Derbi öncesi, hem moralini hem de lig sıralamasındaki pozisyonunu yüksekte tutmak istiyor Galatasaray. Karagümrük karşısındaki motivasyonu bu. Kart cezalısı Muslera’nın yokluğu ve ezeli rakibinin puan kaybetmemiş olması bu motivasyondaki zayıf halkalar. Tabii bir de Karagümrük’ün yenisi ama ligimizin tecrübelisi teknik direktör Şota faktörü var bu denklemde.

İşte bu nedenlerle Galatasaray işi sıkı tutmak, bir an önce kendisini rahatlatacak golü atmak istiyor. Ama baskı yapmakta sıkıntı yaşamasa da pozisyon üretmekte oldukça kısır bir futbol sergiliyor. Bunda Icardi’nin gol yollarında etkisiz olması ve Karagümrük’ün disiplinli futbolunun etkisi büyük. İlk hedef olarak rakibinin oyununu bozmayı hedefleyen konuk takım, Galatasaray kalesine sık sık ‘Sana karşı boş değilim’ sinyali veriyor. İki taraf dengeli bir oyun sergilerken, ilk yarıda Kerem Aktürkoğlu kaleciden dönen topu 41. dakikada ağlara yollayıp takımını öne geçiriyor. Maç boyunca bir o tarafa bir bu tarafa dönüyor terazinin topuzu. Skorun değişmesini son vuruşlardaki özensizlik kadar iki kalecinin yüksek konsantrasyonu engelliyor. Son düdükle Galatasaray 3 puanı alıyor. Ve derbiye moralli gidiyor. Ama liyakatsızlığın artık mide bulandırdığı Türk futbolunda bir değil beş derbi oynanacak olsa, gerçekten ne fayda?