İzmir’de mizah zamanı

24 Aralık 2022 Cumartesi

İnsanın içini ısıtan bir yaz akşamı. Foça’da beyaz örtülü bir masanın etrafında oturmuşuz. Şükran Kurdakul, Alpay Kabacalı ve Avni Arbaş... On sekiz yaşımın olanca uçarılığıyla yakamozla, kocaman gökte göz kırpan uzak yıldızlarla, kıyıya bağlı teknelerde eğleşen kedilerle meşgulüm. Nâzım’ın “Avni’nin Atları” şiirinin Avni’si, anılarını anlatıyor bize. İkinci Dünya Savaşı başlar başlamaz, Fransa’dan memlekete dönmeye çalışıyor. Ama çılgınlık yapıp rotasını İtalya’ya çeviriyor. Roma’dan Floransa’ya doğru ilerlerken aklında büyük ressamların yapıtları. Aşkla dolanıyor onca muhteşem eserin arasında. Bu arada İtalya’da iç çatışma başlamış, faşistlere karşı yeraltına inen komünistler ayrı cephede. Yolda bir saman kamyonu çıkıyor karşısına. Durduruyorlar genç Avni’yi. Kamyondakiler silahlı partizanlar da olabilir, faşistler de. Başının belaya girmesine ramak kalmış. Oracıkta bir kurşun delebilir göğsünü. Dizlerinin bağı çözülüyor. Zangır zangır titriyor ama korktuğunu belli etmemeye çalışıyor. Soruyorlar Arbaş’a: “Faşista? Komünista?” Avni Arbaş cevabı yapıştırıyor: “Artista! Artista!” 

***

Sarsıntılı, altüst oluşların sıkça yaşandığı sancılı değişim süreçlerinde mizah aynı zamanda yaşama sanatına büyük katkılar sağlar. Avni Arbaş’ın sözleri, güç ve iktidar ilişkileri arasında oluşan dengesizliği eleştirmenin kabul edilebilir yolu haline dönüşmüş, bu sayede trajik durumdan sıyrılmasına yardımcı olmuştur. Her şeyden önce mizah, düşünmeyi engelleyen çeşitli baskıları, inanışları ve önyargıları gülme aracılığıyla parçalamakta, toplumu ve yaşamayı sorgulamayı mümkün kılmaktadır. Bu sayede saygı duyulan, eleştirilemeyen, hatta dokunulmaz ilan edilen noktaya dair eleştirel bakış sunmak özgürleşmeyi de öne almak demektir. Öte yandan toplumsal travmalarda etkili bir onarım aracıdır mizah. Unutmayalım ki savaş dönemlerinde eğlence mekânları iyi iş yapar. 

***

İzmir’de bu sene altıncısı düzenlenen Uluslararası Mizah Festivali pek çok ana başlıkta mizahın çeşitli yönlerini tartışmaya açıyor. Festival yönetmeni Vecdi Sayar, “Baskının yoğunlaştığı dönemlerde, mizahın işlevi daha fazla artar. Çünkü mizah karanlıktan kurtulmak için insanlara bilinç ve cesaret aşılayabilir. Karikatürden edebiyata, tiyatrodan sinemaya kadar tüm sanat dallarının etkili bir mücadele aracı olduğunu düşünüyorum” diyor. Aynı zamanda mizahın önemli isimlerinin anıldığı festivalde, ülkemizde kabare sanatının gelişmesinde büyük emeği olan tiyatro ve sinema oyuncusu Ahmet Gülhan, karikatür sanatçıları Nezih Danyal ve Erol Özbek, festival kapsamında verilen bu seneki Aziz Nesin Mizah Ödülleri’nin de sahipleri. Ayrıca festival boyunca başta Haldun Taner olmak üzere, Cemal Nadir, Oğuz Aral, Şair Eşref, Muzaffer İzgü, Ferhan Şensoy, Levent Kırca, Kemal Sunal, Turgay Yıldız, Latif Demirci ve Oğuzhan Tercan isimlerine birer saygı duruşu gerçekleştiriliyor. Özgür ifadenin önünde engellerin yoğunlaştığı bugünlerde ise böyle bir festival için kolları sıvamak büyük bir sorumluluk. 

***

6. İzmir Uluslararası Mizah Festivali’nin bu yılki ana teması ise siyaset ve mizah. Baskılı toplumlarda birey ve iktidar ilişkisi çetrefilli. Çoğu zaman kedi fare oyununa dönüşüyor. Topluma can suyu verirken başına her türlü çorap örülmesine razı mizahçılar oluveriyor. Onlardan biri de Rıfat Ilgaz. Geçtiğimiz günlerde yitirdiğimiz, babası Rıfat Ilgaz’ın eserlerini büyük bir özveriyle korumak adına kolları sıvayan, ülkemiz yayıncılığının önemli ismi, Çınar Yayınları’nın sahibi Aydın Amca’yı (Ilgaz) da anmak boynumuzun borcu.     

***

Bugün saat 16.00’da İzmir Uluslararası Mizah Festivali kapsamında Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezi’nde, Vecdi Sayar yönetiminde Semih Çelenk ve Haluk Işık’la “Tiyatroda Siyasi Mizah”ı konuşacağız. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları