Şahsım Devleti kuşlara mı yem oldu?

Şahsım Devleti kuşlara mı yem oldu?

13.01.2023 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Öyle anlaşılıyor ki “Şahsım Devleti”, “Pelikan Grubu”ndan sonra, “Ebabil Harekâtı”yla da iç içe geçmiş.

Siyasal İslam, AKP kimliğiyle, daha önce irticadan kapatılan partilerin yerine, küllerinden yeniden doğan Zümrüdü Anka yani Simurg Kuşu gibi Türkiye’de iktidar olmuş, 20 yıl boyunca da bu ülkeyi yönetmiştir.

Ama zaman içinde iktidarın, küllerinden doğan bu bilge kuş görünümünün bir yanılsama olduğu ortaya çıkmış, bilge değil bilgisiz, erdemli değil erdemsiz, adil değil, gayri adil, vicdanlı değil vicdansız olduğu, kuş değil, bir insan/şahıs olduğu ortaya çıkmıştır.

Elbette bu Anka kuşu yanılsamasının arkasındaki gerçeğin, insanlığın iyi taraflarını temsil etmeyen bir insan, bir şahıs devletinin ortaya çıkması öyle birdenbire olmamıştır...

Önce Pelikan ile özdeşleşmiş, sonra Ebabil ile de bütünleştiği ortaya çıkmış, böylece “Şahsım Devleti kuşlara mı yem oldu” sorusu sorulmaya başlanmıştır.

Bu soruyu soranlar, “Seçimlerden sonra bu enkaza akbabalar mı üşüşecek” diye devam etmektedirler.

***

Sevgili okurlarım, ben bu kuşlarla “Şahsım Devleti” ilişkilerini iyi bilmediğim için Wikipedia’ya başvurdum.

Bakın orada “Pelikan Grubu” için özetle neler denmiş:

Pelikan grubu, Pelikan örgütü, Pelikan teşkilatı ya da Pelikancılar, Türkiye’de 1 Mayıs 2016’da Pelikan Dosyası adlı İnternet sitesinde yayınlanan “Selâm Olsun!” yazısıyla ve Ahmet Davutoğlu’nun görevden ayrılmasıyla sonuçlanan süreçte adlarını duyuran bir grup.

Yeni açılmış bir blog sayfasında bulunan, ayrıca Pelikan grubunun varlığını da ortaya çıkaran “Selâm Olsun!” adlı yazıyı; 1 Mayıs 2016’da Atifet Ulusoy, Cemil Barlas, Elif Şahin, Filiz Gündüz ve Merve Taşçı kişisel Twitter hesaplarından paylaşmıştır.

Yapının merkezinde Berat Albayrak ile Turkuvaz Grubu’nun başındaki ağabeyi Serhat Albayrak’ın olduğu ifade edilmektedir.

Grubun eski bir üyesi olan Fırat Erez, kuruluş sürecinde amaçlarını “AKP’nin sosyal medya ekibinin oluşturulması” olarak tanımlamış ve sosyal medyadaki yalan paylaşımların ifşa edildiğini söylemiştir.

Pelikan grubu, farklı sosyal medya hesapları aracılığı ile iletmek istediği mesajları kamuoyu ile paylaşmaktadır.

Bu tip hesaplar bazıları tarafından trol hesaplar olarak adlandırılmaktadır.

Üsküdar’da bulunan Pelikan Yalısı’nda faaliyet gösteren @BosphorusGlobal grubunun Pelikan Dosyası dışında, @gununyalanlari ve @TAM_Olsun gibi sosyal medya projelerini de ürettiği ve Berat Albayrak’ın sağladığı 1.724.000 TL ile faaliyet gösterdiği iddia edilmektedir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2019 yılında yalıya 1.5 saat süren bir ziyarette bulundu.

Kasım 2020’de Boğaziçi Küresel’e “kamu yararına dernek statüsü” verildi.

WikiLeaks’te yer alan belgelere ve Berat Albayrak’a gönderilen e-maillere göre; Pelikan yapılanmasının ana finans kaynaklarını Berat Albayrak ve Medipol Üniversitesi oluşturmaktadır.

Grubu fonlayanlar arasında işadamı Can Paker’in de bulunduğu iddia edilmektedir.

***

İkinci bir kuş örgütü, dün CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel tarafından dile getirildi:

Özel’in iddiasına göre İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun danışmanı, arkadaşı olan Emin Şen adlı bir kişi, Ebabil Harekâtı isimli Telegram kanalında örgütlenmiş olan bir trol ordusunun yöneticisidir.

Özel’e göre, Ebabil Harekâtı, devletin Jandarma ve Polis örgütlerinin Twitter hesaplarını da kontrol eden, onlar adına bu hesaplardan Kılıçdaroğlu’nu suçlayan tweet’ler attığı iddia edilen Emin Şen tarafından yönetilen, başında 25 liderin bulunduğu 8 bin kişilik bir trol ordusudur.

Örgütün finansmanı, Emin Şen’in şirketlerinin, kamudan, özellikle belediyelerden aldığı yüzbinlerce dolarlık ihaleler ile sağlanmaktadır.

***

Öyle anlaşılıyor ki “Şahsım Devleti”, tarikatlarla ilişkilerine ek olarak mafya ve çetelerle ilgili yozlaşmasının yanında ufalana ufalana neredeyse kuş yemi haline gelmiş!

 

DÜZELTME VE CEVAP METNİ

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/emre-kongar/sahsim-devleti-kuslara-mi-yem-oldu-2020995 URL adresinde 13.01.2023 tarihinde Emre Kongar imzasıyla "Şahsım Devleti Kuşlara Mı Yem Oldu?" başlığıyla yayınlanan sözde köşe yazısı, Müvekkilimle ilgili daha önceki yazılar gibi gerçek dışıdır.

Cumhuriyet Gazetesi ve yazarları son dönemde gündem ne olursa olsun, Müvekkil Serhat Albayrak'ın ismini zikretmeyi ve müvekkilimin ismini bütün konulara ilintilemeyi alışkanlık haline getirmiştir. Tekzibe konu yazı da daha önce Cumhuriyet Gazetesi tarafından defalarca yazılan ve gerçeğe aykırı olduğu da defalarca tarafımızca dile getirilen konulardan biridir.

Sayın Emre Kongar'ın açık ki, konu sıkıntısı çekmesinden kaynaklı olarak gazetenin eski sayılarına bakarak veya köşe yazarı arkadaşlarına sorarak yazdığı bu yazı, gazetenin ve yazarlarının Müvekkille ilgili takıntısının boyutunun da ne denli büyük olduğunu göstermektedir.

Cumhuriyet Gazetesi'ni ve Emre Kongar'ı sorumlu ve takıntısız gazetecilik yapmaya davet ediyor, gerçeğe aykırı olan bu habere ilişkin açıklamalarımızı kamuoyuna saygıyla sunuyoruz.

Serhat Albayrak

Vekili

Av. Fatih Savaş




Yazarın Son Yazıları

Atatürkçülük, Marksizm ve Ataol Behramoğlu

Okan Toygar’ın “HAYATIMIZ GÜZELDİR, Ataol Behramoğlu’nun Siyasal Kimliği” adlı nehir söyleşisi, Tekin Yayınevi tarafından yayımlandı.

Devamını Oku
18.12.2025
On birinci yargı paketi: Komedi değil, trajedi!

31 Temmuz 2023 ve öncesinde suç işleyenlere infaz indirimi de getiren 11. Yargı Paketi, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilmiş:

Devamını Oku
16.12.2025
Tarihi geri götürmek olanaklı değildir!

Orta Doğu’da İsrail’in güvenliği için bir Kürt Devleti kurmak isteyen ve bu nedenle Suriye’de, Terörist Radikal İslam’la uzlaşan ABD, Çağdaş bir Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni de, İktidarla el ele, Suriye gibi Orta Çağ’a, dinler, mezhepler ve aşiretler bazında örgütlenmiş olan Merkezi Feodal bir yapıya geri götürmek istiyor!

Devamını Oku
14.12.2025
Devlet çökertildi ama yenisi kurulamadı (7)

Bu yazı Özgür Özel’in “Stockholm Sendromu” uyarısı yapmasından sonra, geçen hafta başında yazmaya başladığım yazıların yedincisi.

Devamını Oku
12.12.2025
Stockholm sendromunun kaynağı (6)

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, HDP’li ve onun devamı olan DEM Partili politikacılar ve belediye başkanları görevlerinden alınır ve bazıları hapse atılırken, DEM Parti’nin “Süreç” bağlamında iktidara destek vermesindeki çelişkiyi vurgulamak için zekice dile getirdiği “Stockholm Sendromu”, Türkçemizin bütün çarpıcı güzelliğiyle, “Celladına âşık olmak” biçiminde ifade edilen bir durumdur.

