Çocuklara

25 Nisan 2021 Pazar

Türkiye Cumhuriyeti hiç aşağılanmadığı kadar aşağılanıyormuş duygusuna kapılıyorum. “Halka, garibana her şey yasak, imamlara, cemaatlere, iktidardakilere her şey mubah” ilkesi artık bir etik, bir ahlak sorunudur! Nutuk’un yasaklanması da öyle! 23 Nisan’ı kutlamanın yasak ama aynı gün camiye cuma namazına gitmenin serbest olması da! 

Ben bu ikiyüzlülüğe inat Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlamayı sürdürüyorum. Tüm çocuklara söylemek istediklerimi, onlar söylemiş zaten. Bugün bu köşeyi, onlara bırakıyorum. Çevrenizdeki çocuklara okumanız dileğiyle...

M.C. Anday: Telegrafhane 

“Uyumayacaksın / Memleketinin hali / Seni seslerle uyandıracak / Oturup yazacaksın / Çünkü sen artık o sen değilsin/ Sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin / Durmadan sesler alacak / Sesler vereceksin / Uyuyamayacaksın / Düzelmeden memleketin hali / Düzelmeden dünyanın hali / Gözüne uyku giremez ki... / Uyumayacaksın / Bir sis çanı gibi gecenin içinde / Ta gün ışıyıncaya kadar

Vakur, metin, sade / Çalacaksın.” (1952)

Nâzım Hikmet: Nasihat 

Çok bilinen “Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne” şiirini değil, çok daha az bilinen “Çocuklarımıza Nasihat” şiirini seçtim: “Hakkındır yaramazlık. / Dik duvara tırman / Yüksek ağaçlara çık./ Usta bir kaptan gibi kullansın elin / Yerde yıldırım gibi giden bisikletini.. / Ve din dersleri hocasının resmini yapan/ Kurşunkaleminle yık / Mızraklı İlmihalin yeşil sarıklı iskeletini.. / Sen kendi cennetini / Kara toprağın üzerinde kur./ Coğrafya kitabıyla sustur,/ Seni ‘Hilkati Adem’le aldatanı../ Sen sade toprağı tanı toprağa inan. / Ayırt etme öz anandan toprak ananı. / Toprağı sev anan kadar...” (1928)

Ahmed Arif: Anadolu

Bu muhteşem şiirin tümü bu köşeye sığmaz. Son bölümü şöyle: 

“Öyle yıkma kendini / Öyle mahzun, öyle garip./ Nerede olursan ol,/ İçerde, dışarda, derste, sırada,/ Yürü üstüne üstüne,/ Tükür yüzüne celladın,/ Fırsatçının, fesatçının, hayının / Dayan kitap ile / Dayan iş ile./ Tırnak ile, diş ile/ Umut ile, sevda ile, düş ile/

Dayan rüsva etme beni. //

Gör, nasıl yeniden yaratılırım, / Namuslu, genç ellerinle./ Kızlarım,/ Oğullarım var, gelecekte,/ Her biri vazgeçilmez cihan parçası./ Kaç bin yıllık hasretimin koncası,/ Gözlerinden,/ Gözlerinden öperim,/ Bir umudum sende,/ Anlıyor musun?”

Aziz Nesin: Çocuklarıma

“Diyelim ıslık çalacaksın ıslık/ Sen ıslık çalınca / Ne ıslık çalıyor diye şaşacak herkes / Kimse çalamamalı senin gibi güzel. // Örneğin kıyıya çarpan dalgaları sayacaksın / Senden önce kimse saymamış olmalı / Senin gibi doğru ve güzel / Hem dalgaları hem saymasını severek.// (...) Say ki hiçbir işin yok da düşünüyorsun / Düşün düşünebildiğince üç boyutlu / Amma da düşünüyor diye şaşsın dünya / Sanki senden önce düşünen hiç olmamış.// Dalga mı geçiyor, düşler mi kuruyorsun / Öyle sonsuz sınırsız düşler kur ki çocuğum / Düşlerini somsomut görüp şaşsınlar / Böyle bir dalgacı daha dünyaya gelmedi desinler.//

Dünyada yapılmamış işler çoktur çocuğum / Derlerse ki bu işler bir şeye yaramaz / De ki bütün işe yarayanlar / İşe yaramaz sanılanlardan çıkar.” (1986)

Nevzat Çelik: İtirazın İki Şartı

“Çok olmadığımız kesin / Çok olan tarafta değiliz / Çok olan tarafta olmayacağız/

Türkiye’de Kürt olacağız / Kürtlerde Ermeni / Ermenilerde Süryani / Gidip Almanya’da Türk olacağız / Hollanda’da Surinamlı / Fransa’da Cezayirli / İran’da Azeri / Amerika’da zifiri zenci olacağız / Çoğalan zencide mutlaka Kızılderili / İsrail’de Filistinli / Köpeğin karşısında kedi / Kedinin karşısında kuş olacağız / Kuşun karşısında börtü böcek / Hakemler hep karşı takımı tutacak / Ve biz hep yedi kişiyle tamamlayacağız maçı / Çiçeklerden kamelya olacağız / Az kolumuzun tarafında / Solda olacağız / Bu itirazın ilk şartı / Solda da az olacağız / Devrimi çoğaltırken çünkü / Bir başka devrime hızla azalacağız / Bu da itirazın ikinci şartı.” (1998) 

Çocuklarınıza sımsıkı sarılmanız dileğiyle...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları