Galatasaray adına, karakter olarak, Sivas’ta puanları bırakan; amaçsız ve çaresiz takım kimliğinden epey farklı bir 11 var bugün sahada. Tabii bunda, takıma liderlik edecek iki önemli ismin; Belhanda ve Selçuk’un kadroya eklenmiş olmasının etkisi büyük. Bu ‘ikili implantasyon’, malum kupa maçında da denenmiş ve sonuç ‘mükemmel doku uyuşması’ olmuştu. Bu maçta, bu uyum biraz daha ileri gidiyor; aksamayan, tıkır tıkır çalışan bir mekanizma çıkıyor ortaya. Tabii Rodrigues’in olumlu hırsının müthiş katkısı, Nagatomo’nun kanadına tam hâkim olması ve takımdaki herkesin Galatasaray’ın liderlik koltuğuna tekrar aday olduğunun bilincinde olması da buna eklenince, daha ilk dakikalardan Galatasaray stadın, oyunun, futbolun hâkimi olmayı başarıyor. Maç başlar başlamaz, oyununu Antalyaspor’a kolayca kabul ettiriyor. Zaten bugün futbol oynamaya pek niyeti olmayan Kırmızı - Beyazlıların aradığı kontrataklar, Galatasaray’ın hırslı oyunu içinde eriyor. Galatasaray’ın duran top zafiyetini bilen Antalyaspor’lu Maicon’un rakip yarı sahanın uygun bölgelerinde kendini yere atmasına da hakem paye vermiyor.
Hal böyle olunca, Galatasaray 14 ve 20. dakikalarda, asistleri Rodrigues’e ait iki Gomis golünü rahatça hanesine yazıyor. 38. dakikada da Belhanda’nın mükemmel pası ile Feghouli skoru 3’e taşıyarak Galatasaray’ı iyice rahatlatıyor.
Her ne kadar ikinci yarı, bu maçın adamı Gomis’in direkten dönen topuyla açılsa da, Galatasaray bu yarıda rakibini pek zorlamıyor. Antalyaspor’a gelince… En ufak bir direnç, oyuna ortak olma çabaları yok. O kadar ki, Hamza Hoca’nın 40. dakikada takımını ateşlemek amaçlı yaptığı iki erken değişiklik de bir işe yaramıyor. Galatasaray, maçın mutlak hâkimi olarak başladığı oyunu aynı şekilde tamamlıyor. Bir süre önce altından çekilip alınan liderlik koltuğuna büyük bir özgüvenle tekrar yerleşiyor.
Koltuğa dönüş
Yazarın Son Yazıları
Galatasaray’ın, ilk düdükten son düdüğe; performansını düşürmeden yüksek tempolu, baskılı ve organize bir futbol sergilediği doğru.
Belki maç başlamadan önce, Galatasaray’ın Avrupa yorgunu olması ve birinci kalecinin sakat olması avantaj gibi gözükmüştür Antalyaspor teknik heyetine.
Galatasaray, maçın ilk 45’te, Samsunspor ligin büyüklerinden rahatça puan koparan, dişli takımlardan biri değilmiş, hatta hiç yokmuş gibi oynuyor.
İstanbul derbilerinden, heyecan, çekişme, güzel futbol beklemeyeli çok oldu... En fazla, “Olay çıkmasa bari” temennisinde bulunabiliyor insan. Maç en azından bu beklentiyi karşılıyor.
Eksik ve tuttuk…
Galatasaray için maç, klişe bir pembe dizi gibi başlıyor…
İki Galatasaray var, Kocelispor deplasmanında. İlk yarıda “Ne de olsa sınıf birincisiyim. Çalışmadan geçerim” rahatlığıyla çıkıyor sahaya. Çabalamıyor, konsantre olmuyor…
Tıpkı, arılar gibi, iki takım da vızır vızır...
Yorgun Galatasaray, önce vasat bir oyun sergilerken pozisyon yaratma işini tek kişiye; maçın en hırslısı Osimhen’e bırakıyor.
Galatasaray maça, yelkeni rüzgâr dolan bir cruiser gibi başlıyor, ilk on dakika böyle devam ediyor.
Milli maçlar sonrası yorgun ya da Şampiyonlar Ligi öncesi heyecanlı; Galatasaray, normaline göre durgun bir futbol oynuyor.
Yorgun Galatasaray ve rakibini iyi çalışmış bir Beşiktaş...
Sırasıyla Yunus (23), Icardi (45+1) ve Torreira’nın (65) golleri, istikrarlı bir baskının değil yakalanan fırsatlara eklenen kişisel becerilerin ürünü.
Heyecanlı ve tedirgin G.Saray maça bocalayarak başlıyor.
Olimpiyat Stadı’nın lanetinden midir, verilen aranın rehavetinden mi bilinmez...
Galatasaray, evinde konuk ettiği Çaykur Rizespor karşısında “dalgalı” bir futbol sergiliyor...
Galatasaray, geçen sene olduğu gibi bu yıl da “her maça bir kahraman” trendini sürdürüyor. Topla oynama oranının yüzde 70’e varması yanıltıcı olmasın.
4 dilimi var G.Saray-Karagümrük maçının.
Gaziantep ile Galatasaray’ın karşı karşıya geldiği sezonun ilk maçının açmazı şu:
Erden Timur, Galatasaray’da yeni bir görev üstlenmeyeceğini açıkladığında, tüm camia endişeyle beklemişti yeni sezonu: Bu futbolcuları kim motive edecek?
Galatasaray, yaşadığı ‘sevinçli telaş’la biraz bocalasa da 26’da Osimhen’in golüyle rahatlıyor.
Yolundan şaşmadı
Birlikte
Tam takım devam
Yürüyeduruyor
‘Çok’ ile ‘hiç yok’
Koltuğunda rahat
Kadıköy hatırası
3 puanın günahı
Taşikardisiz 3 puan
Uyuyan dev
Kim kurtuldu?
Langırt
Yokluğu yara
Mesele
Nasıl olacak?
Tutuk ama istikrarlı
Uyanış
Kilit son maça
Azı dişi!