Bilim gazetecisi ve yayıncısından korona notları
Orhan Bursalı
Son Köşe Yazıları

Bilim gazetecisi ve yayıncısından korona notları

12.03.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Resmi adı Covıd 19 ile ilgili ilginç bilgiler paylaşayım, siyasetten daha önemli şu sırada:  

Elimizi yüzümüze sürmeyi engelleyebilir miyiz: Ellerinizi yüzünüze gözünüze, ağzınıza yakın çenenize dayamayın, sürmeyin diyorlar ya sık sık, bakın neden önemli: Bu tavsiyeyi veya önlem biliyorsunuz şüphesiz, ama el yüz ilişkisi otomatiğe bağlanmış adeta kronik bir ilişki. Farkında bile olmuyoruz: Hem de tıp öğrencileri arasında bir araştırma yapılmış, derste bir saatte ortalama 23 kez yüzlerine dokunuyor, yani 2.5 dakikada bir. Nedeni üzerine rivayet muhtelif, “kirle kendimizi aşılayıp bağışıklığı güçlendiririz”den tutun evrimsel varoluşla bağlantı kuranlar da var.. Mesela ana rahminde, fetüsün elleriyle yüzünü tuttuğunu biliyoruz.

Almanya’daki deneyde 10 genç, bellek testinde yüzünü, burnunu tutarken elektriksel beyin aktivitelerinde patlamalar görülmüş. Yorum: İnsanlar bu dokunuşlarla duygularını düzenliyorlar! Başka tuhaf araştırmalar da var..

Ama güncelde kalırsak, kendi kendinizin dedektifi olun ve elinizi yüzünüze götürürken yarı yolda yakalayın!

İtalya neden virüs odağı oldu? Dün 10 bin 149 vaka ve 631 ölüm vardı. Çin’den sonra en yüksek ölüm oranı (yüzde 5; küresel ortalama 3.4) Nedeni üzerine yorumlar: İtalya Avrupa’da en yaşlı nüfusa sahip; 65 yaş ve üzeri nüfusun yaklaşık yüzde 23’ü İtalya’da! Ülkede ortalama yaş 47.3 (Türkiye’de 30.8, ABD’de 38.3; İtalya’da ölümlerin çoğu, 80 ve 90 yaş insanlar arasındaydı, bu yaş biliyoruz ki çeşitli kronik hastalıklara da sahip, kanser diyabet gibi hastalıklar bağışıklık sistemini zayıflatıyor, Covıd-19’un yol açtığı ciddi komplikasyonlara bu yaş insanları daha duyarlı ve dolayısıyla dayanıksız..

Bir başka neden olarak, belirli bir bölgede sağlık hizmetlerine ihtiyaç çok fazlaysa, orada sağlık sistemi gerektiği gibi yanıt veremiyor. Virüsün patladığı Wuhan’da yüksek ölüm oranı da bunu doğruluyor. (Orada 5.8, Çin’in diğer yerlerinde 1’in altı) Bir de yaygın testler de ölüm oranını düşürüyor, çünkü hafif atlatan vaka sayısı arttıkça toplam vaka içinde ölüm oranı düşüyor. Güney Kore buna örnek gösteriliyor: Test sayısı 145 bin, ölüm yüzde 0.6. Gençler test edilmeyebilir deniyor.

Ülkede tek vaka demek yanlış: Bizde ilk resmi korona vakası saptandığında toplam test sayısı 2 bin civarındaydı. Ülkede “tek vaka” demek yanlış. 2 bin kadar testte 1 vaka çıktı demek doğru tutumdur. Başvurmayanları kapsamıyor, virüslerinin farkında olmayanları da!

Havaalanlarında tarama engellemiyor: Buralarda yapılan insan ateşi ölçümleri virüslü insanları yakalamakta yetersiz. Virüs yayılımını durdurmaz. Enfeksiyon kapmış insanları genellikle yakalayamaz. Mesela İtalya’dan Şanghay’a giden 8 İtalyan ilk taramadan geçti, ama sonra virüslü oldukları saptandı! Yolcu daha önce virüs kapmış olabilir ama ateş vb. gibi belirtileri henüz vermemiştir. Ayrıca termal tarayıcılar ve el tipi termometreler, önemli olan çekirdek eden sıcaklığını değil, daha düşük olan cilt sıcaklığını ölçüyorlar. Pozitif ve negatif değerleri yanlış veriyorlar.