Devamını Oku
11.12.2025
Açılım, Stockholm sendromu ve toplumsal şok (5)

İktidar, kamuoyundaki yaygın izlenime göre, “Açılım Süreci”ni, ilan ettiği gibi “Barış” “Demokrasi” ve “Terörsüz Türkiye” için değil, başarısızlıklarından dolayı siyaseten biten ömrünü uzatmak için içeride DEM Parti’den, dışarıda Emperyalizmden destek aradığı için yapıyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Açılım: Stockholm Sendromu ve şok doktrini (4)

Bu yazı Özgür Özel’in “Stockholm Sendromu” uyarısı üzerine, geçen hafta Salı günü başladığım yazıların dördüncüsü.

Devamını Oku
07.12.2025
Mezhepçilik ve tarikatçılık da demokratik rejim düşmanlığıdır!

Dün Etnikçiliğin Demokratik Rejim karşıtlığını (düşmanlığını) yazmıştım.

Devamını Oku
05.12.2025
Etnikçilik demokratik rejimi yıkar!

Etnikçilik, insanların tarih boyunca sahip oldukları Aile, Aşiret, Din, Mezhep, kimlikleri üzerine, Endüstri Devrimi’nin getirdiği “Ulusal” ya da “Milliyetçi” kimliğin, Totaliter bir anlayışla istismar edilmesinden kaynaklanan Faşist bir ideolojidir.

Devamını Oku
04.12.2025
Siyasette Stockholm Sendromu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kurultay konuşmasında, “Stockholm Sendromu” anımsatmasını yapmadan önce, İktidarın, “Terörsüz Türkiye” sloganı bağlamında başlattığı “Sürecin” bütün çelişkilerini vurgulayan bir konuşma yapmış.

Devamını Oku
02.12.2025
Darağacı edebiyatı ve terör gölgesinde yeni yargı paketi

25 Kasım 2025 tarihinde MHP lideri Devlet Bahçeli TBMM Meclis Grubu konuşmasında şöyle demiş...

Devamını Oku
30.11.2025
Faşistliğin dini mezhebi ırkı milliyeti yoktur

Faşizm ve Faşistlik, gerek Rejim gerek Kişilik yapısı olarak Demokrasi ve Demokratlık karşıtlığıdır.

Devamını Oku
28.11.2025
İki hukuk profesörü konuşurken...

“Anayasa”, “Hukuk” ve “Yargı” bir devletin omurgasıdır..

Devamını Oku
27.11.2025
CHP’nin savunması için Okkam’ın usturası!

“Okkam’ın Usturası” bir önermedir:

Devamını Oku
25.11.2025
Çıldırtan çelişki!

Emperyalizmle işbirliği yapan İktidar: “Barış” sloganı ile halkı aldatarak...

Devamını Oku
23.11.2025
CHP, kendisini ve demokrasiyi etnikçiliğe kurban edemez!

Emperyalizm ve İktidar ittifakı, hem dıştan hem içten son derece güçlü bir biçimde çeşitli baskılar uygulayarak, Türkiye’yi, “Ortadoğu Bataklığında” parçalanarak boğulacağı bir “Sürece” sürüklüyor!

Devamını Oku
21.11.2025
'Kişiye özel rejim' önerisinin çıkmazı

Devlet Bahçeli aynı anda üç öneride bulundu...

Devamını Oku
20.11.2025
Atatürk üzerine birkaç kitap

Son zamanlarda, Atatürk’e, İstiklâl Savaşı’na ve Cumhuriyet Dönemi Tarihi’ne ilişkin saldırılar, saptırmalar ve iftiralar çok artınca, bu konulardaki gerçek tarih araştırmaları, kitapları da çoğaldı.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianame, devlet yönetimine yansıtıldığında?...

Cuma günkü yazımı şöyle bitirmiştim...

Devamını Oku
16.11.2025
Başarılı politikacılık ve avukatlık suçlanınca?...

Lafı dolandırmaya gerek yok...

Devamını Oku
14.11.2025
İddianame, Atatürk, Haberal ve umut!

Bugünlerde, tam 10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerinin ertesi günü açıklanan...

Devamını Oku
13.11.2025
Atatürk: İki yalan dört düşman

Dün Atatürk’ü andık; bu vesileyle, bugün, Atatürk konusundaki çok önemli iki yalana ve dört düşmana değinmek istiyorum.

Devamını Oku
11.11.2025
İkinci Silivri trajedisinde anayasa ihlalleri

“Birinci Silivri Trajedisi Dönemi”, Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığından ayrılma zamanı olan Haziran 2007 tarihinde başladı.

Devamını Oku
09.11.2025
İktidarın çelişik operasyonları

İktidar, “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ni tanımlayan Anayasa’ya Cumhuriyet rejimine aykırı ve birbirlerine ters birkaç operasyonu aynı anda yapıyor ve böylece zaten düşmekte olan seçmen desteğini iyice kaybediyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Casusluk tartışması tırmanıyor

Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ’a yapılan “Casusluk suçlaması” akıllara derhal FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirmek için “Birinci Silivri Trajedisi” bağlamında yaptığı “Casusluk” suçlamalarını ve yine FETÖ’nün “Kozmik Oda”ya girişini ve oradaki bilgilerin yurtdışına sızdırılışını anımsattı!

Devamını Oku
06.11.2025
Casusluk bahane hapis ve kayyım şahane

24 Ekim 2025 Cuma sabahı Merdan Yanardağ “Casusluk” suçlamasıyla göz altına alındı.

Devamını Oku
04.11.2025
İntihar ve çöküş (3) Anomi ve anarşi

Önce kavramları tanımlayalım: Anomi: Kuralsızlık. Anarşi: Devlet otoritesinin yokluğu.

Devamını Oku
02.11.2025
Bir iktidarın intiharı (2)

Dünkü yazıdan devam: Önce bir iktidarı intihara sürükleyen beş temel belirleyiciyi anımsayalım...

Devamını Oku
31.10.2025
Bir iktidarın intiharı (1)

Bir iktidar ne zaman çöküşe yönelir, intihar eder?

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyetin koruyucusu AYM! (mi?)

Yarın CUMHURİYET Bayramı.

Devamını Oku
28.10.2025
Abdülhamit’in ulu hakanlığı ve Yanardağ’a casusluk suçlaması

İktidar, medyayı ve yargıyı da etkisine alarak hem güncel hem de tarihsel gerçekleri saptırmaya, kendi ideolojisine uygun bir tarih ve var olmayan bir güncel dünya imgesi yaratmaya çalışıyor...

Devamını Oku
26.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti? (2) Ültimatom

Dünkü yazımda, İngiltere tarafından, Abdülhamit’in yardım isteği üzerine kendisine verilen ültimatomdan söz etmiştim.

Devamını Oku
24.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti?

Emekli Büyükelçi Süha Umar, dün Cumhuriyet’teki köşesinde, Kıbrıs seçimleri konusunda, benim görüşlerimle de aynı çizgide olmalarından memnuniyet duyduğum çözümlemelerini şu sözlerle bitirmişti...

Devamını Oku
23.10.2025
Kıbrıs seçimleri üzerinden tehdit mi?

Türkiye’de de Kıbrıs’ta da seçmenin bu İktidardan bıktığı anlaşılıyor.

Devamını Oku
21.10.2025
Faşizmle mücadelede dokuz ilke! Ne yapmalı (6)

Otoriterlikten totaliterliğe giden İktidar, yaşam biçimlerimizi de tehdit eden ve yeni cezalar oluşturan 11. Yargı Paketi’ni hazırlarken...

Devamını Oku
19.10.2025
Seçime doğru uygulama önerileri: Ne yapmalı? (5)

1) Ana stratejinin “Millet İradesi”nin gerçekleştirilmesi için, eşit, adil ve şeffaf bir seçim hedefine yönelik olduğu asla unutulmamalıdır.

Devamını Oku
17.10.2025
Boş tencere dolmalı, dayak durmalı! Ne yapmalı (4)

İnsanlık tarihi iki kavgadan oluşur: Birinci kavga ekmek kavgasıdır...

Devamını Oku
16.10.2025
Ortadoğu’daki gelişmeler bağlamında ne yapmalı? (3)

Bu yazı yazılırken Hamas ile İsrail arasında rehine takası yapılıyor ve hem Dünya’da hem Ortadoğu’da barış sesleri duyuluyordu.

Devamını Oku
14.10.2025
Ne yapmalı? (2) CHP’ye eleştiri ve destek!

Cuma günkü “Yedi Düvel’e Karşı...” başlıklı yazımda “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyet Rejimi’mizi iç ve dış saldırılara karşı nasıl koruyacağız?”

Devamını Oku
12.10.2025
‘Yedi düvel’e karşı nasıl direneceğiz? (1)

Önce yazımın başlığını açıklayayım: “Yedi düvel”, “bütün devletler, herkes, bütün dünya” anlamında kullanılan bir deyimdir.

Devamını Oku
10.10.2025