19 Mayıs ruhu ve bir fotoğraf

19 Mayıs 2019 Pazar

Bu fotoğraf 1964 yılının 19 Mayıs günü İzmir Alsancak Stadyumu’nda çekildi. Lise son sınıftaydım. Okulumun bayrak taşıyıcısıydım. 17 yaşımdaydım. Ön sırada, sağdan ikinciydim. İzmir’in tüm okullarının bayrak taşıyıcıları, bir küme halinde gençlik kortejinin başında yürüyorduk...
Onurla, inançla, mutlulukla ve sorumlulukla yürüyorduk.
Değil mi ki Atatürk, bu bayramı bize armağan etmişti. İşte onun gururunu taşıyorduk. Bağımsızlık tutkusuyla yürüyorduk.
“Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacak” demişti. Öyle olacağı inancıyla yürüyorduk. Ve Türkiye Cumhuriyeti’ni her ne pahasına olursa olsun mesut insanlar ülkesi yapacaktık...
Bu fotoğrafın çekilişinden bu yana çok yıllar geçti. Arada çok bedel ödedik. Kimi gençlerimiz hapislerde, işkencelerde, idam sehpalarında hayattan koparıldı; kimi hakikat peşinde, sürgünde, iş ve aş peşinde un ufak edildi... Bu ülkeyi “mesut, muvaffak ve muzaffer” kılamadık. Ama (hiçbirimiz demesem de) çoğumuz Ata’nın yolunda mücadeleden, 19 Mayıs ruhundan vazgeçmedik.

19 Mayıs ruhu
Nedir 19 Mayıs ruhu?
Önce bağımsızlıktır. Emperyal güçlere karşı verilen mücadeledir. Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının Nutuk’un ilk tümcesinde belirttiği, “Samsun’a çıktığı günkü genel durum ve manzaraya karşın” kararlılıktır. Azimdir. Mücadeledir.
19 Mayıs ruhu, devrim umududur.
Olmazı, olanaksızı olura dönüştürmek için çalışmak, çabalamaktır. Tarihin en zorlu, en muhteşem devrimini gerçekleştirmiş dehanın izinde yürümektir.
19 Mayıs ruhu “Dört nala gelip Uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memlekette” insanın insana kulluğunu reddetmektir! Biat etmemektir!
19 Mayıs ruhu korkmamaktır. Cesarettir. Yılmamaktır. Azimdir. Her tür baskıya, zulme ve tehdide direnmektir. 1
9 Mayıs ruhu, eşitliktir. Özgürlüktür. Gençliktir. Yani biraz bizim “Gezi” gibidir. Bir ağaca sarılmak, bir ülkeye sarılmak, bir güzele sarılmak ve vazgeçmemek gibidir.
19 Mayıs ruhu hak, hukuk ve adalet tutkusudur. Hak yememektir. Hakkı yenenin yanında hak aramak, hak savunmaktır. Düşünceleri, sözleri nedeniyle, karşı çıktılar diye hapse tıkılanların yanında olmaktır.
19 Mayıs ruhu “Benim manevi mirasım ilim ve akıldır” diyenin yolundan gitmektir. O zaman aldatılmazsın, kandırılmazsın. O zaman aptal yerine konmazsın ve kimseyi aptal yerine koymazsın. O zaman yalan söylemek durumunda kalmazsın. Aldatılmaya devam etmezsin!
19 Mayıs ruhu, millet iradesine saygıdır. Milletin seçimine saygıdır. Anayasaya, yasalara saygıdır. Ben söyledim oldu, anayasayı tanımıyorum diyemezsin.
19 Mayıs ruhu, dayanışma, sevgi, duygu birlikteliğidir. “Ah, kimselerin vakti yok. Durup ince şeyleri anlamaya” durumundan kurtulmaktır, farkındalıktır. Bu farkındalığın getirdiği sevinç, neşe, coşkudur.
19 Mayıs ruhu, “Karnını doyurdum karşılığında bana oy versin”, “Medyayı satın aldım, bana çalışsın”, “Sanatçıyı soframa oturttum, bana güzelleme yazsın” pespayeliği, arsızlığı değildir. Tam tersine yaratıcılığı kanatlandırmak; sanatı, sanatçıyı bağımsızlığı ve özgürlüğü içinde yüceltmek, eleştirel düşünceye saygı duymaktır.
19 Mayıs ruhu, Atatürk’ün “Türk milleti güven ve mutluluğun kefili olan ilkelerle, uygarlık yolunda, tereddütsüz yürümeye devam edecektir” inancını paylaşmaktır.
19 Mayıs ruhu, insanlık onurumuzdur.
19 Mayıs, Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bunca yıl karalamaya, unutturmaya çalışanlara rağmen, yok sayma çabalarına karşın milletin bilinçaltından asla silinmeyecek olan Atatürk sevgisi ve saygısıdır.
19 Mayıs, Türkiye Cumhuriyeti’dir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe armağan ettiği bayramı, aydınlığın karanlığı, ilerinin geriyi, çağdaşlığın bağnazlığı, özgürlüğün biat etmeyi, eşitliğin adaletsizliği alt ettiği gün olduğunun bilinciyle yaşamaya kararlıyız.      



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları