Karaman Belediyesi'ne Övgü
Yüksel Pazarkaya
Son Köşe Yazıları

Karaman Belediyesi'ne Övgü

30.11.2011 07:14
Güncellenme:
Takip Et:

Ne yazık, ülkemizde yabancı dil öğrenimi ile yabancı dilde eğitim birbirine karıştırılıyor. Okulun yerine dershanenin geçtiği, gecekondu üniversitelerine üniversite denen bir ülkede buna şaşmamalı. Doğal sonuç olarak kimlik ve kişilik erimesine de. Toplumu tutan en sağlam harcın çürümesine de...

Son dönemlerde böylesine mutlandıran çok az gazete haberi okudum. Anadilimiz Türkçenin devlet dili olarak anayurdu olan Karamanda, bu onura, Karamanoğlu Mehmet Beye yaraşır bir adım atılıyor. Belediye, Türkçe olmayan tabelaların vergisine yüzde yüz zam getiriyor.

Bu, haber olsun diye yapılan bir iş değil. Kentlerimizde on yıllardır gittikçe artan, bize yurdumuzda değil de yabancı bir ülkede, en başta Amerikada olduğumuz duygusunu aşılayan, durmadan canımızı acıtan tabelalar, reklamlar, bir diğer deyişle sınırsız, ölçüsüz ve insanlık dışı, yaratmadan tüketici kapitalizm, bizi kendimize yabancılaştırmada epeyce yol aldı.

Bunun sonuçlarını yaşamımızın ve birbirimizle ilişkilerin her anında ve alanında yaşıyoruz.

Ayırdına varanımız var, varmayanımız var.

Yazı kirliliği

Yabancı dillerdeki bu yazı kirliliği içinde boğuluyoruz, kimliğimizi yok etmek isteyenlere uşaklık ediyoruz, her an inciniyoruz.

1979 yılında çıkan bir şiir kitabımın adıdır: İncindiğin Yerdir Gurbet”.

Bizi durmadan inciten tabelalar, reklamlar, anayurdumuzda bizi gurbete sürüyor. Ülkemizde gurbetteyiz. Bundan kurtuluş yasakla olmaz. Her ne kadar insan hakkı olarak, özgür olması gereken pek çok şey yasaksa ve bu yasaklar son yıllarda katlanıyorsa da, yasak yaşadığımız çağla çelişiyor.

Bunun için, dost ve arkadaş söyleşilerinde söz bu konuya geldiğinde, uzun yıllardan beri çözüm olarak benim de savunduğum zamlı tabela vergisini, Karaman Belediyesi gündeme getirerek, çok önemli bir adım attı diye düşünüyorum. Kutluyorum.

Ardında bizim bilmediğimiz başka bir amaç yoksa, göz boyayarak tüketimi arttırmak, dolayısıyla daha fazla kazanç sağlamak için uygulanan yabancı dil tabela ve reklamlardan, zamlı vergi alınması ekonomik açıdan da uygun.

Asıl önemli olan, yaratıcı zekânın dili en tutumlu ve yenicil işlemeyi gerektiren tabela ve reklam gibi alanların, anadili geliştirme ve varsıllaştırma kaynağı olarak yitirilmesidir.

Vergiyle ödenemez

Böylece anadile verilen zarar hiçbir vergiyle ödenemez. Tabela ve reklam dili çarpıcı ve çekici, dolayısıyla arayıcı, bulucu olmak durumundadır. Tıpkı atasözlerinde olduğu gibi bir yoğunlaştırma ve inceltme, dile düşünce ve nükte katma hünerleri gerektirir.

Nice değerli yazar ve şair arkadaşımızın özellikle reklam alanında çalışmaları boşuna değildir. Toplumu toplum yapan başat gerçekliği, anadili yok etmek, silmek, sulandırmak ve yabancılaştırmak nasıl bir kötülüktür ve bunu bilerek yapmak nasıl bir satkınlıktır, kolay tanımlanamaz.

Bunun yabancı dil öğrenmeye, en az bir yabancı dili bilmeye karşı bir tavır olmadığını vurgulamak gereksiz.

Yabancılaşma \t\tsaçmalığı

Tam tersine. İki, üç yabancı dili iyice öğrenmek, yaşamı ve başarıyı kolaylaştırır, varsıllaştırır. Ama okul eğitiminde yabancı dil öğretimi yerlerde sürünürken, reklam ve tabela dilinde yabancılaşma saçmalığın ta kendisidir.

Eğitim dili yabancı bir dil olan okullarda da olsa olsa o yabancı dil iyi öğrenilir. Ama çocuk yaşta öğrenilmeyen bir ya da iki dilde düşünce üretmek, düşünce derinliği, dolayısıyla düşünsel ve bilimsel yaratıcılık olanaklı değildir. Ayrıklık kuralı bozmaz.

Ne yazık, ülkemizde yabancı dil öğrenimi ile yabancı dilde eğitim birbirine karıştırılıyor.

Okulun yerine dershanenin geçtiği, gecekondu üniversitelerine üniversite denen bir ülkede buna şaşmamalı.

Doğal sonuç olarak kimlik ve kişilik erimesine de. Toplumu tutan en sağlam harcın çürümesine de...

Yazarın Son Yazıları

Almanya’da Gülen Hareketi

Almanya’da Gülen Hareketi

Devamını Oku
07.03.2014
Kaygan Mantık

Kaygan Mantık

Devamını Oku
07.02.2014
Yargı ve Demokrasi

Yargı ve Demokrasi

Devamını Oku
30.01.2014
Mustafa Kemal’in İhtirası

Mustafa Kemal’in İhtirası

Devamını Oku
16.01.2014
‘Führer İdeolojisi’

‘Führer İdeolojisi’

Devamını Oku
10.01.2014
Din Kisvesi

Din Kisvesi

Devamını Oku
29.12.2013
Büyük Koalisyon ve Demokrasi

Büyük Koalisyon ve Demokrasi

Devamını Oku
23.12.2013
Dershane ve PISA

Dershane ve PISA

Devamını Oku
13.12.2013
Rommel’in Ardından...

Rommel’in Ardından...

Devamını Oku
17.11.2013
Bir Zihniyetin Yargısı

Devamını Oku
11.08.2013
Son Gerçekler ve Demokrasi

Devamını Oku
19.07.2013
Aziz Nesin'i İhbar...

Devamını Oku
07.07.2013
Konuşma Sanatı

Devamını Oku
26.06.2013
Seçmenin Sağduyusu 'Solduyusu'

Devamını Oku
11.12.2012
Çöp Ye!

Devamını Oku
17.09.2012
AB Sil Baştan

Devamını Oku
01.08.2012
Bilim ve Futbol

Devamını Oku
27.06.2012
Atina'dan İleti Var

Devamını Oku
11.06.2012
Değişen AB - Değişen Türkiye

Devamını Oku
29.05.2012
Enkaz Kadınları ve Tiyatro

Devamını Oku
07.05.2012
Yazının Gücü...

Devamını Oku
09.04.2012
Antalya'da Al Yazma Anıtı

Devamını Oku
05.03.2012
Büyük Frederik Üç Yüz Yaşında

Devamını Oku
21.02.2012
Yasayla Tarih Yazmak

Devamını Oku
09.01.2012
Demokrasi Böyle Bir Şey

Devamını Oku
24.12.2011
Karaman Belediyesi'ne Övgü

Devamını Oku
30.11.2011
Anayasa ve Atom Santralı

Devamını Oku
16.07.2011
Seçim Savaşının Ardından

Devamını Oku
14.06.2011
'Benim Yerim Dolmaz'

Devamını Oku
03.05.2011
İktidarla Yazar Uyuşmaz

Devamını Oku
13.04.2011
Yeni Bir Çağ

Devamını Oku
01.04.2011
Risk Var, Risk Var!

Devamını Oku
20.03.2011
Çoğulcu Kültür

Devamını Oku
28.02.2011
Kapansın Elçilikler

Devamını Oku
03.01.2011
İslam Almanya Gündeminde

Devamını Oku
24.10.2010
Dünya Kupası ve Irkçılık...

Devamını Oku
05.08.2010
Yunanistan Mali Krizinden Ders...

Devamını Oku
01.06.2010
Demirtaş Ceyhun 75 Yaşında...

Devamını Oku
17.12.2009
Demokrasi Dersleri...

Devamını Oku
10.12.2009
Cumhuriyet Işığı ve Mağara Putları

Devamını Oku
03.11.2009