Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kulüplerin finansal dertleri
Renkler ayrı ama dertler aynı diye özetlemeye çalıştığım kulüplerin karşı karşıya kaldığı önemli ve ortak finansal sorunlardan bahsetmeye devam etmek istiyorum. Kulüpler, net borçluluktan kurtulamıyor, kulüplerin nakit açıkları hızla artıyor. Dört büyük kulübün açıklamış oldukları finansal tablolara göre; yılın kalan dokuz aylık bölümüne ilişkin nakit gereksinimleri 11 milyar TL’ye ulaşıyor. Kulüplerin sağlıklı ve sürdürülebilir bir mali yapıya sahip olabilmeleri için öncelikle asıl faaliyetlerinden kâr elde etmeleri gerekiyor. Asıl faaliyetin dışında elde olunan kârlar sürdürülebilir kârlar olmadığı için sürdürülebilir büyümeyi yakalamak mümkün olamıyor ve birikimli zararlar artıyor. Ekonomik olumsuzluklar ve öngörülmezlikler sürdürülebilir mali yapıya izin vermiyor.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF), “Takım Harcama Limiti” uygulaması, her ne kadar kulüplerin harcama bütçelerini kontrol ve denetim altına alarak, mali yapılarının güçlendirilmesini amaçlasa da; takımların gelirlerinin üzerinde harcama limitleri tanımlaması, kulüplerin finansal yeterliliğini sağlamaktan, dengeyi kurmaktan uzaktır. Aksine, harcamayı cesaretlendiren, günü kurtarmaya yarayan palyatif bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Bu uygulama, rekabetçi dengenin orta ve uzun vadede daha da bozulması, haksız, dengesiz rekabetin artması anlamına geliyor. Süper Lig takımları arasında kadro değerleri bakımından derin uçurumlar var. Öyle ki, 4 büyük kulübün kadro değerleri toplamı olan 710.7 milyon Avro, Süper Lig’in kadro değerlerinin yüzde 67’sini (2/3’ünü) oluşturuyor. Dört büyük kulübün ortalama takım değerleri 177.7 milyon Avro’ya ulaşırken, diğer 15 takımın ortalaması ise 55.8 milyon Avro civarında. Yani, dört büyüklerin takım değerleri, diğer 15 kulübün ortalama değerinden 3.2 kat daha fazla. Bu durum Süper Lig’de haksız rekabetin temel dinamiğini oluşturuyor.
Sonuç olarak şunları belirtebiliriz. Yıllardır pençesinde boğuştuğu sorunlarına çare bulmakta zorlanan Türk futbolu bu süreçte, futbol otoritesi destekli naklen yayın gelirlerine göbeğinden bağımlı, kendi iç dinamikleriyle gelir yaratmakta zorlanan, reytingi düşük, futbol kalitesi vasat, rekabeti zayıf bir lig haline dönüştü. Bu süreçte Süper Lig’de büyüklerin lehine küçüklerin aleyhine müthiş bir ekonomik, finansal ve sportif haksız, dengesiz bir rekabet bulunuyor. Bu da futbolumuzun kalitesini ve rekabetçi yeteneğini aşağıya çekiyor. Sürdürülebilir olmayan zeminde mücadeleyi kurgulayan bir lig yapılanmasıyla kalıcı başarılara ulaşma şansımız ne yazık ki, bu yönetsel yapı ve bu politik iklimde çok mümkün görünmüyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev