Nerden baksan tutarsızlık nerden baksan...
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Nerden baksan tutarsızlık nerden baksan...

19.12.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Gözleri bağlı, kulakları tıkalı sanıyoruz. Oysa onların hukuk dedikleri şeyin kuralı, güçlünün çıkarından ibaret.

Her yerde aynı konu... İktidar güdümüyle verilen İmamoğlu kararının mesajını tartışıyoruz. Eksik ne kaldı derken, en yetkili isim, YSK (Yüksek Seçim Kurulu) Başkanı Muharrem Akkaya da konuştu. “Cezası kesinleştikten sonra listeye dokunmamız mümkün değil, seçime girer ama kazansa bile mazbatası verilmez” dedi. Tepkiler üzerine, dün, sanki konu İmamoğlu değilmiş gibi, “Ben genel prensipleri hatırlattım” dedi.

Hayır, yanlış anlamayın. Gazeteci Kübra Par, doğru bir gazetecilik yaptı, doğru sorular sordu. YSK başkanının yanıtları da kendisinin nasıl baktığını açıklıyordu. Gelgelelim, ortada başka bir tuhaflık var.

KONU ERDOĞAN OLUNCA SUSTU

Meselenin bir yanı taraf olmakla alakalı. Öyle ya, İmamoğlu, kazandığı seçimi iptal eden YSK üyelerine, sözde hakaretten ceza aldı. Şimdi adaylığı bu ceza nedeniyle aynı YSK’nin önüne gidecek. YSK, kendisine hakaretten ceza alan birinin adaylığı hakkında, “tarafsız” karar vermeye çalışacak. Üstelik daha konuşmadan, tartışmadan, kararını başkanı önceden açıklamışken... Şarkıdaki gibi nerden baksan tutarsızlık!

Ancak ikinci mesele daha kritik. O da Erdoğan’ın adaylığını ilgilendiriyor. 

Şöyle anlatayım...

İmamoğlu henüz belediye başkanı. Cezası kesinleşmedi. İmamoğlu ya da bir başkası, muhalefetin henüz bir adayı da yok. Buna rağmen İmamoğlu aday olmuş da YSK’nin önüne dosyası gelmiş gibi, YSK başkanı stratejilerini açıklıyor. Doğmamış çocuğa don biçmekten fazlası, olmamış muhalefete yön çizmeye çalışıyor. Elbette Erdoğan adına elbette AKP için.

Gelelim meselenin detayına...

Dün, Liberal Demokrat Parti’nin (LDP) avukatı Ayça Akpek’in uyarısı sayesinde fark ettim. Partinin YSK ile ihtilafları vardı. Bunun için yazışmalar yapıyorlardı. Tam o sırada, 9 Haziran’da, Erdoğan çıkıp cumhurbaşkanı adayı olacağını açıklamıştı. “Bunun için de başvuru fikri doğdu, bakalım YSK ne diyecek dedik” diye karar alma anını anlatıyor Akpek. 10 Haziran günü YSK’ye, “Bir kimse en fazla iki defa seçilebilir” kuralını hatırlatıp sordular:

“Anayasanın açık hükümlerine göre, mevcut cumhurbaşkanının üçüncü defa adaylığı için hangi koşulların gerçekleşmesi gerektiği hakkında Yüksek Seçim Kurulu’nun görüşünün paylaşılmasını arz ve talep ederiz.”

Soran resmi bir siyasi parti. Sorduğu kişi “yine adayım” diyen mevcut cumhurbaşkanı. Yani etiyle buduyla somut bir olaydan, açık bir durumdan bahsediyoruz. 

Peki YSK ne yanıt verdi?

Aynen şöyle: “Kurulumuzca yapılan değerlendirme neticesinde YSK’nin görevleri arasında bulunmayan bir konuda görüş bildirmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.”

Hangisi doğru? Görüş bildirmesi mi, bildirmemesi mi? Bir şey söyleyemem. Ancak YSK başkanı, konu İmamoğlu ise görüş bildiriyor, konu Erdoğan olunca “Görüş bildiremem” diyor. Akpek de buna dikkat çekiyor: “Birine cevap verip öbürüne vermemenin nedeni nedir? Bu bir tutarsızlık!”

Bir ayrıntı daha...

LDP, Akpek’in dilekçesiyle, Barolar Birliği’ne de aynı soruyu sormuş. Barolar Birliği, değerlendirme yetkisinin YSK’de olduğunu hatırlatmakla birlikte şu yanıtı vermiş:

“Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.”

Yani Barolar Birliği, “Meclis ancak erken seçim kararı alırsa Erdoğan aday olabilir” diyor.

Bir konu daha var...

MUHALEFETİN HSK PAZARLIĞI

İmamoğlu davasına bakan eski hâkim Hüseyin Zengin’in baskı gördüğünü yazmıştım. Zengin, bugünkü hâkimin verdiği kararı vermeyi reddedince Samsun’a sürülmüştü. Zengin, sürgün kararına itiraz etmişti. Öte yandan konu, HSK’nin (Hâkimler Savcılar Kurulu) müfettiş görevlendirmesini gerektiriyordu. Yani HSK müfettişleri, hâkime baskı var mı, bunu kim yaptı diye araştırmalıydı. Ancak, cumhurbaşkanının kararlarını beğenmediği davaların ardından soruşturma açan HSK, sıra hâkim Zengin’e gelince suspus oldu. 

Gelelim bamteline...

HSK sadece AKP’lilerden oluşmuyor. 13 üyeden biri adalet bakanı, öbürü yardımcısı. Kalan 11 üyeden 4’ünü cumhurbaşkanı atıyor. 7 üye ise TBMM’de seçiliyor. İşte bu konuda, iktidar ile muhalefet anlaştı. 4 üye AKP-MHP tarafından belirlenirken 3 üye muhalefetten seçildi. Şu an HSK’de 2 İYİ Partili, bir de CHP’li üye var. 

Muhalefetin iktidarla yaptığı HSK pazarlığı, birçok kişi tarafından eleştirildi. Örneğin duayen avukat Turgut Kazan şunları söyledi: “CHP ve İYİ Parti’nin HSK mutabakatı büyük bir ayıptır. AKP ve MHP’nin belirlediği 10 temsilciye, İYİ Parti’den 2, CHP’den 1 kişi eklense neyi sağlamış olacaksınız? Bunu yapmakla, birlikte bir HSK yaratmış ve yarattığınız o HSK’nin bütün yaptıklarına meşruiyet kazandırmış olmayacak mısınız?”

HSK’DEKİ MEŞRULAŞTIRICI MUHALEFET

O gün eleştirilen karar, İmamoğlu davasında, hâkime yapılan baskı olayıyla, bir sınavdan geçti. CHP’de konuştuğum kaynaklar, HSK’nin bir müfettiş görevlendirmemesi bir yana, bir başvuru yapılıp yapılmadığından bile habersizdi. Sonuç olarak YSK başkanı, hatta Cumhurbaşkanlığı konuşup erkenden karar açıkladı. HSK’deki İYİ Partili ve CHP’li üç üyeden ses çık(a)madığı gibi, herkesin gözü önündeki açık ihlale karşı, en küçük bir yaptırımları ya da eylemleri ol(a)madı. Kamuoyunu bilgilendirmek için bile bir hamle yap(a)madılar.

Öyle ya RTÜK’teki CHP’li üyeler, İlhan Taşcı’nın ve Okan Konuralp’ın, iktidarın sansür politikalarını geri çevirmeye gücü yetmiyordu. Ama kurulda, sansür uygulamalarına direnmekle kalmıyorlar, hukuksuz kararların detaylarını kamuoyuyla paylaşıyorlardı. Yani RTÜK’te, muhalif üyelerin varlığı, sonucu değiştiremese de medyaya nefes aldırıyordu. HSK’de ise tam bir pasifizm, daha da fenası pazarlık yapılarak hukuksuzluğa giydirilen meşruiyet kılıfı vardı.

Bunu konuşmak için aradığım muhalefetin kritik bir ismi şunu söyledi: “Biz seçimden sonra o üyelerle kurumsal ilişkimizi kestik. Hukuk devletinde olması gereken de bu. AKP’de eleştirdiğimiz şeyi biz de yapmamalıyız. Onlar da bizim oyumuzla seçilseler dahi isimlerini muhalefetle yan yana getirecek şekilde davranmıyorlar.”

Türkiye bir hukuk devleti olmaktan çıksa da muhalefetin HSK’ye seçilen üyelerinin “Türkiye bir hukuk devletiymiş gibi davrandığını” öğrenmiş oldum! Kendi kendime “Belki de ahmak olan biziz” dedim!

Zalimin elinde kılıcı varken adalet, tutulmayacağını bildiğin söz gibi. Söyleyen bile inanmıyorsa, sen neden inanacaksın?

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025