Özdemir İnce

İhanet ve tonga

10 Mayıs 2019 Cuma

7 Mayıs Salı yazımın son cümlesi, sanki bugünkü yazımın ilk cümlesi olarak yazılmış gibi: “Türkiye’ye gelecek olursak: Tek çare, demokratik yolla Erdoğan’dan kurtulmak!”

***

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptal edilmesinin hikâyesini benden daha iyi biliyorsunuz. Seçimi Yüksek Seçim Kurulu iptal etmedi, AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan yaptı o işi. Zaten, 2007’den itibaren yapılan bütün seçimlerin sabıkalısı olan YSK, en geç 2 Mayıs 2019 günü İstanbul yerel seçimlerinin sonuçlarını ilan etmeyerek kendi varlığını iptal etmiş ve R.T. Erdoğan’a esir düşmüştü. Üyelerinin aklı varsa 23 Haziran seçimlerine asla bulaşmayıp toptan istifa ederler.

***

Şöyle bir genelleme vardır: Her sözü yasa olan mutlak hükümdarın çevresinde her zaman dalkavuklar, fırsatçılar, çıkarcılar, sülükler ve asalaklardan oluşan bir çember vardır. Bunlar kişisel çıkarları için baştaki hükümdarı yanlış işlere yönlendirirler.. Bu güruh hükümdarın çevresindeki çemberini daralttıkça hükümdar halktan kopar, dürüst ve yurtsever devlet adamlarından uzaklaşır. R.T. Erdoğan da kuşkusuz bir hükümdar artık. Osmanlı’da, bütün yetkiler padişahın şahsında toplanmıştı ama kuruluş ve yükseliş döneminde padişahın yetkilerini sınırlayan bir ilmiye sınıfı vardı. R.T. Erdoğan’ın çevresinde böyle koruyucu kalkan hiç olmadı. Bunu istemedi. İnsanları kuklacı gibi kullandı: Herkes kuklacının kulu durumunda ve en aşağılık katmanı da (kastı) yandaş havuz medyacıları, yazıcıları doldurmakta. Bu nedenle YSK üyelerinin rolünü büyütmemek gerek. Bu işi yapmaları için oraya getirildiler. İstifa etseler de kurtulmaları olanaksızdı. Özetlersek: YSK’nin başkanı ve CHP temsilcisi olmayan üyelerin tamamı bizzat R.T. Erdoğan idi. Mutlak hükümdarın durumunun aksine, dalkavuklar, fırsatçılar, çıkarcılar, sülükler ve asalaklar Erdoğan’ın çevresinde bir fesat çemberi oluşturmadılar; onları bizzat seçerek bu çemberi Erdoğan elleriyle yarattı.

***

Türkiye’nin R.T. Erdoğan’dan mutlaka kurtulması gerekiyor. Yerel seçimlerden sonra, büyük kentleri kaybettiklerini itiraf ediyor ama kendisinin dört buçuk yıl daha iktidarda kalacağını söylüyordu. Türkiye, bu iç ve dış konjonktür bağlamında, R.T. Erdoğan’ı 4.5 yıl daha kaldıramazdı. İstanbul Büyük Sehir Belediye Başkanlığı’nın seçimini iptal ettirerek kendi kazdığı kuyuya düştü. Yakın zamanda bunu çok iyi anlayacak ve pişman olacak. Çünkü artık AKP’nin İstanbul adayı Binali Yıldırım değil, bizzat kendisidir. Artık bir daha seçim iptal edemez. 23 Haziran seçiminde bozguna uğrayacak ve Türkiye gerçeğinin, demokrasinin gücü karşısında etkisiz hale gelecektir.

***

R.T. Erdoğan’ın halkın nabzını iyi tuttuğu, düşüncesini iyi okuduğu, çok iyi seçim mühendisi, taktisyen olduğu söylenir ama artık film senaryosunu kendisi yazmıyor. Filmin geçirgen olmayan oyuncuları, figüranları geçirgen hale geldiler; hipnoz sona erdi. Ama bu durumu Erdoğan henüz fark etmedi. Roller değişti: Muhalefet artık savunmada oynamıyor; kendi oyununu oynuyor ve bu oyun Erdoğan’ın oyununu bozuyor.

***

23 Haziran’da, zuladan çıkarılacak din-iman kozu etkili olamayacak. Çünkü alnı secdeye değenlerin hırsızlık yaptığı, haram ve günahtan korkmadığı, zenginleştikçe canavarlaştığı görüldü ve kanıtlandı. Çulsuz Harun’ların on beş yılda Karun haline geldiği görüldü. Cumhuriyetçilerin, alnı secdeye değenlerden çok daha namuslu, çok daha merhametli ve adil olduğu anlaşıldı. Erdoğan, muhalefetin birbirini anlamasına yol açtı. Erdoğan seçimi iptal ederek, ettirerek cumhuriyetçi demokrat dayanışmasına bir zafer fırsatı yarattı. R.T. Erdoğan’dan kurtulmak isteyen AKP’nin gönüllü köleleri de muhalefetin yanında yer alacak.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorumluluk 16 Nisan 2024
Sanki düşman işgali 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları