Son yazılarda, “Yabancıların tiyatro dünyasında, ‘one man show’ tek adam gösterisi” denilen bir tanımlamaya değinmiştik! Bu tek kişilik rolü oynayan sanatçı, sahnede “tek başına çeşitli gösteriler, yapar!” demiştik…

 Boğaziçi Üniversitesi’nde “özerkliği” dışlayıp dışarıdan “rektör” ve ayrıca “milletvekili” olmayanları da “bakan” atayan AKP Reis-i Umumisi, Reis-i Cumhur, Vezir-i Azam, zam kralı Recep Tayyip Erdoğan’ın (RTE) Dışişleri Bakanlığı’nda da aynı “rolü” oynadığına geçen yazımızda da değinmiştik!

***

 “Vali”, Türkiye içinde, nasıl “hükümeti” değil de “devleti” temsil ediyorsa, “büyükelçi” de Türkiye dışında “hükümeti” değil “devleti” temsil eder!  RTE, bırakın “devleti”, günümüzde “hükümeti” bile temsil etmeyen yakın arkadaşlarından, “büyükelçi” atamalarını sürdürüyor! 

Dışişleri Bakanlığı’nın temel kuralı olan “liyakat ilkesi” yerine 2018’de yeni yasa ile “büyükelçilik makamına” artık “herhangi bir devlet kurumunda beş yıl süreyle görev yapmış kişiler” getirilebilecek... 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM Dışişleri Komisyonu’nda “dışarıdan büyükelçi atamalarına” yöneltilen eleştirileri “Kimse kusura bakmasın! En iyi, en başarılı büyükelçilerimiz dışarıdan atadıklarımız. Kafamıza göre isim seçmiyoruz” diye yanıtlamıştı! 

 Oysa diplomasi mesleğinin kendine özgü kuralları var… Bu kuralların başında “diplomat” olacak kişilerin “uluslararası ilişkiler alanında öğrenim görmeleri” gerekir. Meslek dışından büyükelçi atanması, Dışişleri’nde çekirdekten yetişerek en üst aşamaya gelen ve büyükelçilik bekleyen meslekten diplomatların önünü kapamakta ve bunların çalışma şevkini yok etmektedir. 

 Hariçten atama örneklerimizi bu yazıda da sürdüreceğiz!

***

 Ömer Faruk Doğan (1964),  AÜ Ziraat Fakültesi mezunu olup AÜ Fen Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisans, Sorbon Üniversitesi’nde “AB Tarım Politikaları” alanında “master” yapmıştır.

Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda “Hazine ve Dış Ticaret Uzman Yardımcısı” ve 2005-2008 yılları arasında “Türk Standartları Enstitüsü Yönetim Kurulu” üyeliği, 2003-2009 yıllarında “Türk Akreditasyon Kurumu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı”, “Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşar Yardımcılığı” yapmıştı. 

2009-2012 yıllarında “Avrupa Birliği Türkiye Daimi Temsilcisi Yardımcısı”, 2012-2015 yıllarında Kamerun Yaunde ve 2016-2019 tarihleri arasında Tunus Büyükelçisi olmuştu.

***

Mehmet Paçacı (1959), Ankara İmam Hatip Lisesi’nden 1977’de, AÜ İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. Fakültede öğretim üyeliğinden, profesörlüğe yükseldi. 

 2008-2011 yılları arasında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “Din ve Sosyal Hizmetler Müşaviri” olarak Vaşington Büyükelçiliği’nde görev yaptı. 2011-2014 yılları arasında ise Diyanet İşleri Başkanlığı’nda “Dış İlişkiler Genel Müdürü” olarak çalıştı. 

2014-2018 arasında, Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisi idi. Papa Françesko’nun sözde “Ermeni soykırımına” ilişkin konuşmasından dolayı 2015’te Ankara’ya geri çekildi, 2016’da Vatikan’a döndü.

Paçacı, Hıristiyan ilahiyatından mezun ve Vatikan’da misyonerlere ders verdiği için geri alındı.

2019’da “Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü Müslümanlara Karşı Hoşgörüsüzlük ve Ayrımcılıkla Mücadele Özel Temsilciliği” görevine getirildi. 

***

Yavuz Selim Kıran (1985), Ankara’da (ODTÜ) “İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde” tamamladı. RTE’nin başbakanlığında “Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği” görevini yürüttü.

“Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK)” Başkan Danışmanlığı ve “Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü’nün (TÜSSİDE)” yönetim kurulu üyeliği, ayrıca, Dışişleri Bakanlığı Başdanışmanlığı yaptı.

2018 genel seçimlerinde AKP Ordu milletvekili adayı olan Kıran, 2018 tarihinde yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevine, 2022’de Hırvatistan Zagreb Büyükelçiliği’ne atandı…

Not: Sürecek…

***

Düzeltme:

Son yazımda, Ekvator Türkiye Büyükelçiliğine atanan Başak Yalçın meslek memuru olup Dışişleri’nin bütün basamaklarından geçerek, büyükelçiliğe yükseldiği halde, ad benzerliğinden dolayı Prof. Dr. Başak Yalçın ile karıştırmışım! Her iki Yalçın’dan ve okurlarımdan, bu yanlışlık nedeniyle özür dilerim…