Artık pek kullanılmadığı için unutulur gibi olan “Ham Hum Şaralop”un anlam açıklaması şöyle:

- Düzenle ya da el çabukluğuyla yapılan, kimsenin akıl erdiremediği iş.

- Gölge oyunu söyleşmelerinden biri. Hacivat’ın isteğiyle, Bey’in paralarını aldıktan sonra, paraları almaya gelen Bey’e “Ham Hum Şaralop” deyip deli taklidi yapan Karagöz ile Hacivat’ın söyleşmesi. Burada Hacivat kendi kazdığı çukura düşer; çünkü Karagöz, paraları paylaşmaya gelen Hacivat’a da “ham hum şaralop” deyip onu kovar.

Bu yazıda peşinde koştuğum anlam, birincisi yani “Düzenle ya da el çabukluğuyla yapılan, kimsenin akıl erdiremediği iş” yani AKP’in iktidara geldiğinden bu yana uyguladığı iş anlayışı. Bunun en somut kanıtı da “çok anlamlı” inşaat tutkusu. Bu tutkunun son örneklerini son deprem faciasından sonra, yerle bir olan kentlerin yeniden, şipşak kurulması girişimi. Sen önce enkazları kaldır, ortalığı temizle! Ham hum şaralopçu olmayan zihniyetin yerine rasyonel düşünceli bir yönetim ilkin depremzedelerin içinde yaşayacağı, yaşamın zorunlu koşullarını yerine getirmeyi amaçla, daha sonra gerektiği zaman kullanılabilecek geçici prefabrik konutlar kur!.. Buna kamu binaları da dahil. Suyu, elektiriği, ısınma düzeni olan portatif konutlar yap! Bu, geleceği de içine alan aklı başında bir yatırım olur. Depremzedeleri bugünkü koyu sefalete terk edip bir yıl içinde konut ve kamu binaları ile işyerlerini yapmaya kalkışmak tam anlamıyla bir ham hum şaralopçuluktur. Ham hayaldir! Depremzadeliktir!

Düşüncemi ayrıntılı olarak üzerine kuracağım iktisat bilgisine ne yazık ki sahip değilim. Ama ne yazık ki bu bilgiye sahip olanlar sustuğu için itiraz benim gibi bir edebiyat yazarına düşüyor. Seçimlerin yapılmasına iki ay bilmem kaç gün kala cumhurbaşkanının bürokrasiye yeni atamalar yapması, tarım alanlarının, kıyıların, ormanların yerleşim yerine açılması için acele edilmesi çok şaşırtıcı ve kapkaçcılık değil mi? Seçimi kazanırsan her türlü tasarı ve tasarımı iktidara tekrar geldiğin zaman gerçekleştirirsin. Tersi, yangından, deprem yıkıntılarından mal kaçırmak anlamına gelir. Bre ekonomistler, siyasal bilimciler, bankacılar, ahraz siyasetçiler susmayın artık. Bu ham hum şaralopculuğa karşı çıkın!

Yeni gelecek cumhurbaşkanı bu hayal satıcılığını bir özel kararname ile kaldırabilir. Bu anlayış olası muhalefet döneminde kullanılacak yatırımdan başka bir şey değil. Dolayısıyla da ne hayatın ne de siyasetin etiğine yaraşmaktadır.

AKP, iktidara geldiğinden bu yana bu bencil ve halkın yararına olmayan ham hum şaralopçuluk yapmaktadır:

İlkin Cumhuriyetin 1950 yılına kadar, daha sonra, kısa bir dönem de olsa, göreve gelen iktidarların karma ekonomi anlayışıyla yaptıkları, kurdukları, işlettikleri üretim araçlarını, fabrikaları, limanları, havaalanlarını özelleştirmeleri ya da yabancılara AKP’nin kaşla göz arasında yok pahasına, batan geminin malı gibi satması, İslamcı zenginler sınıfı yaratmak için kullandığı ham hum şaralop yöntemidir. Ham hum şaralop, langırt foşşş!!!

Aslında sağmal inek üretmek (Yap-İşlet-Devret) olan bu yöntemin gerçek adı tam anlamıyla “Ham Hum Şaralop”tur. Köprüler, asma köprüler, şehir hastaneleri, tüneller de ham hum şaralop. Geleceğin de sömürülmesi. Osmanlı aldığı dış borçlarla kendine saraylar yaptırdı, lüks içinde yaşadı. AKP’nin aldığı dış borçlardan, halkı acımasızca sağdığı dolaylı ve dolaysız vergilerin yarattığı bir zenginlikten amorti bile çıkmadı Anadolu’ya? Tarımı, hayvancılığı bilinçli olarak öldürmenin yurt ve halkseverlikle herhangi bir ilişkisi var mı?

Cumhurbaşkanı ekonomiyle ilgili herhangi bir kararname imzalamaktan derhal vazgeçmelidir. Ülkenin geleceğini bağlayacak bütün dış siyaset girişimlerini de hemen durdurmalıdır.

Ham hum şaralop tarikatı müntesipleri: Siyasetçi, mafya, ihale ve müteahhit, imar affı (barış) torbası, rant sırtlanları, ahbap çavuş ahalisi... Postnişin: “Asrın Felaketi” namıyla maruf şeyh AKP fırkası hazretleri...

Bir şair, edebiyat ve gazete yazarı olarak üstüme düşen vatandaşlık görevimi bu yazı ile yerine getirmiş bulunuyorum. Bu yazı, iktidar değişirse, gelecek yönetime de bir uyarıdır.