Altyapı Bakanlığı’nı kaldıralım, çünkü...
Orhan Bursalı
Son Köşe Yazıları

Altyapı Bakanlığı’nı kaldıralım, çünkü...

28.03.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Çünkü ülkenin varını yoğunu otoyollara, tünellere, köprülere, Kanal İstanbul gibi betona, çimentoya, çeliğe, toza toprağa gömmekten başka bir görevi yok. Ve iktidara bağlı, tüm varlığını devletten aldığı projelere dayamış 5’li çete ve daha altındaki çevresindeki çeteleri, besleme şirketleri besliyor, onlar da iktidarı… Gelir paylaşımı devlet ile şirketler arasında değil, Hazine’nin parası iktidar ve adamlarıyla bu şirketler arasında yapılıyor.

150 - 160 milyar TL’den değil dolardan bahsediyoruz!

İktidarın payı yüzde 10-15 midir, bilmiyoruz, bu konuda yerleşik “kurallar” vardır.

Bu gelirlerin salt parti, “siyasetinin finansmanı” için kullanıldığını sanmayın.. Siyasetin finansmanı için ne kadar paraya ihtiyacı olduğu hesaplanabilir.. Bu hesabı kitabı kabaca yapacak birileri mutlaka vardır, bekliyoruz.

Geride kalan milyarlarca dolar ise siyasetin baş aktörlerinin “finansmanı”na gidiyor, yani özel hesaplara. Bu hesapların izleri nasıl sürülür, bu da yine çok özel dedektiflerin işidir.

HER ŞEY GEREKSİZ MİYDİ? 

Peki, Altyapı Bakanlığı gereksiz midir, bunca yaptığı işler boşa mıdır…

Bunu söylemek yanlış olur.

Yanlış olan iki nokta var: İlki, tüm bu projelerin müthiş pahalılığı, siyasi aktörlerin şirketlerle ilişkileri ve gelir paylaşımları, projelerin bedellerini tamamen halkın sırtına yıkıyor, ödemeyeceği oranlarda. On yıllarca durmadan ödenecek garantili paralar. Kullandıkça biz ödüyoruz, kullanmasak da bizim adımıza Hazine ödüyor.

160 milyar dolarlık yatırımın katma değer olarak ülkeye parasal geri dönüşü yok. Üretici olmayan, sadece tüketen projeler. Şüphesiz, ülke içi insan ve mal her türlü dolaşımı hızlandırdığı bir gerçek. Hepsi özel sektör “malı” olduğu için parası olan kullanıyor. Bu ülkenin 10 milyonlarca yoksulunun bir çıkarı olmadığı gibi, Hazine’den onlara yapılacak yardım ve yatırımların da önünü kesiyor. 

YAPILMASIN MI?

Yapılsın. Ama böyle değil, zamana yayarak ve ülkeye, millete en az maliyet çıkaracak şekilde. Siyasi ve özel şirket çetelerini aradan çıkararak.

Ve bir öncelikler sıralamasına göre… Türkiye’nin bir öncelikler sıralaması var mı? Yok. Dışarıdan ithalatı azaltacak, katma değeri yüksek üretime geçecek bir plan programı var mı? Yok.. Ama ne var? Ülkeyi yutan gösteriş projeleri...

Ülkenin ekonomik olarak dibe vurmasında bu “altyapı projeleri” büyük rol oynuyor. Bu anlamda çöküş, bir Altyapı Bakanlığı icraatlarının çöküşüdür bile denebilir.

Her ülke için kaynaklar sınırlıdır. Türkiye’nin çok daha sınırlı.

Neden ekonomik olarak periyodik çöküşler yaşıyoruz? Çünkü siyaset “üreten ülke” kuramıyor.

Siyasetin ana programı “tüketen ülke”ye endeksli. 150-160 milyar dolar tüketen projelere harcandı. 400 AVM boşuna kurulmadı.

AKP, TÜKETEN PROJELERİN ŞEHİNŞAHI

Millete eser olarak gösterdiği her şey sokak insanına ve seçmenine vay be dedirtecek güzel, allı pullu, kullandığında keyfini yaşayacağın büyük gösteriş projeleridir.

Sokaktaki insan/seçmen, iktidarın bu gösteriş projeleriyle, paranın pul olması, milyonlarca işsizlik, pahalılık, giderek artan kitlesel yoksulluk ve iktidar mensupları yandaşlarının artan zenginliği ve yarattığı ikitidar orta sınıfı arasında bağ kurmakta bilgisizdir.

İlliyet bağı kurmak, neden sonuç arasındaki ilişkileri görmek, günlük nafakasını çıkarmak için 10-15 saat çalışan ve ortalama eğitimin 7.5 yıl olduğu ülkemizde çok çok zordur.

Bu anlamda okuryazarlık cehaleti 1 No’lu konumuz.

BAŞARIR’IN ‘BEŞLİ ÇETE’Sİ

Önümde CHP milletvekili Ali Mahir Başarır’ın güzel çalışması “BEŞLİ ÇETE” duruyor. Başarır, kamu kaynaklarının büyük talanını irdeliyor. Önsözü Kılıçdaroğlu yazmış. Tabii talanın hukuki zeminini yaratmak başta gelir. Bu zemin de İhale Kanunu’dur. Ve AKP durmadan bu kanunda ortağının katkılarıyla yaptığı her değişiklik, eklediği her cümle, koyduğu her fıkra ve virgülle yeni ve büyük vurgunlara kapı araladı. Başarır, iyi anlatıyor.

En çok ihale alanlar.. Beşli çetenin yaptığı usulsüzlükler.. Beşli çete yükselirken batan inşaat şirketleri.. Yandaş firmalarla AKP bağları.. İhaleye fesat karıştırmalar.. Çevre katliamları.. ve yapılması gerekenler. (KırmızıKedi Yayınevi)

Evet, Altyapı Bakanlığı ülkeyi yönetiyor.    

Ve batırıyor... Bir genel müdürlük düzeyine indirilmeli, üreten ülke modeline hizmet etmeli ve koordinasyonunu sağlamalıdır.

Yazarın Son Yazıları

Şu 29 maddeye noldu ey komisyon? Yanıt: DEM istemedi!

CHP, “Öcalan’a serbestlik, anayasa değişikliğine DEM desteği, PKK’ye ülkede siyaset yapma özgürlüğü” komisyonuna katılırken demokratikleşme olmadan Kürt sorunu çözülmez diyerek 29 maddede bir paket sunmuştu, hatırlatmak istedim özetle de olsa...

Devamını Oku
04.12.2025
Ümmet: Parçalanmış bir Türkiye

Dünkü yazımın sonu “Peki niye şimdi ümmet” sorusuyla bitiyordu. Yer darlığından yanıtı yoktu.

Devamını Oku
02.12.2025
İmralı ve PKK’nin ‘ümmetçi Türkiye’ söyleminin anlamı ne?

Bugüne kadar seküler parti havası basan Kürt milliyetçi siyasal hareketini bir süredir “ümmet” heyecanı bastı.

Devamını Oku
01.12.2025
CHP’yi kurultay sonrası çok zor bir dönem bekliyor

CHP programını yeniledi, parti meclisini 80 kişiye çıkararak kapsayıcılığını ve halk nezdinde temsiliyetini artırdı, büyük bir inançla Özgür Özel iktidara geleceklerini söyledi.

Devamını Oku
30.11.2025
Adeta yargısız infaz kararı

Evet Fatih Altaylı’ya verilen 4.2 yıllık mahkûmiyet kararı, sözlerinde açık bir tehdit asla olmayan ve doğrudan cumhurbaşkanını hedef almayan, ana fikri Türk halkının seçimlerde oy kullanmayı artık çok sevdiği ve bundan asla vazgeçmeyeceği idi.

Devamını Oku
27.11.2025
DEM’in kaçırdığı, CHP’nin yapması gereken

CHP’nin “çözüm” komisyonuna katılırken verdiği sözü tutması iktidar kanadını ve bu kanada eklemlenenleri rahatsız etti.

Devamını Oku
25.11.2025
Yeni seçim ittifaklar olasılığına bir bakış ve sırat köprüsünde yürüyenler

Dünkü yazımın sonunda şu cümleler vardı: Süreç zaten yeni ittifaklar yaratacak ortama itildi.

Devamını Oku
24.11.2025
Neden İmralı dayatması? Çünkü sürecin lideri!

Evet, apar topar ve medyaya kapalı bir toplantı ile milletvekillerinden oluşan ve 5 kişi olacağı söylenen bir heyet, İmralı Adası’na gidecek.

Devamını Oku
23.11.2025
İddianamede yaldızlı bir casus öyküsü

İddianamede Eylem 13 başlığı altında çok ciddi bir iddia var:

Devamını Oku
17.11.2025
Burası Türkiye abicim, yarın ne olacağını kestirmek zor

AKP çok şükür kendinden önceki sağcı iktidarların izinden giderek ülkeyi, geçmişe kıyasla en büyük ekonomik çöküşe ve yoksullaşmaya itti.

Devamını Oku
16.11.2025
Olağanüstü döneme olağanüstü iddianame

4 bin sayfalık iddianame mi olurmuş?

Devamını Oku
13.11.2025
Millet, ‘dâhi adam’ın bu topraklardan çıkmasının gururunu yaşıyor

AKP’den önce 10 Kasım’larda sirenler çaldığında köprüde, caddelerde sokaklarda durmayan araçların ve yayaların sayısı hatırı sayılır ölçüde fazlaydı.

Devamını Oku
11.11.2025
Cumhuriyetin temeli ve Ata’nın bize mirası 3+2 altın anahtar

Bugün büyük Türk’ü anıyoruz.

Devamını Oku
10.11.2025
Üniversite diploması ne kadar değerli

ABD’de Gallup’un ağustos ayında gerçekleştirdiği anket ilginç sonuçlarıyla tartışma yarattı...

Devamını Oku
09.11.2025
Mesele salt İmamoğlu değil, yenilikçilik ve yerellik

Ekrem İmamoğlu’na casusluk suçlamasının hemen ardından oğlu ve babasının sorguya çekilmesine sıra geldi.

Devamını Oku
06.11.2025
Ahmet Türk ve hayal alemi

DEM heyeti ile cumhurbaşkanı arasında son yapılan ve sonucu merakla beklenen görüşme üzerine bir açıklama beklerken cumhurbaşkanı hukuk başdanışmanlarından Mehmet Uçum merakımızı giderdi.

Devamını Oku
04.11.2025
İstanbul ‘iş bilmez kadir bilmezler’in mi elinde? Peki ‘Biz ihanet ettik’ kim dedi?

Cumhurbaşkanı, İstanbul’un en değerli havaalanı Atatürk Havaalanı’nın yıkılarak yerine yapılan “millet bahçesi”ni ziyaret etmiş ve “İstanbul’umuzu iş bilmez, kadir kıymet bilmez, tarih ve medeniyet şuurundan yoksun kifayetsizlerin insafına terk etmiyoruz. İstanbul bizim göz bebeğimizdir. Bu aziz şehrin bir fetret devri daha yaşamasına gönlümüz asla razı değil” demiş.

Devamını Oku
03.11.2025
Bayrampaşa’ya çökme, genel seçimlerin provası mı?

Bayrampaşa Belediyesi’ni “ele geçirme eylemi” tam bir milli iradeyi hava cıva gören bir iktidar anlayışının tipik örneğidir.

Devamını Oku
02.11.2025
En büyük iki devrim: Ulus ve kadın devrimi

Bu döneme özgü karamsarlıkları erteleyerek bir de şu açıdan bakalım: Atatürk’ün Cumhuriyet hedeflerine önemli ölçüde varılmıştır; bu hedeflerin artık geri döndürülemez olduklarına, tüm Türkiye’nin dün Cumhuriyeti ve Atatürk’ü olağanüstü sahiplenmesiyle sürekli tanıklık ediyoruz.

Devamını Oku
30.10.2025
Casuuusss... Cephanelerini çabuk tüketiyorlar... Hedef Tele1 miydi!?

Yahu bekleyin kardeşim, insanları en çok etkileyebilecek bir konuyu...

Devamını Oku
27.10.2025
İslamcı ‘muhafazakâr demokrat’ olabilir miydi?

“Muhafazakâr demokrat”ların en son numarası, bertaraf etmek istedikleri muhalif rakiplerini casuslukla suçlamak oldu.

Devamını Oku
26.10.2025
Ya İmralı gelsin veya İmralı’ya gidelim!

Evet, DEM (ve tabii ki Kandil) “terörsüz Türkiye” komisyonunu, daha doğrusu AKP iktidarını ve MHP’yi, Öcalan’ın serbest bırakılması noktasına indirgedi ve sıkıştırdı.

Devamını Oku
23.10.2025
Demokrasi yoksa ne çözümü!

Tarafların pozisyonuna bakalım, evet yeniden, fotoğraf net olarak görülmezse politika üretilemez ve kararlar alınamaz.

Devamını Oku
21.10.2025
Ey Meclis milletvekillerine sahip çıkma özgürlüğün de mi yok

Önce: Merkez Bankası başkan yardımcısının dolandırıcılık suçlamasıyla hakkında soruşturma açılmasına şaşırdık mı, hayır demeyeceğim ama evet de diyemiyorum.

Devamını Oku
20.10.2025
Tek tek avlanmak ve hukuka sahip çıkmak

Fatih Altaylı’ya 5 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası isteniyor.

Devamını Oku
19.10.2025
Tek adamlık için şarttı: AKP içinde büyük tasfiye

İki yazıdır AKP’nin 2 yıllık iktidarı süresi içinde mutlak iktidara, tek adam rejimine giden yolların nasıl açıldığını yazıp duruyorum.

Devamını Oku
16.10.2025
Mutlakiyete giden süreç: Ordu ve yargının dönüştürülmesi

Dünkü yazım, tek adam rejiminin başlangıç noktası üzerineydi:

Devamını Oku
14.10.2025
Başlangıç noktası: Denge denetleme yıkılınca varılan yer

Demokrasiye zerre inanmayanlar, iktidara gelince adım adım mutlak iktidarlarını kurmak için kolları sıvarlar.

Devamını Oku
13.10.2025
Siyaset ağlarını örüyor, hukuka aykırılığın anlamsızlığı ve İmralı tahterevallisi

Bayrampaşa Belediyesi’ne, başkan ve arkadaşlarına çekilen operasyonun yanı sıra, CHP meclis üyelerinden bir kaçını hayatlarından adeta bezdirerek partilerinden istifa ettirilmeleri ...

Devamını Oku
12.10.2025
Nobel Ödülleri: Bilim gelişmenin ve yeni ufukların anahtarıdır

Aziz Sancar, en üst düzey ve özgürce araştırmaların yapıldığı ülkelerden birinde, ABD’de, günde 16-18 saat çalışarak ve merakının peşinde koşarak, odaklandığı konuyu çözmek için yöntemler geliştirerek DNA’nın, ikili zincirdeki bozulmaları nasıl onardığını gösterdi.

Devamını Oku
09.10.2025
Ülkeyi, ekonomiyi altın alanlar mı batırdı... Belirsizlikler dorukta

İktidarın gözü milletin altınlarında...

Devamını Oku
07.10.2025
Bir fotoğrafın düşündürdükleri: Kimse yanılsamaya kapılmasın

Meclis’in açılış resepsiyonunda cumhurbaşkanının iyi bir halkla ilişkiler girişimi ile siyasi parti liderlerini davet ederek verdiği gülücüklerle dolu toplu fotoğraf en önemli tartışma konusu oldu.

Devamını Oku
05.10.2025
Nobel Barış Ödülü merakı ile boşa koşan adam

Netahyahu-Trump’ın baş başa hazırladığı plan kime yarar...

Devamını Oku
02.10.2025
Büyük yoksullaşma ve çöküşün anatomisinden paylaşımlar

Ülkede hiç bu kadar büyük yoksul kitleler ve giderek daha az sayıda büyük zenginler yaratılmamıştı.

Devamını Oku
30.09.2025
ABD karşısında tarih boyunca hep kaybettik, çünkü...

Çok şey konuşuldu cumhurbaşkanının ABD ziyareti üzerine.

Devamını Oku
29.09.2025
Tunç’un bağımsız tarafsız yargısı Gökçeklere neden işlemiyor?

Haftada birkaç kez her ciddi karın ağrısı hukuk olayı ortaya çıktığında, “Türkiye bir hukuk devletidir, yargı bağımsız ve tarafsızdır...

Devamını Oku
28.09.2025
İptalciler mi daha hukuksuz, AKP yargısı mı... Ve yarı hiyerarşisine reddiye

Dün komik olaylar yaşandı.

Devamını Oku
25.09.2025
Kongre gri alanları ve operasyonel sözde muhalefeti bitirdi

Hukuku, yargıyı tamamen elinde tutan, yargıçları mahkemeleri atayan, farklı karar veren mahkemeleri dağıtan, dahası beğenmediği yargıçları üstelik rütbesini düşürerek sürgüne gönderen, AKP’li avukatları yargıç yaparak İstanbul’da CHP 38. kongresini iptal ettirerek üstelik onlara mutlak butlan (kongreyi yok sayma) kararı aldırmaya çalışan iktidar değil, sanki bizzat CHP’nin kendisi...

Devamını Oku
22.09.2025
Temiz bir iktidar hayal değil, bu ülke bunu çoktan hak etmiştir

Anlamakta zorluk çekiyorum.

Devamını Oku
21.09.2025
Devlet partisi belediyeleri tuzakla ele geçiriyor: İkinci aşama

İsmail (Saymaz) iyi slogan üretti: “Ya AKP rozeti takacaksın ya da kelepçe”.

Devamını Oku
18.09.2025