Siyasetin yarar hesabına kelepçelenmiş bir hukuk ve adalet düzeni

01 Ekim 2024 Salı

Hukuk ve adalet bu ülkeyi tüketiyor. Bu iki konu siyasetin güdümünde ve üstelik bugünkü iktidar için “tamam mı devam mı” söz konusu olduğu sürece, bir şey beklemeyin. Ekonomik kriz ve büyük yoksulluk da bu iki kavramın kıskacında ortaya çıkıyor. Mesele salt kötü yönetim değil. Hesap sorulamazlık, hesap verilmezlik... Büyük saydamlık eksikliği... Tüm kötü şeyleri iyi şeyler yapılmış gibi göstermek. Mesela demokrasi, ifade özgürlüğü kıskaç altındayken bile en tepelerden “Demokrasiyi inşa ettik” açıklamaları.

Zor kardeşim, Sinan Ateş cinayetini namusuyla çözmek ve kararlar vermek.

ÇÜNKÜ BU CİNAYET, İKTİDAR MESELESİ

Cinayetin kapısını çaldığı ortak bunu “iktidar meselesi” olarak dayatıyor.

Ya iktidar ayakta kalır, seçime kadar sürer ya da şimdiden yıkılır gider.

Konu iktidar için aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık darbı meselesindeki gibi, iki arada bir derede.

Ya ortak, “yıkarım iktidarı ha” gibi bir blöf yapıyorsa, bunu şüphesiz düşünmüşlerdir.

İktidar yürü ya adalet derse çarşının nasıl karışacağını mı net görüyor...

Umutlarını geleceğini önümüzdeki 3.5 yılda hayal ettiği ekonomik düzelmelere bağlayarak daha şimdiden çarşının karışmasının kendileri için bir yıkım olacağı kararını vermişler, dünkü dava bunu net gösteriyor.

SORU, 3.5 YIL SONRA NE OLACAĞI

Ortağın şimdiden desteğini çekmesi önemli değil, 3.5 yılı geçirirler; üstelik ülkemizde adalet ve hukuk sisteminin bu kanlı cinayeti çözerek nasıl güzel işlediğini gösterdik büyük propagandasını da arkalarına alarak. Sonrası önemli, seçim günü gelip dayandığında, ihtiyacı olan ortağın oy desteğinin şimdiden garantisinin alınıyor olması.

Bu destek olmadan zinhar seçimi kazanmaları hiç mi hiç mümkün değil.

Al cinayeti ver oyu ve desteği.

Zor dostum, bu ülkede siyaset yapmak, yargılanmak, adalet ve hukuk istemek.

Hele Sinan Ateş’in bir liderlik inşa etmeye kalkıştığı siyasal yapı, ülkenin en zor kapanlarından biri.

SIRAT KÖPRÜSÜ

Ekrem İmamoğlu davasının da iktidar içinde mahkûm edilmeli mi veya mahkûm edilmemeli mi konusunun tartışıldığı ve AKP’ye hangisinin yarayacağı üzerine fikir beyan edildiği bir siyasetin egemen olduğu iktidar ortamından söz ediyoruz.

İmamoğlu da hangi çözümün iktidara yarayabileceği konusuna asılmış vaziyette tutuluyor, yarar meselesinin çözülmesini bekliyor. Orası bir sırat köprüsü.

Şüphesiz yapılacak çok şey var. Ama en önemlisi muhalefetin iktidarı alabilmesi.

O zaman cinayet de çözülür, adaletin ve hukukun ellerine bağlanan kelepçeler de.

Muhalefetin iktidarı alabilmesi ise en zoru. Şimdiden görüyorum.

Ya imkânsızı zorlayacaklar ve başarısız olacaklar ya da kendilerine çeki düzen verecekler ve bu ikiliği sona erdirecekler ve başaracaklar. O zaman Sinan Ateş’in de kanı yerde kalmayacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları