Eskişehir’de mucizelere devam

Eskişehir’de mucizelere devam

19.12.2024 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

Hayat böyle bir şey. Hafta sonu Eskişehir mucizesine tanıklık ediyorsunuz. Genco Erkal adının büyükşehir belediye tiyatrosunun bir sahnesine verildiği için mutlu oluyorsunuz. Aradan iki gün ya geçiyor ya geçmiyor. Gençlik günlerinizin, Genco Erkal’ın da içinde olduğu yol arkadaşlarınızdan birinin daha bu dünyayı terk ettiğini öğreniyorsunuz. “Reklam dünyasının duayeni”, “reklamın sokak çocuğu” diye tanınan, benim için şair, yazar, dostluk, dayanışma yanı ağır basan Ersin Salman da aramızdan ayrıldı ve sonsuzluğa göçtü. Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’na katkılarını hiç unutmayacağım. Daha güzel bir dünya, daha adil bir ülke düşü kurmuş olan benim kuşağım, onu çok özleyecek. 

“Eskişehir’de mucizelere devam” yazıma dönüyorum.

Eskişehir’in son yıllarda tüm öteki kentleri kıskandıracak bir niteliğe bürünmesinde en önemli neden, hiç kuşkusuz sayın ve sevgili Yılmaz Büyükerşen’in var olması. Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nin kurucu rektörü Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in, üniversiteden başlayıp belediye başkanlığına uzanan ve bugün görevini genç kuşağa bıraksa da koruyucu ve kollayıcı, daha da önemlisi yaratıcı eli her daim kentin üzerinde.

ESKİŞEHİR SENFONİ ORKESTRASI

Kenti sanat ve kültür kentine dönüştürme sürecinde Yılmaz Hoca en önemli yatırımlarından birini müziğe yapmış. Onun önayak olmasıyla Eskişehir Senfoni Orkestrası 2002’de kurulmuş. Ülkemizin en genç ve en hızlı gelişim gösteren kurumlarından biri. Kuruluş yıllarında iki haftada bir konser verirlermiş, talep öyle bir artmış ki haftada iki konsere çıkmışlar. Genco Erkal Sahnesi’nin açılış töreninden bir akşam önce Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’ndeyim. Çünkü konser var. 

1200 kişilik salon tıka basa dolu. Genç kuşak şeflerden, Ankara Devlet Opera Balesi orkestra şefi, bol ödüllü Artun Hoinic orkestrayı yönetecek. Gecenin solisti dünya çapında orkestralarla ve maestrolarla çalmış, uluslararası yarışma ve festivallerden ödüllerle dönmüş genç yetenek kemancı Erten Deniz İspir

Brahms’ın Op.77 Keman Konçertosu ve Schubert’in “Trajik” senfonisiyle biz ölümlü dinleyicilere unutulmaz bir ziyafet sunuyorlar. Gözlerimi orkestra elemanlarından ayıramıyorum. Hepsi çok gençler, çok güzeller. (Çoğu kadın mı? Bana mı öyle geldi?) Sahnedeki 60 gencin yüzünden de yaptıkları işin mutluluğu ve gururu yansıyor. Salonu dolduran dinleyicilerde de çoğunluk gençlerde. Meğer her konser, böyle dolup taşıyormuş! İçim ısınıyor, umut doluyor. 

KÜLTÜR VE SANAT KENTİ

Eskişehir aynı zamanda müzeler kenti. Dünyaca ünlü mimar Kengo Kuma ve ortaklarının mimarisiyle tüm görenleri hayran bırakan kentin özel OMM’yi (Odunpazarı Modern Müze) meraklılar zaten biliyor. Ancak onun dışında da Eskişehir sayısız müze barındırıyor. 

İşte aklımda kalanlar ve hiç ama hiç boş kalmayan müzelerin bir listesi: (Yerim kısıtlı, zaten müzelerin adları size yeterince bilgi verecektir.) 

Önce Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne ait olanları sıralıyorum: 

Çiçeği burnunda en yeni açılan Kedi Müzesi, daha doğrusu Kedi Sanat Evi, bir minik mücevher. Sonra, Balmumu Müzesi, Hamam Müzesi, Cam Sanatları Müzesi, Zuhal Yorgancıoğlu Müzesi, Cumhuriyet Tarihi Müzesi, Kent Belleği Müzesi, Karikatür Müzesi... Bunların çoğunda gençlere, çocuklara yönelik atölyeler var. 

Belediyeye ait olmayıp ziyaretçisi hiç azalmayanlar: OMM dışında, ETO (Eskişehir Ticaret ve Sanayi Müzesi), Zooloji Müzesi, Eti Arkeoloji Müzesi, Fotoğraf Müzesi, Devrim Arabaları Müzesi ve Lületaşı Müzesi... 

Kent bütün bu müzelerle soluk alıp veriyor. Her birine büyük ilgi var. 

Gelin de şimdi Eskişehir’in yeni belediye başkanı Ayşe Ünlüce’ye hak vermeyin: 

“Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ilklerin şehri Eskişehir’in ilk kadın büyükşehir belediye başkanı olarak çok net ifade etmek isterim ki Yılmaz Büyükerşen Hoca’mızın büyük emeklerle başlattığı bu yolculukta, kültür sanat hayatımızı hep birlikte çok daha ileriye kararlılıkla taşıyacağız. Çünkü şehir sanattır, Eskişehirliler sanatseverdir.”

Yazarın Son Yazıları

Aşkla ölüm arası

O kadar güzeldi ki tadı damağımda kalmıştı.

Devamını Oku
07.12.2025
Yok etmek/Yaratıcılık

Bir yanımda yaratıcılık, bir yanımda yok edicilik. İkisi de çekiştirip duruyor iki kolumdan.

Devamını Oku
04.12.2025
Tiyatro hazinemize yolculuk...

Duvardaki dev afişten fırlayıp kucaklaşacakmışız gibi bana bakan genç kadın, Suna Pekuysal.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukuk bitti

Dünkü gazetemizde, “Korkma Biz Kadınız!” başlığını görmek çok hoşuma gitti.

Devamını Oku
27.11.2025
Çocuklar için...

Çocuklarımız için neler neler yapmayız ki...

Devamını Oku
23.11.2025
Grup Yorum’dan mektup var

Ülkemin hapishaneler coğrafyasından sık sık mektup gelir.

Devamını Oku
20.11.2025
BACH, Diyarbakır'da...

Neredeyse 30 yıldır Hakan Erdoğan Prodüksiyon “Bach İstanbul’da” başlığıyla klasik müzik konserleri düzenler.

Devamını Oku
16.11.2025
Oktay Ekinci kitabı

Oktay Ekinci... Bu isim Cumhuriyet okurlarının hiç ama hiç yabancısı değil.

Devamını Oku
13.11.2025
Paris’ten Diyarbakır’a

Paris ve sonbahar.

Devamını Oku
09.11.2025
Her daim muhalif

“Ve sonunda Joan Baez hastalığı yendi, sağlığına kavuştu!”

Devamını Oku
06.11.2025
Susmak onaylamaktır

“Hava kurşun gibi ağır/ Bağır bağır bağırıyorum/ Koşun. Kurşun eritmeye çağırıyorum...”

Devamını Oku
02.11.2025
Küllerden doğan ışık

Cumhuriyetin 102. yıldönümünü dün kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

Ege’nin ortasında bir sabah...

Devamını Oku
26.10.2025
Tiyatro sorgulamaktır

Daha 29. Uluslararası İstanbul Festivali başlamamıştı.

Devamını Oku
23.10.2025
Filler ve Karıncalar

Prag Tiyatro Festivali’nden ayağımın tozuyla dönüp tüm gördüklerimi sizinle paylaşmaya hazırlanıyordum ki sevgili arkadaşım Genco Erkal’ın sesi kulağımın dibinde bitiverdi: “Çekya’yı bırak önce Cihangir’e bak!”

Devamını Oku
19.10.2025
Prag’dan sevgiler

Sevgili okurlar Prag’dayım.

Devamını Oku
16.10.2025
Jandarmalı-jandarmasız günler

Sabah 6.30’da kapı tekmeleniyor. Jandarma içeri dalıyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Tiyatro ve siyaset

Bu yazının başlığı “Afife Jale Ödül Töreni’nin düşündürdükleri” olacaktı.

Devamını Oku
09.10.2025
Celladına âşık olmak...

Olmayan suçlar... Yazılmayan iddianameler... Yazılıp uygulanmayan kararlar... Ve hukuk ile guguk arasında yaşamaya devam çabası... Tamam yakınmayı bırakıp sadede geliyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Travmalarla yaşamak...

Nasıl yaşamak bu! Kâh gökyüzünde kanat çırpıyoruz kâh en dipsiz kuyuların derinliğinde kayboluyoruz.

Devamını Oku
02.10.2025
Yaşar Kemal’e adanan bayram

26 Eylül’de Ankara’da 93. Dil Bayramı’nı kutladık. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal’e adanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Ellerinde Toprak

“Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi bir arada gidiyor. Türkiye toprakları yıkıma uğratılıyor, hopur ediliyor. Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye’nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor.”

Devamını Oku
25.09.2025
‘Üç Ayaklı Kedi’ İstanbul’da

İstanbul dolu dizgin.

Devamını Oku
21.09.2025
Nice yıllara Hrant Dink

15 Eylül, arkadaşımız, yoldaşımız, omuzdaşımız, ülkemin en aydın, en dürüst, en yararlı, en barışçı insanlarından Hrant Dink’in yaş günüydü.

Devamını Oku
18.09.2025
Düşme var düşüş var

Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: “Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye’nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu.”

Devamını Oku
07.09.2025
Büyülü aydınlık bir gece

Elbe Nehri’nin kıyısında görkemli mi görkemli o yapı bir mucize gibi yükseliyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Hapishane ve ödül: Vicdan ve haysiyet

Hafta içinde hapisteki iki çok değerli insanımıza yine uluslararası ödüller verildi.

Devamını Oku
31.08.2025
Paramparça ve umut

Bunalıyorsunuz, kahroluyorsunuz, her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik diyorsunuz...

Devamını Oku
28.08.2025
Dünyanın sesleri İstanbul’daydı

Bu başlığı yazdım. İstanbul’da bir haftadır süren o muhteşem coşkuyu paylaşacağım diye düşünürken birden bir suçluluk duygusuna kapıldım.

Devamını Oku
24.08.2025
Edremit Kitap Fuarından...

Edremit Kitap Fuarı’ndayım...

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet suç işliyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı suç işliyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Tiyatro durakları...

Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye, her şeyin sahtesine, zehirlisine mahkûm edildiğimiz, yalanlarla kuşatıldığımız şu günlerde kimi alanlarda hakikatle, sahici olanla karşılaşmak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
14.08.2025
Bodrum’un markasına dönüşen bale festivali

Son yıllarda adeta Bodrum’un kültür markasına dönüşen Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nden söz edeceğim.

Devamını Oku
10.08.2025
Algılamanın sınırsızlığı

20. ve 21. yüzyıl tiyatrosuna damgasını vuran dâhi Robert Wilson tedavi olmak istemeyerek New York Long Island’da kurmuş olduğu Watermill Eğitim ve Üretim Merkezi/okul/ müze/kültür merkezinde son ana dek çalışarak 31 Temmuz’da öldü.

Devamını Oku
07.08.2025
Türkiye’nin Aydınlık Yüzü / Belleğimizin Bekçisi: Metin Sözen

Metin Sözen: (24 Mayıs 1936, Harput, Elazığ-31 Temmuz 2025, İstanbul)...

Devamını Oku
03.08.2025
Herkes için sanat: Anadolu Sergileri

Yılın belki de en sıcak gününde deniz kıyılarını bırakıp Milas’ta kapalı bir mekânda bir sergi görmeye gideceğimi söyleseler pek inanmazdım.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir dokunuşa bin ah!

“Ayakucumda deniz, kaynayarak yanan bir zümrüt, sonra mavi, sonra menekşe, ne var ki üzerine tuzla buz edilmiş milyonlarca ayna parçaları yağmış, alev alev yanıyor, çakıyor, çakıntıdan göz alıyor.”

Devamını Oku
27.07.2025
Tüm iyilerin Altan ağabeyi

Altan Öymen aramızdan ayrılıp sonsuzluğa göçerken bile hepimize bir ders verdi...

Devamını Oku
24.07.2025
Bodrum’da doludizgin sanat

Ah bilmez değilim. Bu başlığı okur okumaz delirdiğimi sanacaksınız...

Devamını Oku
20.07.2025
Günler geçerken...

Pınar Kür... Edebiyatımızın cesur kadınlarından biri daha sonsuzluğa göçtü.

Devamını Oku
17.07.2025