Bir çocuk elinde çikolatasıyla mutlu mesut otururken annesinin sesi yükselir: "Onu yeme, o kötü bir yiyecek!" O sırada başka bir çocuk brokoliyle mücadele ederken babası cesaret vermeye çalışır: "Bu çok iyi bir besin, seni büyütür!"
Peki, gerçekten besinleri iyi ya da kötü diye ayırmak doğru mu?
Besinleri etiketlere ayırmak, çocukların yemekle olan ilişkisini doğrudan etkiler. Çikolata, abur cubur veya fast food tükettiğinde kendini "kötü" hisseden bir çocuk, ilerleyen yaşlarda suçluluk duygusuyla yemek yemeye ya da tamamen kontrolsüz beslenmeye yönelebilir. Öte yandan, "iyi" olarak tanımlanan sebze ve meyveler zorunluluk hissiyle tüketildiğinde keyif alınan bir alışkanlığa dönüşmekte zorlanabilir. Oysa bilimsel olarak baktığımızda, hiçbir besin mutlak anlamda iyi ya da kötü değildir. Önemli olan denge ve çeşitliliktir.
BEYNİMİZ NEDEN ŞEKER VE YAĞI DAHA ÇOK SEVER?
Çocuklar, tatlı ve yağlı yiyecekleri doğuştan daha çok tercih eder. Çünkü insanın evrimsel geçmişinde bu tür besinler yüksek enerji kaynağı olarak hayatta kalmayı sağlamıştır. Ancak bu, her şekerli veya yağlı yiyeceğin "zararlı" olduğu anlamına gelmez. Dengeli tüketildiğinde ve alışkanlık haline getirilmediğinde, çikolata da, patates kızartması da beslenmede yer alabilir. Her yemeği güzelce yiyen, yeterince sebze ve meyve yiyen, yumurtasını , balığını eksik etmeyen bir çocuk ile hiçbir besin grubunu doğru düzgün yemeyen, eksikleri olan ve sadece abur cubur ile beslenen bir çocuğun yiyeceklere verdiği tepki aynı değildir.
YASAKLI BESİN, DAHA CAZİP HALE GELİR!
Bir besini yasakladığınızda, çocukların ona olan ilgisi artar. "Bu zararlı, bunu yememelisin" dediğiniz bir yiyecek, bir anda ulaşılması gereken "yasak meyveye" dönüşebilir. Bunun yerine, çocuklara tüm besinlerin farklı yararları olduğunu anlatmak, yiyecekleri nötr bir dille tanıtmak çok daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.
DAHA BİLİNÇLİ BİR YAKLAŞIM İÇİN NELER YAPILABİLİR?
- BESİNLERİ FONKSİYONLARIYLA TANITIN: "Bu sebze seni güçlü yapar, bu meyve seni enerjik hissettirir!"
- TÜM BESİNLERE YER AÇIN: Belli gıdaları tamamen yasaklamak yerine, ölçülü tüketim alışkanlığı kazandırın.
- ÖRNEK OLUN: Çocuklar, ebeveynlerinin yeme alışkanlıklarını taklit eder. Sebzeleri sevdiğinizi görmeleri onları daha istekli yapar.
- ZORLAMAYIN, SEÇENEK SUNUN: "Havuç mu yemek istersin, salatalık mı?" gibi sorularla yemek konusunda özgürlük tanıyın.
Sonuç olarak, yemek yemek sadece karın doyurmak değil, aynı zamanda bir deneyimdir. Çocukları yemeğe karşı suçluluk duymadan, keyifle ve bilinçli seçimler yaparak büyütmek için besinlere nötr bir bakış açısıyla yaklaşmak en sağlıklısıdır. Unutmayalım, iyi ya da kötü besin yoktur, sadece iyi ya da kötü beslenme alışkanlıkları vardır!