Yangına Körükle Gitmek ya da Yangını Söndürmek...

10 Temmuz 2014 Perşembe

Ortada dev bir yangın var! Tutuşmuşuz yanıyoruz. Ama biz yangını söndürmeye çalışacağımıza üzerine hâlâ körükle gidiyoruz.
Bu körük burnumuzun dibinde Ortadoğu’nun yeniden ve yeniden emperyalist güçler ve onların işbirlikçileri tarafından paylaşılma çabalarıdır. (Sakın kimse bu terminoloji geçmişte kaldı diye burun kıvırmasın. Şimdi her zamankinden daha çok gündemimizde!)
Bu körük, Suudi Arabistan’la anlaşıp, Irak’ın, Suriye’nin parçalanmasına katkıda bulunmaktır... Oradaki yangını da bize taşımaktır.
Bu körük, mezhep kavgalarıyla ülkeyi iç savaşa sürüklemektir.
Bu körük, yalanın, talanın, sahtekârlığın bu ülkede geçer akçe olduğunu savunmaktır.
Bu körük, Büyük Millet Meclisi’ni devre dışı bırakıp, kapalı kapılar ardında ülkenin iç ve dış politikasını, kendi hırsı ve kendi çıkarı için “ben yaptım oldu” ya getirme çabasıdır.
Bu körük, baskıya, yasaklara, despotizme, kul olmaya boyun eğmektir.
Bu körük, CHP’li olsun ya da olmasın, kimilerinin hâlâ “Evet ama acaba Ekmeleddin Bey yeterince Atatürkçü mü? Yeterince laik mi?” diye bir şeyler gevelemesidir!..

***

Yangın var. Tutuşmuşuz yanıyoruz! İlk görevimiz, ilk sorumluluğumuz yangını söndürmek!
Yangının bir başka adı, tek adam diktatörlüğüdür.
Yangının bir başka adı, hukuk devletinin yok edilmesidir.
Yangının bir başka adı halkı birbirine düşürmek, kin ve nefreti körüklemek, şiddeti tırmandırmak, her ama her alanda “Ya bendensin ya da düşmandan” diyerek ayırımcılık yapmaktır.
Yangının bir başka adı “Çal çalabildiğin kadar; yalan söyle söyleyebildiğin kadar” ilkesini geçerli kılmaktır. (Hâlâ izlemedinizse, ne yapıp yapın, “Bir Başbakan, İki Erdoğan” videosunu izleyin! Hiçbir yorum içermeden, sadece Erdoğan’ın konuşmalarından oluşan muhteşem bir belge...)
Yangının bir başka adı, düşünceye, söze, yazıya, sanata, yaşama biçimine getirilen yasaklar ve tehditlerdir. Medyanın, düşünenlerin, yazanların sesini kesmek için her yola başvurmaktır.
Yangının bir başka adı, milleti aptal yerine koymaktır. (Cumhurbaşkanlığı adaylarının mal varlığı açıklamalarına bir bakın! Erdoğan milleti geri zekâlı sanıyor!)

***

Sevgili Okurlar, daha önce korktuğumu, kahrolduğumu, ne denli üzüldüğümü bu köşede sizlerle paylaştım.
O gün bugün okuyorum, dinliyorum, görüyorum, tanıyorum ve öğreniyorum. Öğrenmeye devam ediyorum...
Ve bugün, yangını söndürebilecek tek aday olarak Ekmeleddin İhsanoğlu’nu görüyorum. (Önceki akşam Halk TV’de Uğur Dündar’ın onunla yaptığı röportajı izlemediyseniz, mutlak kayıtları bulup izlemeye çalışın.)
Belki de şimdi bu yazıyı okurken “Ah bizim ne ideallerimiz vardı...” diyorsunuz...
Biliyorum: Benim de vardı. Hâlâ da var!
Ama önce yangını söndürmek gerek!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları