Siyasal ahlak mı dediniz?

Siyasal ahlak mı dediniz?

15.08.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Dün Türkiye, Siyasal Ahlak açısından çok önemli iki olayla sarsıldı:

Özgür Özel’in Adalet Sistemi hakkındaki eleştirileri ve CHP’li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Çerçioğlu’nun baskılar sonunda AKP’ye geçişi.

Bu yazı her iki olayın da kökeni hakkında yazılmıştır.

***

Bilinç, bireyin kendi varlığının, duygu ve düşüncelerinin ve çevresinin farkında olması durumudur.

Bilinç Ahlakı, Ahlak Vicdanı doğurur.

***

Bütün canlılar gibi, insanın da yaşamını sürdürmeye yönelik olan içgüdüleri, doğuştan gelir.

Bu içgüdüler, hayatı sürdürmek için, yemeye, içmeye, uyumaya ve bunlar kadar net ve kesin olmasa da üremeye dönük bir tür Bilinç geliştirir...

Ama insanın Ahlakı ve Vicdanı doğuşta yoktur...

Her ikisi de sonradan, aile ve toplum tarafından “Sosyalizasyon” yoluyla oluşturulur!

***

Ahlak, bireyin ve/veya toplumun, doğru ve yanlış davranışları belirleyen değerler, kurallar ve ilkeler bütünüdür.

Ahlak, Vicdanın rehberi gibi işlev görür; bireyin hangi davranışların doğru veya yanlış olduğunu anlamasına yardımcı olur.

Vicdan, bireyin kendi eylemlerini Ahlaki açıdan değerlendiren ve ona doğru yolu gösteren içsel bir rehberdir.

***

Gerek Bilinç gerek Ahlak gerekse Vicdan, tarih içinde, toplumların evrim çizgisine koşut olarak teknoloji-ideoloji etkileşimi içinde gelişir.

İnsanlık, kendisini hemcinsleri olan başka insanlara ve Doğa’ya karşı korumak için, Devleti kurar. Devlet, üretim biçimine ve egemenlerin kimliğine göre kendi ideolojisini, yani yönettiklerinin Kültürünü, özetle, onların Bilincini, Ahlakını ve Vicdanını oluşturur.

Bu Bilinç, Ahlak ve Vicdan, genellikle yönetenlerin yönetilenleri sömürmesine dayalıdır.

***

Din-Tarım Devletlerinin ya da çağımızdaki Otoriter, Faşist devletlerin en büyük kötülüğü, iktidar gücünü korumak için, Doğal, Toplumsal, Ekonomik ve Siyasal gerçeklere sırtını dönmek ve herkesi de buna zorlayarak, Temel Hak ve Özgürlükleri sınırlamak ve kısıtlamaktır.

Yakılarak öldürülenler, derileri yüzülenler hep “İnsanlığın tarihsel birikimiyle oluşan Bilincine”, “Kendi Bilinçlerine, Ahlaklarına ve Vicdanlarına uygun olarak”, “Doğal, Toplumsal, Ekonomik ve Siyasal gerçekleri anlatmak uğruna”, “İfade özgürlüğü adına” bedel ödeyenlerdir.

***

Osmanlı İmparatorluğu, çağının gerisinde kalmış, ideoloji olarak Doğal, Toplumsal, Ekonomik ve Siyasal gerçeklerin engellenmesine yönelik Padişah/Kul ilişkisini pompalayan bir yapıya sahipti.

Atatürk’ün kurduğu Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin İdeolojisi, yani toplumu biçimlendirdiği yapı ise, insanları kulluktan Vatandaşlığa terfi ettiren, Devrimci. Cumhuriyetçi, Halkçı, Kamucu, Ulusçu, Laik, Bağımsızlıkçı, Özgürlükçü, Eşitlikçi, Dayanışmacı, Adil ve Barışçı bir kültürü temsil ediyordu.

***

Dün Türkiye’yi sarsan her iki olayın temelinde yatan belirleyici nedenler aslında tek bir yapıdan kaynaklanıyordu:

Bu yapı 23 yıldır Türkiye’yi yöneten İktidarın pompaladığı Cumhuriyet Karşıtı Kültür ve bu Kültürün ürettiği, yozlaşmış bir Siyasal Bilinç, Ahlak ve Vicdan sorunlarıdır:

Sorumlu ya da suçlu olanlar, korkaklar, dönekler, yalakalar, dalkavuklar, satılmışlar, çıkarcılar, hırsızlar, uğursuzlar, yağmacılar, soyguncular kadar, hatta onlardan daha da fazla, onları üreten bu Rejimi, Yozlaşmış Siyasal Kültürü, bu Kültürün sonucu olan Yozlaşmış bir Bilinci, Ahlakı ve Vicdanı pompalayanlardır!

***

Son bir gözlem olarak, İktidarın, CHP’nin içini büyük bir başarıyla düzenlediğini de belirtmeliyim:

1) Başarılı bir belediye başkanı olan Ekrem İmamoğlu’nu “Kurtarıcı bir Demokrasi Kahramanı” mertebesine yükseltmeyi başardı...

2) Yaptığı saldırılarla, CHP’yi, 2024 seçimlerinden sonra yakaladığı Birinci Parti konumuna iyice yerleştirdi...

3) En sonunda da CHP’nin içinde bir yük haline gelmiş olan Aydın Belediye Başkanının siyasal hayatına son verdi.

Yazarın Son Yazıları

Mezhepçilik ve tarikatçılık da demokratik rejim düşmanlığıdır!

Dün Etnikçiliğin Demokratik Rejim karşıtlığını (düşmanlığını) yazmıştım.

Devamını Oku
05.12.2025
Etnikçilik demokratik rejimi yıkar!

Etnikçilik, insanların tarih boyunca sahip oldukları Aile, Aşiret, Din, Mezhep, kimlikleri üzerine, Endüstri Devrimi’nin getirdiği “Ulusal” ya da “Milliyetçi” kimliğin, Totaliter bir anlayışla istismar edilmesinden kaynaklanan Faşist bir ideolojidir.

Devamını Oku
04.12.2025
Siyasette Stockholm Sendromu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kurultay konuşmasında, “Stockholm Sendromu” anımsatmasını yapmadan önce, İktidarın, “Terörsüz Türkiye” sloganı bağlamında başlattığı “Sürecin” bütün çelişkilerini vurgulayan bir konuşma yapmış.

Devamını Oku
02.12.2025
Darağacı edebiyatı ve terör gölgesinde yeni yargı paketi

25 Kasım 2025 tarihinde MHP lideri Devlet Bahçeli TBMM Meclis Grubu konuşmasında şöyle demiş...

Devamını Oku
30.11.2025
Faşistliğin dini mezhebi ırkı milliyeti yoktur

Faşizm ve Faşistlik, gerek Rejim gerek Kişilik yapısı olarak Demokrasi ve Demokratlık karşıtlığıdır.

Devamını Oku
28.11.2025
İki hukuk profesörü konuşurken...

“Anayasa”, “Hukuk” ve “Yargı” bir devletin omurgasıdır..

Devamını Oku
27.11.2025
CHP’nin savunması için Okkam’ın usturası!

“Okkam’ın Usturası” bir önermedir:

Devamını Oku
25.11.2025
Çıldırtan çelişki!

Emperyalizmle işbirliği yapan İktidar: “Barış” sloganı ile halkı aldatarak...

Devamını Oku
23.11.2025
CHP, kendisini ve demokrasiyi etnikçiliğe kurban edemez!

Emperyalizm ve İktidar ittifakı, hem dıştan hem içten son derece güçlü bir biçimde çeşitli baskılar uygulayarak, Türkiye’yi, “Ortadoğu Bataklığında” parçalanarak boğulacağı bir “Sürece” sürüklüyor!

Devamını Oku
21.11.2025
'Kişiye özel rejim' önerisinin çıkmazı

Devlet Bahçeli aynı anda üç öneride bulundu...

Devamını Oku
20.11.2025
Atatürk üzerine birkaç kitap

Son zamanlarda, Atatürk’e, İstiklâl Savaşı’na ve Cumhuriyet Dönemi Tarihi’ne ilişkin saldırılar, saptırmalar ve iftiralar çok artınca, bu konulardaki gerçek tarih araştırmaları, kitapları da çoğaldı.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianame, devlet yönetimine yansıtıldığında?...

Cuma günkü yazımı şöyle bitirmiştim...

Devamını Oku
16.11.2025
Başarılı politikacılık ve avukatlık suçlanınca?...

Lafı dolandırmaya gerek yok...

Devamını Oku
14.11.2025
İddianame, Atatürk, Haberal ve umut!

Bugünlerde, tam 10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerinin ertesi günü açıklanan...

Devamını Oku
13.11.2025
Atatürk: İki yalan dört düşman

Dün Atatürk’ü andık; bu vesileyle, bugün, Atatürk konusundaki çok önemli iki yalana ve dört düşmana değinmek istiyorum.

Devamını Oku
11.11.2025
İkinci Silivri trajedisinde anayasa ihlalleri

“Birinci Silivri Trajedisi Dönemi”, Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığından ayrılma zamanı olan Haziran 2007 tarihinde başladı.

Devamını Oku
09.11.2025
İktidarın çelişik operasyonları

İktidar, “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ni tanımlayan Anayasa’ya Cumhuriyet rejimine aykırı ve birbirlerine ters birkaç operasyonu aynı anda yapıyor ve böylece zaten düşmekte olan seçmen desteğini iyice kaybediyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Casusluk tartışması tırmanıyor

Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ’a yapılan “Casusluk suçlaması” akıllara derhal FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirmek için “Birinci Silivri Trajedisi” bağlamında yaptığı “Casusluk” suçlamalarını ve yine FETÖ’nün “Kozmik Oda”ya girişini ve oradaki bilgilerin yurtdışına sızdırılışını anımsattı!

Devamını Oku
06.11.2025
Casusluk bahane hapis ve kayyım şahane

24 Ekim 2025 Cuma sabahı Merdan Yanardağ “Casusluk” suçlamasıyla göz altına alındı.

Devamını Oku
04.11.2025
İntihar ve çöküş (3) Anomi ve anarşi

Önce kavramları tanımlayalım: Anomi: Kuralsızlık. Anarşi: Devlet otoritesinin yokluğu.

Devamını Oku
02.11.2025
Bir iktidarın intiharı (2)

Dünkü yazıdan devam: Önce bir iktidarı intihara sürükleyen beş temel belirleyiciyi anımsayalım...

Devamını Oku
31.10.2025
Bir iktidarın intiharı (1)

Bir iktidar ne zaman çöküşe yönelir, intihar eder?

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyetin koruyucusu AYM! (mi?)

Yarın CUMHURİYET Bayramı.

Devamını Oku
28.10.2025
Abdülhamit’in ulu hakanlığı ve Yanardağ’a casusluk suçlaması

İktidar, medyayı ve yargıyı da etkisine alarak hem güncel hem de tarihsel gerçekleri saptırmaya, kendi ideolojisine uygun bir tarih ve var olmayan bir güncel dünya imgesi yaratmaya çalışıyor...

Devamını Oku
26.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti? (2) Ültimatom

Dünkü yazımda, İngiltere tarafından, Abdülhamit’in yardım isteği üzerine kendisine verilen ültimatomdan söz etmiştim.

Devamını Oku
24.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti?

Emekli Büyükelçi Süha Umar, dün Cumhuriyet’teki köşesinde, Kıbrıs seçimleri konusunda, benim görüşlerimle de aynı çizgide olmalarından memnuniyet duyduğum çözümlemelerini şu sözlerle bitirmişti...

Devamını Oku
23.10.2025
Kıbrıs seçimleri üzerinden tehdit mi?

Türkiye’de de Kıbrıs’ta da seçmenin bu İktidardan bıktığı anlaşılıyor.

Devamını Oku
21.10.2025
Faşizmle mücadelede dokuz ilke! Ne yapmalı (6)

Otoriterlikten totaliterliğe giden İktidar, yaşam biçimlerimizi de tehdit eden ve yeni cezalar oluşturan 11. Yargı Paketi’ni hazırlarken...

Devamını Oku
19.10.2025
Seçime doğru uygulama önerileri: Ne yapmalı? (5)

1) Ana stratejinin “Millet İradesi”nin gerçekleştirilmesi için, eşit, adil ve şeffaf bir seçim hedefine yönelik olduğu asla unutulmamalıdır.

Devamını Oku
17.10.2025
Boş tencere dolmalı, dayak durmalı! Ne yapmalı (4)

İnsanlık tarihi iki kavgadan oluşur: Birinci kavga ekmek kavgasıdır...

Devamını Oku
16.10.2025
Ortadoğu’daki gelişmeler bağlamında ne yapmalı? (3)

Bu yazı yazılırken Hamas ile İsrail arasında rehine takası yapılıyor ve hem Dünya’da hem Ortadoğu’da barış sesleri duyuluyordu.

Devamını Oku
14.10.2025
Ne yapmalı? (2) CHP’ye eleştiri ve destek!

Cuma günkü “Yedi Düvel’e Karşı...” başlıklı yazımda “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyet Rejimi’mizi iç ve dış saldırılara karşı nasıl koruyacağız?”

Devamını Oku
12.10.2025
‘Yedi düvel’e karşı nasıl direneceğiz? (1)

Önce yazımın başlığını açıklayayım: “Yedi düvel”, “bütün devletler, herkes, bütün dünya” anlamında kullanılan bir deyimdir.

Devamını Oku
10.10.2025
Nadir elementler, emperyalizm ve ‘ileri demokrasi’

Emperyalizmin araçları, dostları ve düşmanları nelerdir, kimlerdir?

Devamını Oku
09.10.2025
‘İleri demokrasi’: Yine ve yeniden

Cumhuriyet’in dünkü manşeti, CHP’nin Abant toplantısından sonra, Gökhan Günaydın’ın “Merkez parti olma kimliğimiz giderek oturuyor” demesi üzerine “CHP merkez parti oluyor” biçimindeydi.

Devamını Oku
07.10.2025
‘Meşruiyet’in iç ve dış kaynakları (5)

Bugüne kadar “Meşruiyet” kavramının iç kaynakları üzerinde durdum.

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet kaynağı olarak Anayasa Mahkemesi ve bağımsız yargı (4)

İsrail’in, Gazze’ye giden Sumud (Direniş) Filosuna karşı giriştiği “Gayri Meşru” müdahale sürerken Trump, bizim Cumhurbaşkanımıza “Meşruiyet” desteği vereceğini belirtti.

Devamını Oku
03.10.2025
Meşruiyet Gazze’de mi seçimde mi (3)

Önce “Meşruiyet” kaynağı olarak Gazze: Trump 25 Eylül’de Erdoğan ile görüştü.

Devamını Oku
02.10.2025
Meşruiyet üzerine (2) Adil ve serbest seçim

Bir iktidarın meşruiyetinin iki kaynağı vardır: Anayasa ve seçim. Meşruiyet Üzerine (1) başlıklı yazımda, Anayasa üzerinde biraz durmuştum.

Devamını Oku
30.09.2025
Meşruiyet üzerine düşünceler (1) Ana Kavramlar

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, 24 Eylül’de New York’ta bir panelde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve “Meşruiyet” ile ilgili olarak tartışmaya yol açan bir ifade kullanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025