarak...
Kanımızı emerek...
Canımızı alarak...
Sömürüyor...
Ve semiriyor!
***
Bizim toprağımızla...
Bizim madenlerimizle...
Bizim kanımızla...
Bizim canımızla...
Beslenen...
Semiren
YENİ EMPERYALİZM:
Daha güçlenmiş olarak...
İçerideki ortaklarıyla birlikte...
Daha hızla saldırıyor...
Daha hızla yağmalıyor...
Daha hızla kanımızı emiyor...
Daha hızla canımızı alıyor.
***
EMPERYALİZM, ekonomi biliminde teknik olarak şöyle tanımlanır:
Bir ülkenin, bir başka ülkenin artı ürününü ya da artı değerini, doğrudan veya dolaylı yollarla, kendisine aktarmasıdır!
EMPERYALİZM, siyaset biliminde teknik olarak şöyle tanımlanır:
Bir ülkenin, bir başka ülkenin siyasal egemenliğine müdahale ve iktidarına etki ederek, o ülkenin gücünü ve kaynaklarını kendi çıkarları için kullanmasıdır.
(Dikkat: Her iki “teknik tanım” da -varsa- hataları ve eksikleriyle benimdir. Kırk yılı aşkın öğrenciliğimden, akademisyenliğimden ve öğretmenliğimden süzülen basitleştirmelerle sakatlanmış olabilirler.)
***
Emek sömürüsüne dayalı olan Kapitalizm, başka ülkeleri sömürmeden, Emperyalist olmadan yaşayamaz:
Çünkü Kapitalist düzen, emekçilerin de iktidara ortak oldukları “Gerçek Demokratik Rejimlerde”, kendi ülkesindeki emekçileri sonsuza kadar sömüremez, onlara mutlaka üretimden, üretime katkıda bulundukları oranda pay vermek zorunda kalır.
Bu da ancak, “dışarıdan” yani sömürdüğü ülkelerden “artı ürün” veya “artı değer” aktarmak yoluyla gerçekleştirilir.
***
Her emperyalist ülke, sömüreceği ülkede, mutlaka içeriden desteğe de muhtaçtır.
Bu içeriden destek, genellikle, dincilik, mezhepçilik, ırkçılık, azgın milliyetçilik gibi, faşizan (ayrılıkçı, tekelci ve tekilci) kimliklere dayalı gruplar arasında aranır ve bulunur.
Ne yazık ki, Emperyalizmle işbirliği yapan ve ittifak eden farklı gruplar ve sınıflar arasında, tarih boyunca, hem dünyada hem de ülkemizde, sadece sermaye sınıfı değil, emekçi örgütleri de görülür.
***
Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, “Tam Bağımsız” ve “AntiEmperyalist” bir devlettir.
Bu devlet, iç ve dış konjonktürün etkileriyle 1 Kasım 1945 tarihinden itibaren ilan edilen bir politikayla, ne yazık ki, Soğuk Savaş bağlamında ikiye bölünen dünyada, Batı Emperyalizmi kampında yer alarak, “Tam Bağımsızlığını” ve “AntiEmperyalist” kimliğini yitirmiştir.
Erzincan İliç’te yaşanan, ihmale dayalı sözde kazada yitirilen canlar ile...
Altın madeninden yayılan, tüm çevredeki hayatı tehdit eden siyanür zehri...
Ve bu zehrin arkasındaki Amerikan, Kanada, Türk ortaklığı...
Emperyalizmin ülkemizdeki ve dünyadaki somut varlığının ve sömürüsünün bir örneği olarak düşünülebilir.
AYRICA UNUTMAYIN, BU EMPERYALİST ZEHRE İZİN VEREN ZİHNİYET, İSTANBUL’U YÖNETMEK İÇİN 31 MART SEÇİMLERİNDE BİZDEN OY İSTEMEKTEDİR!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği