Yolsuzluk: 18 yılda neden ciddi tek soruşturma açılmadı? Çünkü...
Orhan Bursalı
Son Köşe Yazıları

Yolsuzluk: 18 yılda neden ciddi tek soruşturma açılmadı? Çünkü...

20.05.2021 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Uluslararası Şeffaflık Örgütü (TI) üyesi ve Türkiye başkanı, hukukçu Oya Özarslan’a, pazar ve pazartesi yazılarımda 200 milyar dolarlık ihalelerin neden belirli şirketlere verildiğine ilişkin yönelttiğim sorular hakkında ne düşündüğünü sordum. Sağ olsun yanıtlarını gönderdi... Aşağıda paylaşıyorum.

18 yıl boyunca ülkemizde ciddi bir yolsuzluk soruşturması açılmaması neyi gösteriyor?

Yanıt: “Dünya Adalet Endeksi’nde, Türkiye 2020 yılında 128 ülke arasında 107. sırada bulunuyor ve hiç hoşumuza gitmese de kurumsal bir devletin tam işlemediğini düşündüğümüz bazı Afrika ülkelerinden dahi geride. Doğrusu mafyatik ilişkilerin siyasetle yakın muhabbetinin ifade edildiği ve adli herhangi bir soruşturmaya başlanacağının umut dahi edilemediği bugünlerde bu endekslerin gerçek hayatta karşılığının olduğunu çok daha iyi anlıyoruz. 

Geçen sene Yolsuzluk Algı Endeksi puanlarını Dünya Adalet Endeksi ile karşılaştırmıştık. Açıkçası hukuk devletinin işlediği yerlerde yolsuzluk azalıyor. Çünkü kanunlar kesinlikle uygulanıyor, yolsuzluk cezasız kalmıyor, yolsuzluğa bulaşanlar yargılanabiliyor, cezalandırılabiliyor, yönetici sınıf ayrıcalıklı değil, siyasi baskılarla davalar engellenemiyor.

En yeni örnek ise eski Ticaret Bakanı hakkındaki iddialar. Bazı Avrupa ülkelerindeki benzer iddialardan dolayı yargılamalar oldu, şirketler cezalandırıldı, gelirlere el kondu. Bu zamana kadar herhangi bir savcı harekete geçmezken, bir de daha dün eski bakan hakkındaki iddiaların Meclis’te soruşturulmasına ilişkin önerge reddedildi. Yolsuzluk iddiaları araştırılmazsa elbette yaygınlaşacaktır.

Adalet Bakanlığı resmi istatistikleri üzerinden yaptığımız bir çalışmada, son 10 yılda ceza kanunundaki yolsuzlukla ilgili maddelerde yüzde 10 oranında daha az dava açıldığı ve gittikçe daha çok takipsizlik kararı verildiği görülüyor. Bağımsız yargının önemi burada ortaya çıkıyor işte.”

Açıklanan Türkiye yolsuzluk puanı ne kadar doğru veya buzdağının yüzde kaçını anlatır?

“Bu soruyu yanıtlamak kolay değil, çünkü yolsuzluk doğası gereği gizli işleyen bir mekanizmadır. Ve araştırılıp buna izin veren mekanizmalar ortaya çıkarılmadıkça, cezalandırılmadıkça artarak devam edecektir. Yani buzdağının suyun üzerinde kalan ufak kısmı diyebiliriz.”

Neden hep aynı şirketlere bu ihaleler veriliyor?

“Kamu ihalelerinin şeffaflığı her ne kadar KİK Kanunu’nun girişinde kanunun en önemli amaçlarından biri olarak belirtildiyse de kanun çıktığından bu yana geçen 20 sene içinde açık ihale kavramı altı oyulan bir mekanizma haline geldi. KİK resmi istatistiklerinden yola çıkarak yaptığımız bir incelemede KİK kapsamında verilen açık ihale oranının son 15 yıl içinde yüzde 75’ten yüzde 63’e düştüğü görülmektedir. Bu rakamın içinde mega projeler gibi KİK kapsamında olmayan işlerin de olduğunu düşünürsek, açık ihale oranının aslında yüzde 50’lere kadar düştüğü ifade edilebilir. Yani gün gittikçe önemli miktarda daha az açık ihale yapıyoruz ve kapalı kapılar arkasında yapılan ihale sayıartıyor.

Tüm dünyada uygulanan açık ihale kavramının amacı, olası yolsuzlukları önlemek, rekabetçi, açık, şeffaf bir ortamda kamu yararının gerçekleşmesi için en iyi fiyata en iyi teklifin alınabilmesini sağlamak, bunun için de işlerin kamusal ve toplumsal denetime açık olabilecek biçimde gerçekleşmesini sağlamaktır.”

Şeffaf olmayan ilişkiler

“Dünya Bankası rakamlarıyla da belirlendiği üzere Türkiye’de kamunun kaynaklarının önemli bir kısmı belli gruplar elinde yoğunlaşıyor, kamuoyunda bilinen büyük projelerin neredeyse tümü bu hükümete yakınlığıyla bilinen şirketlere gidiyor. Şehir hastaneleri ile ilgili yaptığımız çalışmada da yine şehir hastaneleri sözleşmelerinin önemli payının hükümete yakınlığı bilinen gruplara gittiği belirlendi. Ve açık ihale ile yapılmadıkları, önemli kamu kaynağı transferi gerçekleştiği halde bu sözleşmeler ticari sır gerekçesiyle halktan gizleniyor. 

Kapalı kapılar arkasında gerçekleşen bu işlemlerin aslını bilemiyoruz ancak bu durum, olası yolsuzlukların gerçekleşmesi ya da örtülü bir şekilde siyasetin finasmanının yapılması şüphelerini akla getiriyor. Siyaset ve iş dünyası arasındaki şeffaf olmayan ilişkiler bu yolsuzluk hadiselerine en uygun zemini hazırlar. Siyasetin finansmanına ilişkin yasal mevzuatın bulunmadığı ülkemizde ise kayıtlı olmayan bağışlar yapılması, maddi değeri olan birtakım avantajlar sağlanması ya da ilgili siyasi partinin ideolojisine yakın hayır kurumu olarak belirtilen bazı örgütlerin aracı olması çok yaygın ve dünyada da en sık kullanılan yöntemlerden.”

Kızılay-Başkent skandalı

“Geçen yıl yaşanan Kızılay-Başkent gaz skandalı aslında bu ilişkilerin bir kısmını ortaya koydu. Kızılay üzerinden Ensar Vakfı’na aktarılan yaklaşık 8 milyon dolarlık bağış, vergi adaleti, kamu kurumlarının itibarı, güvenilirliği, siyaset, iş dünyası ve STK ilişkileri, şeffaflık, denetim ve etik gibi konu ve kavramlar çerçevesinde yaşadığımız temel sorunların tümünü barındıran bir vaka olarak hatırlanacaktır. 

Vergiden kaçınmak amacıyla Kızılay üzerinden aktarılan paranın, yurtdışındaki bir başka ilişkili vakfa gönderilmesi, bu vakfın kurucu yöneticileri arasında siyaset dünyasından birçok ismin yer alması bu konuda önemli bir ders niteliğindedir. Özelleştirme süreçleri, kamu özel işbirliği projeleri, inşaat ve enerji sektörlerindeki büyük ihalelerden önemli pay alan iş çevrelerinin yine siyasal iktidara yakın sivil toplum örgütlerine para aktarması izlenmesi, denetlenmesi gereken bir durumdur.

Bu ilişki sonucunda elde edilen kaynak kullanılarak sosyal yardım ve hizmetlerin politik amaçlarla dağıtılması veya yaratılan kaynağın kişilere aktarılması, devlete ait kimi fonksiyonların genelde özel çıkar sahipleri tarafından ele geçirildiğine işaret eder.”

Yazarın Son Yazıları

Şu 29 maddeye noldu ey komisyon? Yanıt: DEM istemedi!

CHP, “Öcalan’a serbestlik, anayasa değişikliğine DEM desteği, PKK’ye ülkede siyaset yapma özgürlüğü” komisyonuna katılırken demokratikleşme olmadan Kürt sorunu çözülmez diyerek 29 maddede bir paket sunmuştu, hatırlatmak istedim özetle de olsa...

Devamını Oku
04.12.2025
Ümmet: Parçalanmış bir Türkiye

Dünkü yazımın sonu “Peki niye şimdi ümmet” sorusuyla bitiyordu. Yer darlığından yanıtı yoktu.

Devamını Oku
02.12.2025
İmralı ve PKK’nin ‘ümmetçi Türkiye’ söyleminin anlamı ne?

Bugüne kadar seküler parti havası basan Kürt milliyetçi siyasal hareketini bir süredir “ümmet” heyecanı bastı.

Devamını Oku
01.12.2025
CHP’yi kurultay sonrası çok zor bir dönem bekliyor

CHP programını yeniledi, parti meclisini 80 kişiye çıkararak kapsayıcılığını ve halk nezdinde temsiliyetini artırdı, büyük bir inançla Özgür Özel iktidara geleceklerini söyledi.

