Örgütler ve Kürşat Başar'ın Devekuşu Yumurtası

Örgütler ve Kürşat Başar'ın Devekuşu Yumurtası

29.01.2012 04:59
Güncellenme:
Takip Et:
\n

\n

\n

\n

Yaşam içerde de dışarda da sürüyor:\n

\n

İnsanlar mecburen yiyor, içiyor, uyuyor…\n

\n

Doğa ve günlük yaşam hükmünü icra ediyor…\n

\n

Büyükler yaşlanıyor, çocuklar büyüyor, karneler alınıyor, hasretler, düş kırıklıkları, küçük mutluluklar, büyük hüzünler, içerde de dışarda da birbirini kovalıyor.\n

\n

Davalar davaları, duruşmalar duruşmaları izliyor…\n

\n

Günümüzün en tehlikeli suçlaması örgüt üyeliği…\n

\n

Bir örgüt üyeliği ile suçlandığınız zaman doğrudan demir parmaklıkların arkasına yollanıyorsunuz…\n

\n

Özel olarak oluşturulmuş, Özel Yetkili Mahkemelerde yargılanıyorsunuz…\n

\n

Sadece özgürlüğünüz değil, savunma haklarınız bile sınırlanıyor ve kısıtlanıyor…\n

\n

Kimi zaman dostluklar, arkadaşlıklar, birlikte yenen bir yemek, verilen yasal emirle yapılan bir görev bile örgüt üyeliğinin kanıtı olarak ele alınıyor…\n

\n

Kimi zaman da slogan atmak ya da yumurta taşımak!\n

\n

Buna karşılık savcıları bile isyan ettiren bir biçimde, pek çok kişinin rolünün olduğu resmi belgelerle saptanmış Hrant Dink cinayetinde örgütün izine rastlanmıyor!\n

\n

Ama mahkemenin bile Henüz varlığı saptanmamıştır dediği Ergenekon örgütü her yerde…\n

\n

Başta iddianamelerde…\n

\n

Ve de pek çok muhbir köşe yazarının sütunlarında!\n

\n

***\n

\n

Son dönemde Cumhuriyet gazetesine birçok yeni ve genç yazar katıldı.\n

\n

Değerli romancı, başarılı gazeteci Kürşat Başar da bu gençlerden biri.\n

\n

Perşembe günkü Devekuşu Yumurtası yazısını okurken Başarın bir edebiyatçı ve bir mizah yazarı olarak durumu çok güzel özetlemiş olduğunu düşündüm, gönlüm yazının sadece kendi sütununda kalmasına elvermedi:\n

\n

Devekuşu Yumurtası\n

\n

Cebinde üç yumurtayla yakalanan öğrenciye 11 yıl hapis istemiyle dava açılan bir ülkenin, başka bir ülkeye hukuk ve demokrasi nutukları atması pek işe yaramaz.\n

\n

Yumurtaları menemen yapmak için değil cumhurbaşkanına atmak amacıyla yanında taşıyormuş deseniz de pek ikna edici olmaz.\n

\n

Bu yumurta işi öyle masumane değil, bunlar yumurta örgütü oluşturmuşlar, şimdilik yalnızca yumurta fiyatlarını arttırıyorlar, ama asıl amaçları yumurta darbesi yapmak deseniz de inanan olmaz.\n

\n

Sonuç olarak Ermeni diyasporasının başını çektiği, İtalyadan Arjantine, Uruguaydan İsveçe kadar soykırımı kabul eden bir sürü ülkenin içinde bulunduğu uluslararası çok gizli örgüte dava açamıyoruz.\n

\n

Sarkozynin kafamıza attığı devekuşu yumurtası için de iddianame yazamıyoruz.\n

\n

Başımıza gayet açık biçimde göstere göstere örülen çoraplarla uğraşmak yerine fantastik paranoyalarımızla uğraştığımızdan bize karşı tasarlanan gerçek darbeleri gözden kaçırmamız da şaşırtıcı değil.\n

\n

Dink cinayetinde devletle bağlantılı örgüt bulamadık, ama her taşın altında bir örgüt buluyoruz mu desek?\n

\n

Yalnızca yerüstündeki değil yeraltındaki örgütleri de araştırıyoruz, kemikleri bile tek tek çıkarıyoruz mu desek?\n

\n

İnsan hakları komiserinin hakkımızdaki raporuna karşılık, tamam ama yumurta atmayan öğrenciler için de öğretmeni şikâyet etme hattı açtık diye bir savunma mı getirsek?\n

\n

İyi ama ya aynı sınıftan üç öğrenci aynı öğretmeni şikâyet eder ve evlerinde yapılan aramada buzdolabına gizlenmiş yumurtalar bulunursa?\n

\n

***\n

\n

Tam bu sırada Orhan Erinç, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) Dönem Başkanı olarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın Tutuklu Gazeteciler konusundaki değerlendirmesiyle ilgili bir açıklama yaptı:\n

\n

Sayın Başbakanı anlayışla karşılamamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kendilerinin devlete karşı sorumlulukları ve yükümlülükleri bulunuyor. \n

\n

Bu nedenle olasıdır ki iddianamelerde yer alan iddiaları kesin yargı gibi algılayarak değerlendiriyor.\n

\n

Biz meslek örgütleri ise iddianamelerdeki değerlendirmelerin şimdilik iddia düzeyinde kaldığını, mahkemeler tarafından sonuca bağlanacağını düşünüyoruz.\n

\n

Meslektaşlarımızın sorguları sırasında kendilerine yöneltilen soruların ağırlıklı olarak yaptıkları haberleri, yazıları, arşivleri, haber kaynakları ile olan ilişkileri ve basılmamış kitapları kapsamında olması bizleri bu değerlendirmeye götürüyor.\n

\n

Bu kanımızı Terör örgütünün medya ayağıvurgusuyla düzenlenen iddianame de güçlendiriyor. Ayrıca 97 gazetecinin, 2005 yılından bu yana Türk Ceza Yasası, Terörle Mücadele Yasası ve Ceza Muhakemeleri Yasası gibi temel ceza yasalarında yapılan düzenlemelerin yorumlarıyla suçlanmakta ve tutuklu olarak yargılanmakta olduğunu da düşünüyoruz.\n

\n

Önceki yıllarda gazetecilerin terör örgütü propagandası yapmakiddiasıyla yargılanmasına karşın, bir süredir terör örgütü üyesi sıfatıyla suçlanmakta oluşunu yadırgadığımızı da vurgulamak istiyoruz...”\n

\n

***\n

\n

Kürşat Başarın Devekuşu Yumurtası işte böyle bir ortamı yansıtıyor!

\n\n

Yazarın Son Yazıları

İktidarın, PKK ve DEM çıkmazı

Emperyalizm, İsrail’in güvenliğini sağlamak ve bölgeyi daha kesin olarak kontrol edebilmek için Ortadoğu’da, Irak’la birlikte, Suriye’yi de kapsayan bir Kürt Devleti kurulmasını dayatıyor...

Devamını Oku
19.12.2025
Atatürkçülük, Marksizm ve Ataol Behramoğlu

Okan Toygar’ın “HAYATIMIZ GÜZELDİR, Ataol Behramoğlu’nun Siyasal Kimliği” adlı nehir söyleşisi, Tekin Yayınevi tarafından yayımlandı.

Devamını Oku
18.12.2025
On birinci yargı paketi: Komedi değil, trajedi!

31 Temmuz 2023 ve öncesinde suç işleyenlere infaz indirimi de getiren 11. Yargı Paketi, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilmiş:

Devamını Oku
16.12.2025
Tarihi geri götürmek olanaklı değildir!

Orta Doğu’da İsrail’in güvenliği için bir Kürt Devleti kurmak isteyen ve bu nedenle Suriye’de, Terörist Radikal İslam’la uzlaşan ABD, Çağdaş bir Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni de, İktidarla el ele, Suriye gibi Orta Çağ’a, dinler, mezhepler ve aşiretler bazında örgütlenmiş olan Merkezi Feodal bir yapıya geri götürmek istiyor!

Devamını Oku
14.12.2025
Devlet çökertildi ama yenisi kurulamadı (7)

Bu yazı Özgür Özel’in “Stockholm Sendromu” uyarısı yapmasından sonra, geçen hafta başında yazmaya başladığım yazıların yedincisi.

Devamını Oku
12.12.2025
Stockholm sendromunun kaynağı (6)

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, HDP’li ve onun devamı olan DEM Partili politikacılar ve belediye başkanları görevlerinden alınır ve bazıları hapse atılırken, DEM Parti’nin “Süreç” bağlamında iktidara destek vermesindeki çelişkiyi vurgulamak için zekice dile getirdiği “Stockholm Sendromu”, Türkçemizin bütün çarpıcı güzelliğiyle, “Celladına âşık olmak” biçiminde ifade edilen bir durumdur.

Devamını Oku
11.12.2025
Açılım, Stockholm sendromu ve toplumsal şok (5)

İktidar, kamuoyundaki yaygın izlenime göre, “Açılım Süreci”ni, ilan ettiği gibi “Barış” “Demokrasi” ve “Terörsüz Türkiye” için değil, başarısızlıklarından dolayı siyaseten biten ömrünü uzatmak için içeride DEM Parti’den, dışarıda Emperyalizmden destek aradığı için yapıyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Açılım: Stockholm Sendromu ve şok doktrini (4)

Bu yazı Özgür Özel’in “Stockholm Sendromu” uyarısı üzerine, geçen hafta Salı günü başladığım yazıların dördüncüsü.

Devamını Oku
07.12.2025
Mezhepçilik ve tarikatçılık da demokratik rejim düşmanlığıdır!

Dün Etnikçiliğin Demokratik Rejim karşıtlığını (düşmanlığını) yazmıştım.

Devamını Oku
05.12.2025
Etnikçilik demokratik rejimi yıkar!

Etnikçilik, insanların tarih boyunca sahip oldukları Aile, Aşiret, Din, Mezhep, kimlikleri üzerine, Endüstri Devrimi’nin getirdiği “Ulusal” ya da “Milliyetçi” kimliğin, Totaliter bir anlayışla istismar edilmesinden kaynaklanan Faşist bir ideolojidir.

Devamını Oku
04.12.2025
Siyasette Stockholm Sendromu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kurultay konuşmasında, “Stockholm Sendromu” anımsatmasını yapmadan önce, İktidarın, “Terörsüz Türkiye” sloganı bağlamında başlattığı “Sürecin” bütün çelişkilerini vurgulayan bir konuşma yapmış.

Devamını Oku
02.12.2025
Darağacı edebiyatı ve terör gölgesinde yeni yargı paketi

25 Kasım 2025 tarihinde MHP lideri Devlet Bahçeli TBMM Meclis Grubu konuşmasında şöyle demiş...

Devamını Oku
30.11.2025
Faşistliğin dini mezhebi ırkı milliyeti yoktur

Faşizm ve Faşistlik, gerek Rejim gerek Kişilik yapısı olarak Demokrasi ve Demokratlık karşıtlığıdır.

Devamını Oku
28.11.2025
İki hukuk profesörü konuşurken...

“Anayasa”, “Hukuk” ve “Yargı” bir devletin omurgasıdır..

Devamını Oku
27.11.2025
CHP’nin savunması için Okkam’ın usturası!

“Okkam’ın Usturası” bir önermedir:

Devamını Oku
25.11.2025
Çıldırtan çelişki!

Emperyalizmle işbirliği yapan İktidar: “Barış” sloganı ile halkı aldatarak...

Devamını Oku
23.11.2025
CHP, kendisini ve demokrasiyi etnikçiliğe kurban edemez!

Emperyalizm ve İktidar ittifakı, hem dıştan hem içten son derece güçlü bir biçimde çeşitli baskılar uygulayarak, Türkiye’yi, “Ortadoğu Bataklığında” parçalanarak boğulacağı bir “Sürece” sürüklüyor!

Devamını Oku
21.11.2025
'Kişiye özel rejim' önerisinin çıkmazı

Devlet Bahçeli aynı anda üç öneride bulundu...

Devamını Oku
20.11.2025
Atatürk üzerine birkaç kitap

Son zamanlarda, Atatürk’e, İstiklâl Savaşı’na ve Cumhuriyet Dönemi Tarihi’ne ilişkin saldırılar, saptırmalar ve iftiralar çok artınca, bu konulardaki gerçek tarih araştırmaları, kitapları da çoğaldı.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianame, devlet yönetimine yansıtıldığında?...

Cuma günkü yazımı şöyle bitirmiştim...

Devamını Oku
16.11.2025
Başarılı politikacılık ve avukatlık suçlanınca?...

Lafı dolandırmaya gerek yok...

Devamını Oku
14.11.2025
İddianame, Atatürk, Haberal ve umut!

Bugünlerde, tam 10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerinin ertesi günü açıklanan...

Devamını Oku
13.11.2025
Atatürk: İki yalan dört düşman

Dün Atatürk’ü andık; bu vesileyle, bugün, Atatürk konusundaki çok önemli iki yalana ve dört düşmana değinmek istiyorum.

Devamını Oku
11.11.2025
İkinci Silivri trajedisinde anayasa ihlalleri

“Birinci Silivri Trajedisi Dönemi”, Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığından ayrılma zamanı olan Haziran 2007 tarihinde başladı.

Devamını Oku
09.11.2025
İktidarın çelişik operasyonları

İktidar, “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ni tanımlayan Anayasa’ya Cumhuriyet rejimine aykırı ve birbirlerine ters birkaç operasyonu aynı anda yapıyor ve böylece zaten düşmekte olan seçmen desteğini iyice kaybediyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Casusluk tartışması tırmanıyor

Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ’a yapılan “Casusluk suçlaması” akıllara derhal FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirmek için “Birinci Silivri Trajedisi” bağlamında yaptığı “Casusluk” suçlamalarını ve yine FETÖ’nün “Kozmik Oda”ya girişini ve oradaki bilgilerin yurtdışına sızdırılışını anımsattı!

Devamını Oku
06.11.2025
Casusluk bahane hapis ve kayyım şahane

24 Ekim 2025 Cuma sabahı Merdan Yanardağ “Casusluk” suçlamasıyla göz altına alındı.

Devamını Oku
04.11.2025
İntihar ve çöküş (3) Anomi ve anarşi

Önce kavramları tanımlayalım: Anomi: Kuralsızlık. Anarşi: Devlet otoritesinin yokluğu.

Devamını Oku
02.11.2025
Bir iktidarın intiharı (2)

Dünkü yazıdan devam: Önce bir iktidarı intihara sürükleyen beş temel belirleyiciyi anımsayalım...

Devamını Oku
31.10.2025
Bir iktidarın intiharı (1)

Bir iktidar ne zaman çöküşe yönelir, intihar eder?

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyetin koruyucusu AYM! (mi?)

Yarın CUMHURİYET Bayramı.

Devamını Oku
28.10.2025
Abdülhamit’in ulu hakanlığı ve Yanardağ’a casusluk suçlaması

İktidar, medyayı ve yargıyı da etkisine alarak hem güncel hem de tarihsel gerçekleri saptırmaya, kendi ideolojisine uygun bir tarih ve var olmayan bir güncel dünya imgesi yaratmaya çalışıyor...

Devamını Oku
26.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti? (2) Ültimatom

Dünkü yazımda, İngiltere tarafından, Abdülhamit’in yardım isteği üzerine kendisine verilen ültimatomdan söz etmiştim.

Devamını Oku
24.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti?

Emekli Büyükelçi Süha Umar, dün Cumhuriyet’teki köşesinde, Kıbrıs seçimleri konusunda, benim görüşlerimle de aynı çizgide olmalarından memnuniyet duyduğum çözümlemelerini şu sözlerle bitirmişti...

Devamını Oku
23.10.2025
Kıbrıs seçimleri üzerinden tehdit mi?

Türkiye’de de Kıbrıs’ta da seçmenin bu İktidardan bıktığı anlaşılıyor.

Devamını Oku
21.10.2025
Faşizmle mücadelede dokuz ilke! Ne yapmalı (6)

Otoriterlikten totaliterliğe giden İktidar, yaşam biçimlerimizi de tehdit eden ve yeni cezalar oluşturan 11. Yargı Paketi’ni hazırlarken...

Devamını Oku
19.10.2025
Seçime doğru uygulama önerileri: Ne yapmalı? (5)

1) Ana stratejinin “Millet İradesi”nin gerçekleştirilmesi için, eşit, adil ve şeffaf bir seçim hedefine yönelik olduğu asla unutulmamalıdır.

Devamını Oku
17.10.2025
Boş tencere dolmalı, dayak durmalı! Ne yapmalı (4)

İnsanlık tarihi iki kavgadan oluşur: Birinci kavga ekmek kavgasıdır...

Devamını Oku
16.10.2025
Ortadoğu’daki gelişmeler bağlamında ne yapmalı? (3)

Bu yazı yazılırken Hamas ile İsrail arasında rehine takası yapılıyor ve hem Dünya’da hem Ortadoğu’da barış sesleri duyuluyordu.

Devamını Oku
14.10.2025
Ne yapmalı? (2) CHP’ye eleştiri ve destek!

Cuma günkü “Yedi Düvel’e Karşı...” başlıklı yazımda “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyet Rejimi’mizi iç ve dış saldırılara karşı nasıl koruyacağız?”

Devamını Oku
12.10.2025