Trabzonspor ligdeki yerini pekiştirmek, Galatasaray ise kendi kayıplarını telafi etmek istiyor 21. hafta karşılaşmasında. Bu iki istekte avantajlı olan taraf Galatasaray. Zira Trabzonspor’un çok ve önemli eksikleri var ama Sarı-Kırmızılıların da bir koca soru işareti var: Forvete yerleşen ve önceki maçlarda oldukça tutuk olan Zaha. İlk düdükle beraber, Trabzonspor eksiklerinin açığını agresif ve baskılı futbolla tamamlamak ister gibi başlıyor maça. Her Galatasaraylı futbolcunun bir gölgesi var ve her gölge net bir şekilde onların oyununun akışını engellemeyi hedefliyor ve başarılı da oluyor. Ancak bu kurgu Galatasaray kadar kendilerinin oyun dengesini bozuyor. Galatasaray’a gelince ilk 15 dakikada bocaladığı bu baskıdan çabuk sıyrılıyor. Yavaş yavaş oyunun kontrolünü eline geçirip sonra da hiç bırakmıyor. Sağ kanadı kontrol eden Boey ve Barış Alper’in katkısına ek olarak Galatasaray’ın soru işareti Zaha, ‘Aslında ben çok iyi bir insanım’ konulu oyununu sergilemeye başlıyor. 13’te ve 61’de attığı iki gole ek olarak 64’te Kaan Ayhan’ın attığı golün de asistini yapıyor ve bugüne kadar tüm oynamadıklarının hesabını kapatırcasına, bunların her birinde kalitesinin altını çiziyor! 79’da Enis Trabzon’un ilk golünü atınca oyunun seyri değişecek mi sorusu gelse de Kerem Aktürkoğlu ‘konu kapanmıştır!’ dercesine 80’de ve 96’da maçın son iki golünü atıyor. Galatasaray 5 gollü 3 puanlı ve ‘Her maça ayrı kahraman’ kuralı ile yoluna devam ediyor.
Yazarın Son Yazıları
Galatasaray, maçın ilk 45’te, Samsunspor ligin büyüklerinden rahatça puan koparan, dişli takımlardan biri değilmiş, hatta hiç yokmuş gibi oynuyor.
İstanbul derbilerinden, heyecan, çekişme, güzel futbol beklemeyeli çok oldu... En fazla, “Olay çıkmasa bari” temennisinde bulunabiliyor insan. Maç en azından bu beklentiyi karşılıyor.
Eksik ve tuttuk…
Galatasaray için maç, klişe bir pembe dizi gibi başlıyor…
İki Galatasaray var, Kocelispor deplasmanında. İlk yarıda “Ne de olsa sınıf birincisiyim. Çalışmadan geçerim” rahatlığıyla çıkıyor sahaya. Çabalamıyor, konsantre olmuyor…
Tıpkı, arılar gibi, iki takım da vızır vızır...
Yorgun Galatasaray, önce vasat bir oyun sergilerken pozisyon yaratma işini tek kişiye; maçın en hırslısı Osimhen’e bırakıyor.
Galatasaray maça, yelkeni rüzgâr dolan bir cruiser gibi başlıyor, ilk on dakika böyle devam ediyor.
Milli maçlar sonrası yorgun ya da Şampiyonlar Ligi öncesi heyecanlı; Galatasaray, normaline göre durgun bir futbol oynuyor.
Yorgun Galatasaray ve rakibini iyi çalışmış bir Beşiktaş...
Sırasıyla Yunus (23), Icardi (45+1) ve Torreira’nın (65) golleri, istikrarlı bir baskının değil yakalanan fırsatlara eklenen kişisel becerilerin ürünü.
Heyecanlı ve tedirgin G.Saray maça bocalayarak başlıyor.
Olimpiyat Stadı’nın lanetinden midir, verilen aranın rehavetinden mi bilinmez...
Galatasaray, evinde konuk ettiği Çaykur Rizespor karşısında “dalgalı” bir futbol sergiliyor...
Galatasaray, geçen sene olduğu gibi bu yıl da “her maça bir kahraman” trendini sürdürüyor. Topla oynama oranının yüzde 70’e varması yanıltıcı olmasın.
4 dilimi var G.Saray-Karagümrük maçının.
Gaziantep ile Galatasaray’ın karşı karşıya geldiği sezonun ilk maçının açmazı şu:
Erden Timur, Galatasaray’da yeni bir görev üstlenmeyeceğini açıkladığında, tüm camia endişeyle beklemişti yeni sezonu: Bu futbolcuları kim motive edecek?
Galatasaray, yaşadığı ‘sevinçli telaş’la biraz bocalasa da 26’da Osimhen’in golüyle rahatlıyor.
Yolundan şaşmadı
Birlikte
Tam takım devam
Yürüyeduruyor
‘Çok’ ile ‘hiç yok’
Koltuğunda rahat
Kadıköy hatırası
3 puanın günahı
Taşikardisiz 3 puan
Uyuyan dev
Kim kurtuldu?
Langırt
Yokluğu yara
Mesele
Nasıl olacak?
Tutuk ama istikrarlı
Uyanış
Kilit son maça
Azı dişi!
Kötü futbol 3 puan
Ortak yok