Mesela 8 Çinli bu taramalardan geçti ancak sonra pozitif çıktılar. Bu nedenle uçak yolcularına yönelik daha sıkı taramalar başladı. Ayrıca beyanları alınıyor yolcuların, fakat bilimciler diyor ki bir an önce hedeflerine gitmek için yanlış beyanda bulunabilirler. Ebola salgını taramalarında da bu çok yaşandı. SARS salgınında da havaalanlarında etkisizlik, virüsün ülkelere girmesinde başrolü oynadı. Etkisiz taramalar üzerine bilimsel araştırmalar var. Şüphesiz etkin taramanın maliyeti yüksek, ama zorunlu.

Mesela Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nden araştırmacılar, bir model üzerinde çalışarak, Covıd-19’dan etkilenen Çin şehirlerinden seyahat eden enfekte yolcuların yaklaşık yüzde 75’inin giriş taramalarıyla saptanamayacağını gösterdi.

Büyük bir bilim işbirliğini tetikledi: Bu arada salgında, bilim dünyasında işbirliğinde muazzam bir sıçrama yaptı. Araştırma raporları hiç beklenmeden yayımlanıyor. Mesela sadece Boston’da, bölgenin en iyi 80 uzman bilim insanı, 115 milyon dolarlık bir fonu ortak kullanarak, Covıd-19’un nasıl yayıldığı, enfeksiyonların en iyi nasıl önleneceği ve tedavi edileceği üzerine çözümler üretmeye giriştiler.

Teşhis testlerinin geliştirilmesi, hastalığın yayılmasını kestirme modellemeleri, virüsün temel biyolojisi ve insan bağışıklık sistemi ile nasıl etkileşime girdiği, aşıları ve tedavileri test etmek için hayvan modeli geliştirme, antikor testi oluşturma ve bulaşmanın tam olarak nasıl gerçekleştiğini anlamaya kadar uzanıyor proje...

Bir not daha: Çin, tedavi yöntemlerinde en gelişmiş ülke konumunda. Çünkü deneyimleri çok fazla ve giderek tedavi protokollerini her geçen gün geliştiriyor ve mükemmelleştiriyorlar. Türkiye, bu konuda Çin’i izleyerek tedavide en ileri düzeye çıkabilir.

Yazarın Son Yazıları

Şu 29 maddeye noldu ey komisyon? Yanıt: DEM istemedi!

CHP, “Öcalan’a serbestlik, anayasa değişikliğine DEM desteği, PKK’ye ülkede siyaset yapma özgürlüğü” komisyonuna katılırken demokratikleşme olmadan Kürt sorunu çözülmez diyerek 29 maddede bir paket sunmuştu, hatırlatmak istedim özetle de olsa...

Devamını Oku
04.12.2025
Ümmet: Parçalanmış bir Türkiye

Dünkü yazımın sonu “Peki niye şimdi ümmet” sorusuyla bitiyordu. Yer darlığından yanıtı yoktu.

Devamını Oku
02.12.2025
İmralı ve PKK’nin ‘ümmetçi Türkiye’ söyleminin anlamı ne?

Bugüne kadar seküler parti havası basan Kürt milliyetçi siyasal hareketini bir süredir “ümmet” heyecanı bastı.

Devamını Oku
01.12.2025
CHP’yi kurultay sonrası çok zor bir dönem bekliyor

CHP programını yeniledi, parti meclisini 80 kişiye çıkararak kapsayıcılığını ve halk nezdinde temsiliyetini artırdı, büyük bir inançla Özgür Özel iktidara geleceklerini söyledi.

Devamını Oku
30.11.2025
Adeta yargısız infaz kararı

Evet Fatih Altaylı’ya verilen 4.2 yıllık mahkûmiyet kararı, sözlerinde açık bir tehdit asla olmayan ve doğrudan cumhurbaşkanını hedef almayan, ana fikri Türk halkının seçimlerde oy kullanmayı artık çok sevdiği ve bundan asla vazgeçmeyeceği idi.

Devamını Oku
27.11.2025
DEM’in kaçırdığı, CHP’nin yapması gereken

CHP’nin “çözüm” komisyonuna katılırken verdiği sözü tutması iktidar kanadını ve bu kanada eklemlenenleri rahatsız etti.

Devamını Oku
25.11.2025
Yeni seçim ittifaklar olasılığına bir bakış ve sırat köprüsünde yürüyenler

Dünkü yazımın sonunda şu cümleler vardı: Süreç zaten yeni ittifaklar yaratacak ortama itildi.

Devamını Oku
24.11.2025
Neden İmralı dayatması? Çünkü sürecin lideri!

Evet, apar topar ve medyaya kapalı bir toplantı ile milletvekillerinden oluşan ve 5 kişi olacağı söylenen bir heyet, İmralı Adası’na gidecek.

Devamını Oku
23.11.2025
İddianamede yaldızlı bir casus öyküsü

İddianamede Eylem 13 başlığı altında çok ciddi bir iddia var:

Devamını Oku
17.11.2025
Burası Türkiye abicim, yarın ne olacağını kestirmek zor

AKP çok şükür kendinden önceki sağcı iktidarların izinden giderek ülkeyi, geçmişe kıyasla en büyük ekonomik çöküşe ve yoksullaşmaya itti.

Devamını Oku
16.11.2025
Olağanüstü döneme olağanüstü iddianame

4 bin sayfalık iddianame mi olurmuş?

Devamını Oku
13.11.2025
Millet, ‘dâhi adam’ın bu topraklardan çıkmasının gururunu yaşıyor

AKP’den önce 10 Kasım’larda sirenler çaldığında köprüde, caddelerde sokaklarda durmayan araçların ve yayaların sayısı hatırı sayılır ölçüde fazlaydı.

Devamını Oku
11.11.2025
Cumhuriyetin temeli ve Ata’nın bize mirası 3+2 altın anahtar

Bugün büyük Türk’ü anıyoruz.

Devamını Oku
10.11.2025
Üniversite diploması ne kadar değerli

ABD’de Gallup’un ağustos ayında gerçekleştirdiği anket ilginç sonuçlarıyla tartışma yarattı...

Devamını Oku
09.11.2025
Mesele salt İmamoğlu değil, yenilikçilik ve yerellik

Ekrem İmamoğlu’na casusluk suçlamasının hemen ardından oğlu ve babasının sorguya çekilmesine sıra geldi.

Devamını Oku
06.11.2025
Ahmet Türk ve hayal alemi

DEM heyeti ile cumhurbaşkanı arasında son yapılan ve sonucu merakla beklenen görüşme üzerine bir açıklama beklerken cumhurbaşkanı hukuk başdanışmanlarından Mehmet Uçum merakımızı giderdi.

Devamını Oku
04.11.2025
İstanbul ‘iş bilmez kadir bilmezler’in mi elinde? Peki ‘Biz ihanet ettik’ kim dedi?

Cumhurbaşkanı, İstanbul’un en değerli havaalanı Atatürk Havaalanı’nın yıkılarak yerine yapılan “millet bahçesi”ni ziyaret etmiş ve “İstanbul’umuzu iş bilmez, kadir kıymet bilmez, tarih ve medeniyet şuurundan yoksun kifayetsizlerin insafına terk etmiyoruz. İstanbul bizim göz bebeğimizdir. Bu aziz şehrin bir fetret devri daha yaşamasına gönlümüz asla razı değil” demiş.

Devamını Oku
03.11.2025
Bayrampaşa’ya çökme, genel seçimlerin provası mı?

Bayrampaşa Belediyesi’ni “ele geçirme eylemi” tam bir milli iradeyi hava cıva gören bir iktidar anlayışının tipik örneğidir.

Devamını Oku
02.11.2025
En büyük iki devrim: Ulus ve kadın devrimi

Bu döneme özgü karamsarlıkları erteleyerek bir de şu açıdan bakalım: Atatürk’ün Cumhuriyet hedeflerine önemli ölçüde varılmıştır; bu hedeflerin artık geri döndürülemez olduklarına, tüm Türkiye’nin dün Cumhuriyeti ve Atatürk’ü olağanüstü sahiplenmesiyle sürekli tanıklık ediyoruz.

Devamını Oku
30.10.2025
Casuuusss... Cephanelerini çabuk tüketiyorlar... Hedef Tele1 miydi!?

Yahu bekleyin kardeşim, insanları en çok etkileyebilecek bir konuyu...

Devamını Oku
27.10.2025
İslamcı ‘muhafazakâr demokrat’ olabilir miydi?

“Muhafazakâr demokrat”ların en son numarası, bertaraf etmek istedikleri muhalif rakiplerini casuslukla suçlamak oldu.

Devamını Oku
26.10.2025
Ya İmralı gelsin veya İmralı’ya gidelim!

Evet, DEM (ve tabii ki Kandil) “terörsüz Türkiye” komisyonunu, daha doğrusu AKP iktidarını ve MHP’yi, Öcalan’ın serbest bırakılması noktasına indirgedi ve sıkıştırdı.

Devamını Oku
23.10.2025
Demokrasi yoksa ne çözümü!

Tarafların pozisyonuna bakalım, evet yeniden, fotoğraf net olarak görülmezse politika üretilemez ve kararlar alınamaz.

Devamını Oku
21.10.2025
Ey Meclis milletvekillerine sahip çıkma özgürlüğün de mi yok

Önce: Merkez Bankası başkan yardımcısının dolandırıcılık suçlamasıyla hakkında soruşturma açılmasına şaşırdık mı, hayır demeyeceğim ama evet de diyemiyorum.

Devamını Oku
20.10.2025
Tek tek avlanmak ve hukuka sahip çıkmak

Fatih Altaylı’ya 5 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası isteniyor.

Devamını Oku
19.10.2025
Tek adamlık için şarttı: AKP içinde büyük tasfiye

İki yazıdır AKP’nin 2 yıllık iktidarı süresi içinde mutlak iktidara, tek adam rejimine giden yolların nasıl açıldığını yazıp duruyorum.

Devamını Oku
16.10.2025
Mutlakiyete giden süreç: Ordu ve yargının dönüştürülmesi

Dünkü yazım, tek adam rejiminin başlangıç noktası üzerineydi:

Devamını Oku
14.10.2025
Başlangıç noktası: Denge denetleme yıkılınca varılan yer

Demokrasiye zerre inanmayanlar, iktidara gelince adım adım mutlak iktidarlarını kurmak için kolları sıvarlar.

Devamını Oku
13.10.2025
Siyaset ağlarını örüyor, hukuka aykırılığın anlamsızlığı ve İmralı tahterevallisi

Bayrampaşa Belediyesi’ne, başkan ve arkadaşlarına çekilen operasyonun yanı sıra, CHP meclis üyelerinden bir kaçını hayatlarından adeta bezdirerek partilerinden istifa ettirilmeleri ...

Devamını Oku
12.10.2025
Nobel Ödülleri: Bilim gelişmenin ve yeni ufukların anahtarıdır

Aziz Sancar, en üst düzey ve özgürce araştırmaların yapıldığı ülkelerden birinde, ABD’de, günde 16-18 saat çalışarak ve merakının peşinde koşarak, odaklandığı konuyu çözmek için yöntemler geliştirerek DNA’nın, ikili zincirdeki bozulmaları nasıl onardığını gösterdi.

Devamını Oku
09.10.2025
Ülkeyi, ekonomiyi altın alanlar mı batırdı... Belirsizlikler dorukta

İktidarın gözü milletin altınlarında...

Devamını Oku
07.10.2025
Bir fotoğrafın düşündürdükleri: Kimse yanılsamaya kapılmasın

Meclis’in açılış resepsiyonunda cumhurbaşkanının iyi bir halkla ilişkiler girişimi ile siyasi parti liderlerini davet ederek verdiği gülücüklerle dolu toplu fotoğraf en önemli tartışma konusu oldu.

Devamını Oku
05.10.2025
Nobel Barış Ödülü merakı ile boşa koşan adam

Netahyahu-Trump’ın baş başa hazırladığı plan kime yarar...

Devamını Oku
02.10.2025
Büyük yoksullaşma ve çöküşün anatomisinden paylaşımlar

Ülkede hiç bu kadar büyük yoksul kitleler ve giderek daha az sayıda büyük zenginler yaratılmamıştı.

Devamını Oku
30.09.2025
ABD karşısında tarih boyunca hep kaybettik, çünkü...

Çok şey konuşuldu cumhurbaşkanının ABD ziyareti üzerine.

Devamını Oku
29.09.2025
Tunç’un bağımsız tarafsız yargısı Gökçeklere neden işlemiyor?

Haftada birkaç kez her ciddi karın ağrısı hukuk olayı ortaya çıktığında, “Türkiye bir hukuk devletidir, yargı bağımsız ve tarafsızdır...

Devamını Oku
28.09.2025
İptalciler mi daha hukuksuz, AKP yargısı mı... Ve yarı hiyerarşisine reddiye

Dün komik olaylar yaşandı.

Devamını Oku
25.09.2025
Kongre gri alanları ve operasyonel sözde muhalefeti bitirdi

Hukuku, yargıyı tamamen elinde tutan, yargıçları mahkemeleri atayan, farklı karar veren mahkemeleri dağıtan, dahası beğenmediği yargıçları üstelik rütbesini düşürerek sürgüne gönderen, AKP’li avukatları yargıç yaparak İstanbul’da CHP 38. kongresini iptal ettirerek üstelik onlara mutlak butlan (kongreyi yok sayma) kararı aldırmaya çalışan iktidar değil, sanki bizzat CHP’nin kendisi...

Devamını Oku
22.09.2025
Temiz bir iktidar hayal değil, bu ülke bunu çoktan hak etmiştir

Anlamakta zorluk çekiyorum.

Devamını Oku
21.09.2025
Devlet partisi belediyeleri tuzakla ele geçiriyor: İkinci aşama

İsmail (Saymaz) iyi slogan üretti: “Ya AKP rozeti takacaksın ya da kelepçe”.

Devamını Oku
18.09.2025