Virüsten daha tehlikeli olan, kirli düşünce ve komplocu kafadır
Orhan Bursalı
Son Köşe Yazıları

Virüsten daha tehlikeli olan, kirli düşünce ve komplocu kafadır

19.03.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Tam da COV-19 virüsünün dünyada görülmemiş bir hızla insanları esir aldığı bir dönemde, komplo şarlatanlığı yaparak bundan şan şöhret ve para kazanacağını düşünenler çevreye virüs gibi yayıldı. Türkiye’de ve dünyada bilim düşmanlığının, özellikle bilinmezliklerin yarattığı endişelerin arttığı ortamlarda bu endişeleri körükleyenler de tıpkı virüs gibi peydah olur, yayılır ve toplumu etkiler..

Bunların en tehlikelilerden biri, içinde bilim düşmanlıkları, sahtekârlıklar, yanlışlıklar, manipülasyonlar ve başkalarının yazdıklarından çalıntılarla dolu yığma kitabı da piyasaya çıkmışken, parayı çok sevdiği için de büyük bir kazanç fırsatını yakaladığını düşündü.

Hele her yazdığına hiçbir soru sormadan “mümin gibi” inanan bir okur kitlesinin var olduğuna da inandığı için, atmasyonunu sürdürmekten geri kalmadı. Eleştirilerin hiçbirine yanıt vermedi, çünkü yanıt vermeye kalksa, okurun doğru bilgiden haberi olacak ve inşa ettiği “inanç iktidarı” darbe yiyecekti. Bu açıdan bakıldığında bugünkü iktidardan ve benzeri inanç cemaatlerinden hiçbir farkı olmadığı net anlaşılacaktı.

Salgın patladığında virüsün, bilimcilerin, Amerikalıların vb. laboratuvarda üretip dünyaya saldığını duyurdu. Ama bu “büyük buluşu”nun bir kaynağı yoktu, beyninin komplocu kıvrımlarında üretilmişti. Aynı zamanda dünyanın 15 yıl kadar önce yaşadığı SARS virüsü salgını için de “SARS’ın insan yapımı olduğu konusunda şüphe yok” diye yazmıştı. Kimin şüphesi yoktu? Tabii ki kendisinin! Ortalığı ne kadar kirletirse kitabının da o kadar itibar kazanacağını düşünüyordu.

‘Kirli bilgi’ çöpe

Son bir yazısında bana ve “çeviri” diye alçakça saldırdığı Herkese Bilim Teknoloji’nin 204. sayısında Prof. Dr. Haluk Ertan, hem COV-19 hem de SARS iddiası üzerine bir araştırma makalesi yayımladı. Orada açık ve net bu kirli bilginin peşine düşüyor ve virüste insan yapımı hiçbir izin bulunmadığını ve tamamen doğal bir virüs olduğunu açıklıyordu. Biz bu yazıyı dergi sayfalarından çıkarıp doğru bilgiye ulaşılması için herkesin erişimine açmıştık: 

(www.herkesebilimteknoloji.com/haberler/toplum/sinir-tanimayan-komplo-virusleri)

Ertan, orada sonuç olarak şöyle diyordu:

SARS-CoV üzerine çalışan uzmanların saygın bilimsel dergilerde yayımladığı makalelerde virüs komplocularını haklı çıkaracak hiçbir bilgi yoktur. Bir kirliliği yayan kişinin adını da vererek, ne yazık ki bu tip insanlar, öğrenme tembelliğinin yol açtığı cehaletle beslenip, halkın daha kolay tüketilen şaşırtıcı iddialara olan merakından menfaat sağlamaktadır. Gerçek virüsler mi, yoksa komplocular mı: İnsanlık için hangisi daha zararlı, zamanla görülecektir...

‘Manipülasyon yok’

Derken dün de dünyanın en saygın bilim dergisi (diğeri Science) Nature’ın çıkardığı Nature Medicine’de yayımlanan bir araştırma, bu komplocu düşünceye de son noktayı koydu, şimdiki virüsün de laboratuvarda üretildiğine veya manipüle edildiğine ilişkin hiçbir göstergenin olmadığını duyurdu. 

(www.nature.com/articles/s41591-020-0820-9?utm_source=twt_nnc&utm_medium=social&utm_campaign=naturenews&sf231596998=1)

Sonuçta diyor ki araştırma:SARS-CoV-2, insanları enfekte ettiği bilinen yedinci koronavirüstür; SARS-CoV, MERS-CoV ve SARS-CoV-2 ciddi hastalığa neden olurken, HKU1, NL63, OC43 ve 229E hafif semptomlarla ilişkilidir. SARS-CoV-2’nin kökeni hakkında genomik verileri karşılaştırdık. Analizlerimiz açıkça gösteriyor ki SARS-CoV-2 bir laboratuvar yapısı veya amaca yönelik olarak manipüle edilmiş bir virüs değil..

Bilim somut verilere dayanır, buna inanmayabilirsiniz, ama o zaman da kalkar araştırır ve gösterirsiniz ki, hayır öyle değil, laboratuvarda üretildi, bu adamlar yalan söylüyor... Bunu diyemiyorsanız, poponuzdan da üfüremezsiniz.

En hakiki mürşit ilimdir, fendir

Düşündük, neden bir popüler bilim dergisini kötülüyor diye. Çünkü bizler evrensel bilimin temsilcileriyiz. Ülkemizde bilimsel düşüncenin araştırmaların geliştirilmesine, bilim ve teknoloji üreten ülke olmaya gönül vermişiz. Bilim tektir, evrenseldir, ister kutupta ister Ekvator’da nerede üretiliyorsa insanlığın malıdır, alırız kullanırız, haberdar ederiz, teşvik ederiz.

Ülkemizde böyle bir derginin yayımlanıyor olması, ortalığı kirleten sahte bilgi ve kanaatlerin yayılmasının da önünde bir duvardır. Bu kirli kafa, 35 yıldır bu yayıncılığın, haberciliğin ve yazarlığın temsilcilerinden olan beni de hedefe almaktan utanmadı.

Bizlere, 30-40 yıldır, Atatürk’ün en hakiki mürşit bilimdir fendir çağdaş öngörüsüne ve özdeyişine göre çalışanlara, üretenlere saldırıyor, dolayısıyla Atatürk’e de, ülkemizin bilimselleşmesi ve halkımızın bilimsel düşünmesine yönelik gayretlerine de.

Çünkü bu kafa, bilimi, ürettiği komplocu yazılarının yayılmasında, kafaları esir almasında engel olarak görür. Bu nedenle de saldırır, gözden düşürmeye, tabii komplolarla para kazanmasının yollarının da tıkanmasını engellemeye çalışır...

Bize kara kutuyu açtırdı, bakalım içinden bu adamın yüzüne neler fışkıracak?

Yazarın Son Yazıları

Şu 29 maddeye noldu ey komisyon? Yanıt: DEM istemedi!

CHP, “Öcalan’a serbestlik, anayasa değişikliğine DEM desteği, PKK’ye ülkede siyaset yapma özgürlüğü” komisyonuna katılırken demokratikleşme olmadan Kürt sorunu çözülmez diyerek 29 maddede bir paket sunmuştu, hatırlatmak istedim özetle de olsa...

Devamını Oku
04.12.2025
Ümmet: Parçalanmış bir Türkiye

Dünkü yazımın sonu “Peki niye şimdi ümmet” sorusuyla bitiyordu. Yer darlığından yanıtı yoktu.

Devamını Oku
02.12.2025
İmralı ve PKK’nin ‘ümmetçi Türkiye’ söyleminin anlamı ne?

Bugüne kadar seküler parti havası basan Kürt milliyetçi siyasal hareketini bir süredir “ümmet” heyecanı bastı.

Devamını Oku
01.12.2025
CHP’yi kurultay sonrası çok zor bir dönem bekliyor

CHP programını yeniledi, parti meclisini 80 kişiye çıkararak kapsayıcılığını ve halk nezdinde temsiliyetini artırdı, büyük bir inançla Özgür Özel iktidara geleceklerini söyledi.

Devamını Oku
30.11.2025
Adeta yargısız infaz kararı

Evet Fatih Altaylı’ya verilen 4.2 yıllık mahkûmiyet kararı, sözlerinde açık bir tehdit asla olmayan ve doğrudan cumhurbaşkanını hedef almayan, ana fikri Türk halkının seçimlerde oy kullanmayı artık çok sevdiği ve bundan asla vazgeçmeyeceği idi.

Devamını Oku
27.11.2025
DEM’in kaçırdığı, CHP’nin yapması gereken

CHP’nin “çözüm” komisyonuna katılırken verdiği sözü tutması iktidar kanadını ve bu kanada eklemlenenleri rahatsız etti.

Devamını Oku
25.11.2025
Yeni seçim ittifaklar olasılığına bir bakış ve sırat köprüsünde yürüyenler

Dünkü yazımın sonunda şu cümleler vardı: Süreç zaten yeni ittifaklar yaratacak ortama itildi.

Devamını Oku
24.11.2025
Neden İmralı dayatması? Çünkü sürecin lideri!

Evet, apar topar ve medyaya kapalı bir toplantı ile milletvekillerinden oluşan ve 5 kişi olacağı söylenen bir heyet, İmralı Adası’na gidecek.

Devamını Oku
23.11.2025
İddianamede yaldızlı bir casus öyküsü

İddianamede Eylem 13 başlığı altında çok ciddi bir iddia var:

Devamını Oku
17.11.2025
Burası Türkiye abicim, yarın ne olacağını kestirmek zor

AKP çok şükür kendinden önceki sağcı iktidarların izinden giderek ülkeyi, geçmişe kıyasla en büyük ekonomik çöküşe ve yoksullaşmaya itti.

Devamını Oku
16.11.2025
Olağanüstü döneme olağanüstü iddianame

4 bin sayfalık iddianame mi olurmuş?

Devamını Oku
13.11.2025
Millet, ‘dâhi adam’ın bu topraklardan çıkmasının gururunu yaşıyor

AKP’den önce 10 Kasım’larda sirenler çaldığında köprüde, caddelerde sokaklarda durmayan araçların ve yayaların sayısı hatırı sayılır ölçüde fazlaydı.

Devamını Oku
11.11.2025
Cumhuriyetin temeli ve Ata’nın bize mirası 3+2 altın anahtar

Bugün büyük Türk’ü anıyoruz.

Devamını Oku
10.11.2025
Üniversite diploması ne kadar değerli

ABD’de Gallup’un ağustos ayında gerçekleştirdiği anket ilginç sonuçlarıyla tartışma yarattı...

Devamını Oku
09.11.2025
Mesele salt İmamoğlu değil, yenilikçilik ve yerellik

Ekrem İmamoğlu’na casusluk suçlamasının hemen ardından oğlu ve babasının sorguya çekilmesine sıra geldi.

Devamını Oku
06.11.2025
Ahmet Türk ve hayal alemi

DEM heyeti ile cumhurbaşkanı arasında son yapılan ve sonucu merakla beklenen görüşme üzerine bir açıklama beklerken cumhurbaşkanı hukuk başdanışmanlarından Mehmet Uçum merakımızı giderdi.

Devamını Oku
04.11.2025
İstanbul ‘iş bilmez kadir bilmezler’in mi elinde? Peki ‘Biz ihanet ettik’ kim dedi?

Cumhurbaşkanı, İstanbul’un en değerli havaalanı Atatürk Havaalanı’nın yıkılarak yerine yapılan “millet bahçesi”ni ziyaret etmiş ve “İstanbul’umuzu iş bilmez, kadir kıymet bilmez, tarih ve medeniyet şuurundan yoksun kifayetsizlerin insafına terk etmiyoruz. İstanbul bizim göz bebeğimizdir. Bu aziz şehrin bir fetret devri daha yaşamasına gönlümüz asla razı değil” demiş.

Devamını Oku
03.11.2025
Bayrampaşa’ya çökme, genel seçimlerin provası mı?

Bayrampaşa Belediyesi’ni “ele geçirme eylemi” tam bir milli iradeyi hava cıva gören bir iktidar anlayışının tipik örneğidir.

Devamını Oku
02.11.2025
En büyük iki devrim: Ulus ve kadın devrimi

Bu döneme özgü karamsarlıkları erteleyerek bir de şu açıdan bakalım: Atatürk’ün Cumhuriyet hedeflerine önemli ölçüde varılmıştır; bu hedeflerin artık geri döndürülemez olduklarına, tüm Türkiye’nin dün Cumhuriyeti ve Atatürk’ü olağanüstü sahiplenmesiyle sürekli tanıklık ediyoruz.

Devamını Oku
30.10.2025
Casuuusss... Cephanelerini çabuk tüketiyorlar... Hedef Tele1 miydi!?

Yahu bekleyin kardeşim, insanları en çok etkileyebilecek bir konuyu...

Devamını Oku
27.10.2025
İslamcı ‘muhafazakâr demokrat’ olabilir miydi?

“Muhafazakâr demokrat”ların en son numarası, bertaraf etmek istedikleri muhalif rakiplerini casuslukla suçlamak oldu.

Devamını Oku
26.10.2025
Ya İmralı gelsin veya İmralı’ya gidelim!

Evet, DEM (ve tabii ki Kandil) “terörsüz Türkiye” komisyonunu, daha doğrusu AKP iktidarını ve MHP’yi, Öcalan’ın serbest bırakılması noktasına indirgedi ve sıkıştırdı.

Devamını Oku
23.10.2025
Demokrasi yoksa ne çözümü!

Tarafların pozisyonuna bakalım, evet yeniden, fotoğraf net olarak görülmezse politika üretilemez ve kararlar alınamaz.

Devamını Oku
21.10.2025
Ey Meclis milletvekillerine sahip çıkma özgürlüğün de mi yok

Önce: Merkez Bankası başkan yardımcısının dolandırıcılık suçlamasıyla hakkında soruşturma açılmasına şaşırdık mı, hayır demeyeceğim ama evet de diyemiyorum.

Devamını Oku
20.10.2025
Tek tek avlanmak ve hukuka sahip çıkmak

Fatih Altaylı’ya 5 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası isteniyor.

Devamını Oku
19.10.2025
Tek adamlık için şarttı: AKP içinde büyük tasfiye

İki yazıdır AKP’nin 2 yıllık iktidarı süresi içinde mutlak iktidara, tek adam rejimine giden yolların nasıl açıldığını yazıp duruyorum.

Devamını Oku
16.10.2025
Mutlakiyete giden süreç: Ordu ve yargının dönüştürülmesi

Dünkü yazım, tek adam rejiminin başlangıç noktası üzerineydi:

Devamını Oku
14.10.2025
Başlangıç noktası: Denge denetleme yıkılınca varılan yer

Demokrasiye zerre inanmayanlar, iktidara gelince adım adım mutlak iktidarlarını kurmak için kolları sıvarlar.

Devamını Oku
13.10.2025
Siyaset ağlarını örüyor, hukuka aykırılığın anlamsızlığı ve İmralı tahterevallisi

Bayrampaşa Belediyesi’ne, başkan ve arkadaşlarına çekilen operasyonun yanı sıra, CHP meclis üyelerinden bir kaçını hayatlarından adeta bezdirerek partilerinden istifa ettirilmeleri ...

Devamını Oku
12.10.2025
Nobel Ödülleri: Bilim gelişmenin ve yeni ufukların anahtarıdır

Aziz Sancar, en üst düzey ve özgürce araştırmaların yapıldığı ülkelerden birinde, ABD’de, günde 16-18 saat çalışarak ve merakının peşinde koşarak, odaklandığı konuyu çözmek için yöntemler geliştirerek DNA’nın, ikili zincirdeki bozulmaları nasıl onardığını gösterdi.

Devamını Oku
09.10.2025
Ülkeyi, ekonomiyi altın alanlar mı batırdı... Belirsizlikler dorukta

İktidarın gözü milletin altınlarında...

Devamını Oku
07.10.2025
Bir fotoğrafın düşündürdükleri: Kimse yanılsamaya kapılmasın

Meclis’in açılış resepsiyonunda cumhurbaşkanının iyi bir halkla ilişkiler girişimi ile siyasi parti liderlerini davet ederek verdiği gülücüklerle dolu toplu fotoğraf en önemli tartışma konusu oldu.

Devamını Oku
05.10.2025
Nobel Barış Ödülü merakı ile boşa koşan adam

Netahyahu-Trump’ın baş başa hazırladığı plan kime yarar...

Devamını Oku
02.10.2025
Büyük yoksullaşma ve çöküşün anatomisinden paylaşımlar

Ülkede hiç bu kadar büyük yoksul kitleler ve giderek daha az sayıda büyük zenginler yaratılmamıştı.

Devamını Oku
30.09.2025
ABD karşısında tarih boyunca hep kaybettik, çünkü...

Çok şey konuşuldu cumhurbaşkanının ABD ziyareti üzerine.

Devamını Oku
29.09.2025
Tunç’un bağımsız tarafsız yargısı Gökçeklere neden işlemiyor?

Haftada birkaç kez her ciddi karın ağrısı hukuk olayı ortaya çıktığında, “Türkiye bir hukuk devletidir, yargı bağımsız ve tarafsızdır...

Devamını Oku
28.09.2025
İptalciler mi daha hukuksuz, AKP yargısı mı... Ve yarı hiyerarşisine reddiye

Dün komik olaylar yaşandı.

Devamını Oku
25.09.2025
Kongre gri alanları ve operasyonel sözde muhalefeti bitirdi

Hukuku, yargıyı tamamen elinde tutan, yargıçları mahkemeleri atayan, farklı karar veren mahkemeleri dağıtan, dahası beğenmediği yargıçları üstelik rütbesini düşürerek sürgüne gönderen, AKP’li avukatları yargıç yaparak İstanbul’da CHP 38. kongresini iptal ettirerek üstelik onlara mutlak butlan (kongreyi yok sayma) kararı aldırmaya çalışan iktidar değil, sanki bizzat CHP’nin kendisi...

Devamını Oku
22.09.2025
Temiz bir iktidar hayal değil, bu ülke bunu çoktan hak etmiştir

Anlamakta zorluk çekiyorum.

Devamını Oku
21.09.2025
Devlet partisi belediyeleri tuzakla ele geçiriyor: İkinci aşama

İsmail (Saymaz) iyi slogan üretti: “Ya AKP rozeti takacaksın ya da kelepçe”.

Devamını Oku
18.09.2025