Günah keçisi CEHAPE
Özdemir İnce
Son Köşe Yazıları

Günah keçisi CEHAPE

20.08.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Maşallah, AKP iktidarı üzerine hiçbir sorumluluk, hiçbir kusur yapışmıyor. Tıpkı teflon tava gibi! AKP Genel Başkanı (bu anlayışla) orman yangınları hakkında şöyle konuşuyor: “Türk siyaseti muhalefetsiz bir siyasettir. Türkiye’de muhalefetin terörü esiyor. Türkiye’de ‘yalan terörü’ var mı, var. Kim yapıyor, muhalefet. Adına birileri ‘algı operasyonu’ diyor ama bunun adı aslında yalan terörüdür.”

İzmir depremi sırasında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu hakkında: “Yaşanan her felaket bir derstir. Ama ana muhalefetin başındaki zat, beşinci gün yaptığı turistik ziyarette ‘Hâlâ enkazlar kaldırılmadı’ diyor. Bir işi bilirsin, konuşursun ama bilmediğin iş hakkında niye konuşursun. Sus da adam sansınlar” demişti.

Tufan benzeri, önüne çıkan her şeyi alıp götüren sellerin maddi nedenlerini es geçip “Bütün bu afetlerin neyi, nasıl götürdüğünden haberi olmayanlar ekrana çıkıyor. İleri geri konuşuyorlar. Bugüne kadar bir gramlık iş üretememiş olanlar ileri geri konuşuyor.”

Başta CHP olmak üzere muhalefet, uzmanlar, görgü tanığı gazeteciler, 600 metrelik yatağı 15 metreye indirilen derede, dere yatağına yapılan evlerden, gecekondu gibi yapılan HES’ten söz etmeyecekler de AKP’ye övgü mü düzecekler? 

***

Yangın ve sel felaketleri yetmezmiş gibi 11 Ağustos günü Ankara’da Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı mahallede çıkan kavgada bir kişinin yaşamını yitirmesinin ardından ırkçı gruplar Suriyeli avına çıkmış. Gazetelerden aktarıyorum: “Ankara Altındağ’da Battalgazi Mahallesi’nde dün gece Suriyeli bir gencin, mahalledeki iki genci bıçaklamasının ardından başlayan gerginlik ırkçı grupların Suriyelilerin evlerini taşlaması, dükkânları tahrip ederek yağmalamasıyla devam ediyor. Yaşanan kavgada bıçakla ağır yaralanan 18 yaşındaki Emirhan Yalçın kaldırıldığı hastanede vefat etti. Polisin gözü önünde ‘Ya Allah bismillah Allahüekber’ sloganları atan ırkçı gruplara polis herhangi bir müdahalede bulunmadı. Polis, öğleden sonra mahalledeki Suriyelilerin önemli bir bölümünü otobüslerle tahliye etmişti.”

Gene gazetelere göre: “Bugün olaylarla ilgili çeşitli operasyonlar gerçekleştiren Ankara Emniyet Müdürlüğü ekipleri 76 kişiyi gözaltına aldı. Emniyet, gözaltına alınan kişilerin vatandaşları provoke edip algı oluşturmak amacıyla sosyal medyada gerçekdışı paylaşımlarda bulunduklarını ve bölgedeki ızrar olaylarına karıştıklarını açıkladı. Gözaltına alınanlardan 38’inin yağma, kasten yaralama, hırsızlık, uyuşturucu madde bulundurma/ticaretini vb. yapma suçlarından kaydı bulunduğu belirtildi.”

Gözaltına alınan 76 kişinin ve benzerlerinin, mahalleye dışarıdan getirildiğini medyada okudum ve duydum.

***

13 AĞUSTOS 2021 TARiHLİ BAZI GAZETE MANŞETLERİ:

Yeni Şafak: “Bu kandan siz sorumlusunuz”: (Kılıçdaroğlu, Akşener, Tanju Özcan ve Ümit Özdağ’ın fotoğrafları.)

Yeni Akit: “Sizin Eset’ten farkınız ne?”

Milat: “CHP’nin ırkçı mülteci politikası tehlikeli boyuta ulaştı. Provokasyona gelmeyin.”

Diriliş Postası: “Sizin eseriniz” Emri kim verdi? (İlay Aksoy, Ümit Özdağ, Nevşin Mengü, Tanju Özcan’ın fotoğrafları)

***

Çıkan olayların sorumlusu CHP, muhalefet ve bazı insanlar imiş... Polisin gözü önünde “Ya Allah bismillah Allahu ekber” diye tekbir getiren saldırgan kalabalığın arasında CHP’nin kışkırtmasına (!) kanacak bir tek saldırgan çıkar mı? Çıkmaz! Türkiye “Ya Allah bismillah Allahüekber” diye kükreyenlerin kim olduğunu çok iyi bilir! Benim yazmam gerekmez!

***

Ankara’nın Altındağ’ının Battalgazi Mahallesi’nde Suriyelilerin işi ne? Mahalleye yerleşmişler, kimileri dükkânlar ve işyerleri açmış, kimileri asgari ücretin altında çalışarak vatandaşların işsiz kalmasına yol açmış... Hastanelerde öncelikleri var, ilacı bedavaya alıyorlar, vergi vermiyorlar, bankada hesapları var. Hükümetin has evlatları... Yani iyi olmasa da bir kurulu düzeni bozmuşlar, vatandaşı tedirgin edip rahatını kaçırmışlar. 

Aralarında, başta IŞİD olmak üzere İslamcı militanlar varmış ve mahallelerden gençleri kandırıp Suriye’ye gönderiyorlarmış...

***

Bu Suriyeliler ülkemize AKP hükümetinin davet ve yüreklendirmesiyle gelmedi mi, hükümet göçü kolaylaştırmak için sınırları açmadı mı? Bu Suriyelileri, Esad’a karşı koz olarak kullanmayı planlamadı mı? Hesap sorulması gereken teflon AKP iktidarı, yalan söyleyen, gerçeği saptıran AKP ikdidarı ile yandaş besleme medyası ama “şu adı batasıca CEHAPE yok mu?”

Yazarın Son Yazıları

Atatürk’ü örnek verip...

1 Ekim 2025 günkü Sözcü gazetesinin 11. sayfasında şöyle bir haber yayımlandı:

Devamını Oku
16.12.2025
Piliç değil bilinç

İnsanın kendisine sorduğu “Ben kimim” sorusu ve bir sorgulayıcının ona sorduğu “Sen kimsin” sorusu, gerçek anlamda, o kişiye varlığının adresini sormaktan başka bir şey değildir.

Devamını Oku
14.12.2025
MHP’li Semih Yalçın’a cevap

7 Aralık 2025 günü yayımlanan ve MHP’nin siyaset dağarı ile tarzını tasvir ettiğim “Vehim denen şey” başlıklı yazıma partinin genel başkan yardımcısı ve yazıda adı geçen kişinin (Semih Yalçın) tepki göstereceğini kuşkusuz tahmin ediyordum.

Devamını Oku
12.12.2025
Tek parti=Cumhuriyet

Tarih cahilleri ve tarih inkârcıları için bir kez daha okunması için dökümlü bir şekilde ve tekrar yazıyorum:

Devamını Oku
09.12.2025
Vehim denen şey

1. Gerçekte var olmayan fakat var olduğu sanılan, varmış gibi tasarlanan düşünce ve zan.

Devamını Oku
07.12.2025
Ekümeniklik mavalı

Şu kavanoz kıçlı dünyada her nesnenin, olgu ve olayın bir tanımı vardır.

Devamını Oku
05.12.2025
Kürtçe güçlendirilecekmiş...

Kürtçe güçlendirilecekmiş, hatta kalıcılaştırılacakmış.

Devamını Oku
02.12.2025
30 Kasım 2007

Gelecek yıllarda adını sık sık anmak zorunda kalacağımız Prof. Dr. Engin Arık (14 Ekim 1948) 30 Kasım 2007 günü (nedeni kuşkulu) bir uçak kazasında ekibiyle birlikte aramızdan ayrılmıştı.

Devamını Oku
30.11.2025
3 Kasım 2002’yi hatırlamak!

3 Kasım 2002 günü olanı, olanları aramızdan kaç kişi anımsamakta?

Devamını Oku
28.11.2025
Eski defterler...

Eski defterler son derece önemlidir.

Devamını Oku
25.11.2025
AKP’yi iktidara getiren seçim

1 Kasım 2002 günü “İki gün sonra 3 Kasım 2002” başlığıyla Hürriyet gazetesinin Avrupa baskısında...

Devamını Oku
23.11.2025
Devri sabık yaratmak

Devri sabık yaratmak, Türkiye siyasi tarihinde yeni gelen yönetimin/iktidarın, kendinden önceki dönemi sorgulaması, hesap sorması vb. anlamında kullanılan ifadedir.

Devamını Oku
21.11.2025
Toplu iğne ve nankörlük

Basında yer alan haberlere göre, Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıldönümü münasebetiyle savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatan AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, “Dünya genelinde satılan her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik, 180 ülkeye ürün ihraç ettik. Sizleri 25 yıl geriye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk” demiş.

Devamını Oku
18.11.2025
‘Entel-dantel Özdemir Bey’in itirazı

“Eşit anayasal vatandaşlık...

Devamını Oku
16.11.2025
Bir veda için adagio*

Değerli okurlar, bir terslik yüzünden 28 Mart 2025 günü yayımlanan bu yazıyı bir kez daha okumak zorunda bıraktığım için lütfen bağışlayın beni.

Devamını Oku
14.11.2025
Karakuşi siyaset

Kuzey Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimini ana muhalefetin adayı Tufan Erhürman’ın kazanmasının ardından, genel kanıya göre, MHP lideri Devlet Bahçeli önemli bir açıklama yaptı.

Devamını Oku
11.11.2025
İşin aslı

Kürtçülerin, Türkiye’nin demokrasi bağlamında atacağı ilk adımın “ilkokuldan üniversiteye Kürtçe anadilde öğrenim hakkının anayasada yer alması talebinin yerine getirilmesi” olduğunu biliyoruz.

Devamını Oku
09.11.2025
Bir kez daha emriniz olur!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili olarak düşüncelerini eleştiriyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (3)

CERN’in (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkesi) evrenin oluşumuyla ilgili olarak yapmaya başladığı deney Türkiye’yi birden bilim dünyasının göbeğine getirdi.

Devamını Oku
02.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (2)

Özdemir İnce: Uranyum bu kadar belalı bir madde, tehlikeli, radyasyon yayıyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Dreyfus A la Turca

Hüseyin Gün 4 Temmuz 2025 günü tutuklandığına göre işlem çok daha önce başlamış olmalı. Demek ki Merdan Yanardağ’ın casusluğu (!) o günden çok daha önce belli olmuş olmalı. Öyle değil mi? Gecikme operasyon icabı mı aceba? Yoksa kerrat cetvelini (çarpım tablosunu) bilmeyen kasap hali mi?

Devamını Oku
28.10.2025
Kurtarıcının adı toryum (1)

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız.

Devamını Oku
26.10.2025
Bir kez daha toryum denen mucize

Gazetelerde, kitaplarımda yayımlanmamış yazı(lar) da var zulada.

Devamını Oku
24.10.2025
Toryum dedikleri şey

Ülkemizde edebiyattan en ince bilimlere kadar tuhaf bir alışkanlık vardır.

Devamını Oku
21.10.2025
Dilini eşek arısı soksun!

Eşek arısının nasıl soktuğunu çok iyi bilirim.

Devamını Oku
19.10.2025
UYANIN

Uyanın, uyanın artık, ey yitik insanlar!

Devamını Oku
17.10.2025
Yerçekimi

Yerçekimi denen şeyi ben bulmadığım için ortak mal Vikipedi’ye başvurarak tanımını bilginize sunuyorum.

Devamını Oku
14.10.2025
Sorumluluk

Biraz önce en küçük kardeşim Bülent telefon etti.

Devamını Oku
12.10.2025
Comandante Che Guevara

Deniz kıyısına oturup da denize girmediğim, içki içtiğim günler.

Devamını Oku
10.10.2025
Sisifos olarak

Okuyacağınız yazı 6 Eylül 2020 günü gazetemizde yayımlanmış.

Devamını Oku
07.10.2025
Gündelik hayat ve kuralları

Uzun süredir, gündelik hayatın türlüsüyle, sağlık işleriyle, bilgisayarımla, internetle, telefon santralcılarıyla, sekreterlerle başım hiç de hoş değil.

Devamını Oku
05.10.2025
Yürrü kerreste müdürü

Mersin’de, çocukluğumda, o zamanlar adı Bozkurt olan caddenin üzerindeki Büyük Çıkmaz Sokak’ta (artık çıkmaz değil) otururduk.

Devamını Oku
03.10.2025
Düşman bile yapmaz

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğal zenginlikleri ve tarihi mirasıyla dünya çapında ilgi gören Muğla’nın, rant uğruna tehdit altında olduğunu söyledi.

Devamını Oku
30.09.2025
Müslüman birey yoktur*

Defterlerimden birine yazdığım ancak kaynağını yazmayı ihmal ettiğim alıntı şöyle...

Devamını Oku
28.09.2025
Zırva tevil götürmez (2)

Zırvalıkla ilgili ilk yazıyı 29 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet gazetemizde yayımlamıştım.

Devamını Oku
26.09.2025
RTE ne yapmak istiyor?

Basından bir haber: “Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’deki sarayında toplandı. Saat 14.30 sıralarında başlayan ve iki saat süren toplantıda, PKK’nin sembolik silah bırakma töreni ve Meclis’te komisyon kurulması çalışmalarıyla devam eden süreç, orman yangınları ve Gazze gibi başlıklar görüşüldü. Toplantının ardından konuşan Erdoğan, CHP’ye seslenerek ‘Siyasette pek çok şeyin kazası olur ama süreci yokuşa sürmenin affı olmaz. Süreç, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır’ dedi.”

Devamını Oku
23.09.2025
Emekliler ve iktidar

Televizyonların emeklilerin hal-i pür melalini tanımlayıp aktarmak için seçtikleri insanların neredeyse tamamı garip bir ruh durumu içinde.

Devamını Oku
21.09.2025
Mahşer günleri

Bu yazıyı yazmaya değerli ve genç yoldaşım Zülâl Kalkandelen’in 3 Eylül 2025 günlü Cumhuriyet’te yayımlanan “Ortadoğu kazanı fokurduyor” başlıklı yazınında yer alan Cengiz Çandar’la yapılan söyleşiden aktardığı şu bölümü okuyunca karar verdim...

Devamını Oku
19.09.2025
Din ve tarafsızlık

Hemen yazalım sonra neyin ne olduğunu açıklayalım: Teokratik yönetimde devlet başkanı genellikle bir dini liderdir.

Devamını Oku
14.09.2025
Rezillik, utanmazlık, alçaklık

31 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet’in birinci sayfasındaki “Zafer coşkusu” manşetin altında yer alan utanç verici haber şöyle...

Devamını Oku
12.09.2025