Devamını Oku
30.11.2025
Adeta yargısız infaz kararı

Evet Fatih Altaylı’ya verilen 4.2 yıllık mahkûmiyet kararı, sözlerinde açık bir tehdit asla olmayan ve doğrudan cumhurbaşkanını hedef almayan, ana fikri Türk halkının seçimlerde oy kullanmayı artık çok sevdiği ve bundan asla vazgeçmeyeceği idi.

Devamını Oku
27.11.2025
DEM’in kaçırdığı, CHP’nin yapması gereken

CHP’nin “çözüm” komisyonuna katılırken verdiği sözü tutması iktidar kanadını ve bu kanada eklemlenenleri rahatsız etti.

Devamını Oku
25.11.2025
Yeni seçim ittifaklar olasılığına bir bakış ve sırat köprüsünde yürüyenler

Dünkü yazımın sonunda şu cümleler vardı: Süreç zaten yeni ittifaklar yaratacak ortama itildi.

Devamını Oku
24.11.2025
Neden İmralı dayatması? Çünkü sürecin lideri!

Evet, apar topar ve medyaya kapalı bir toplantı ile milletvekillerinden oluşan ve 5 kişi olacağı söylenen bir heyet, İmralı Adası’na gidecek.

Devamını Oku
23.11.2025
İddianamede yaldızlı bir casus öyküsü

İddianamede Eylem 13 başlığı altında çok ciddi bir iddia var:

Devamını Oku
17.11.2025
Burası Türkiye abicim, yarın ne olacağını kestirmek zor

AKP çok şükür kendinden önceki sağcı iktidarların izinden giderek ülkeyi, geçmişe kıyasla en büyük ekonomik çöküşe ve yoksullaşmaya itti.

Devamını Oku
16.11.2025
Olağanüstü döneme olağanüstü iddianame

4 bin sayfalık iddianame mi olurmuş?

Devamını Oku
13.11.2025
Millet, ‘dâhi adam’ın bu topraklardan çıkmasının gururunu yaşıyor

AKP’den önce 10 Kasım’larda sirenler çaldığında köprüde, caddelerde sokaklarda durmayan araçların ve yayaların sayısı hatırı sayılır ölçüde fazlaydı.

Devamını Oku
11.11.2025
Cumhuriyetin temeli ve Ata’nın bize mirası 3+2 altın anahtar

Bugün büyük Türk’ü anıyoruz.

Devamını Oku
10.11.2025
Üniversite diploması ne kadar değerli

ABD’de Gallup’un ağustos ayında gerçekleştirdiği anket ilginç sonuçlarıyla tartışma yarattı...

Devamını Oku
09.11.2025
Mesele salt İmamoğlu değil, yenilikçilik ve yerellik

Ekrem İmamoğlu’na casusluk suçlamasının hemen ardından oğlu ve babasının sorguya çekilmesine sıra geldi.

Devamını Oku
06.11.2025
Ahmet Türk ve hayal alemi

DEM heyeti ile cumhurbaşkanı arasında son yapılan ve sonucu merakla beklenen görüşme üzerine bir açıklama beklerken cumhurbaşkanı hukuk başdanışmanlarından Mehmet Uçum merakımızı giderdi.

Devamını Oku
04.11.2025
İstanbul ‘iş bilmez kadir bilmezler’in mi elinde? Peki ‘Biz ihanet ettik’ kim dedi?

Cumhurbaşkanı, İstanbul’un en değerli havaalanı Atatürk Havaalanı’nın yıkılarak yerine yapılan “millet bahçesi”ni ziyaret etmiş ve “İstanbul’umuzu iş bilmez, kadir kıymet bilmez, tarih ve medeniyet şuurundan yoksun kifayetsizlerin insafına terk etmiyoruz. İstanbul bizim göz bebeğimizdir. Bu aziz şehrin bir fetret devri daha yaşamasına gönlümüz asla razı değil” demiş.

Devamını Oku
03.11.2025
Bayrampaşa’ya çökme, genel seçimlerin provası mı?

Bayrampaşa Belediyesi’ni “ele geçirme eylemi” tam bir milli iradeyi hava cıva gören bir iktidar anlayışının tipik örneğidir.

Devamını Oku
02.11.2025
En büyük iki devrim: Ulus ve kadın devrimi

Bu döneme özgü karamsarlıkları erteleyerek bir de şu açıdan bakalım: Atatürk’ün Cumhuriyet hedeflerine önemli ölçüde varılmıştır; bu hedeflerin artık geri döndürülemez olduklarına, tüm Türkiye’nin dün Cumhuriyeti ve Atatürk’ü olağanüstü sahiplenmesiyle sürekli tanıklık ediyoruz.

Devamını Oku
30.10.2025
Casuuusss... Cephanelerini çabuk tüketiyorlar... Hedef Tele1 miydi!?

Yahu bekleyin kardeşim, insanları en çok etkileyebilecek bir konuyu...

Devamını Oku
27.10.2025
İslamcı ‘muhafazakâr demokrat’ olabilir miydi?

“Muhafazakâr demokrat”ların en son numarası, bertaraf etmek istedikleri muhalif rakiplerini casuslukla suçlamak oldu.

Devamını Oku
26.10.2025
Ya İmralı gelsin veya İmralı’ya gidelim!

Evet, DEM (ve tabii ki Kandil) “terörsüz Türkiye” komisyonunu, daha doğrusu AKP iktidarını ve MHP’yi, Öcalan’ın serbest bırakılması noktasına indirgedi ve sıkıştırdı.

Devamını Oku
23.10.2025
Demokrasi yoksa ne çözümü!

Tarafların pozisyonuna bakalım, evet yeniden, fotoğraf net olarak görülmezse politika üretilemez ve kararlar alınamaz.

Devamını Oku
21.10.2025
Ey Meclis milletvekillerine sahip çıkma özgürlüğün de mi yok

Önce: Merkez Bankası başkan yardımcısının dolandırıcılık suçlamasıyla hakkında soruşturma açılmasına şaşırdık mı, hayır demeyeceğim ama evet de diyemiyorum.

Devamını Oku
20.10.2025
Tek tek avlanmak ve hukuka sahip çıkmak

Fatih Altaylı’ya 5 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası isteniyor.

Devamını Oku
19.10.2025
Tek adamlık için şarttı: AKP içinde büyük tasfiye

İki yazıdır AKP’nin 2 yıllık iktidarı süresi içinde mutlak iktidara, tek adam rejimine giden yolların nasıl açıldığını yazıp duruyorum.

Devamını Oku
16.10.2025
Mutlakiyete giden süreç: Ordu ve yargının dönüştürülmesi

Dünkü yazım, tek adam rejiminin başlangıç noktası üzerineydi:

Devamını Oku
14.10.2025
Başlangıç noktası: Denge denetleme yıkılınca varılan yer

Demokrasiye zerre inanmayanlar, iktidara gelince adım adım mutlak iktidarlarını kurmak için kolları sıvarlar.

Devamını Oku
13.10.2025
Siyaset ağlarını örüyor, hukuka aykırılığın anlamsızlığı ve İmralı tahterevallisi

Bayrampaşa Belediyesi’ne, başkan ve arkadaşlarına çekilen operasyonun yanı sıra, CHP meclis üyelerinden bir kaçını hayatlarından adeta bezdirerek partilerinden istifa ettirilmeleri ...

Devamını Oku
12.10.2025
Nobel Ödülleri: Bilim gelişmenin ve yeni ufukların anahtarıdır

Aziz Sancar, en üst düzey ve özgürce araştırmaların yapıldığı ülkelerden birinde, ABD’de, günde 16-18 saat çalışarak ve merakının peşinde koşarak, odaklandığı konuyu çözmek için yöntemler geliştirerek DNA’nın, ikili zincirdeki bozulmaları nasıl onardığını gösterdi.

Devamını Oku
09.10.2025
Ülkeyi, ekonomiyi altın alanlar mı batırdı... Belirsizlikler dorukta

İktidarın gözü milletin altınlarında...

Devamını Oku
07.10.2025
Bir fotoğrafın düşündürdükleri: Kimse yanılsamaya kapılmasın

Meclis’in açılış resepsiyonunda cumhurbaşkanının iyi bir halkla ilişkiler girişimi ile siyasi parti liderlerini davet ederek verdiği gülücüklerle dolu toplu fotoğraf en önemli tartışma konusu oldu.

Devamını Oku
05.10.2025
Nobel Barış Ödülü merakı ile boşa koşan adam

Netahyahu-Trump’ın baş başa hazırladığı plan kime yarar...

Devamını Oku
02.10.2025
Büyük yoksullaşma ve çöküşün anatomisinden paylaşımlar

Ülkede hiç bu kadar büyük yoksul kitleler ve giderek daha az sayıda büyük zenginler yaratılmamıştı.

Devamını Oku
30.09.2025
ABD karşısında tarih boyunca hep kaybettik, çünkü...

Çok şey konuşuldu cumhurbaşkanının ABD ziyareti üzerine.

Devamını Oku
29.09.2025
Tunç’un bağımsız tarafsız yargısı Gökçeklere neden işlemiyor?

Haftada birkaç kez her ciddi karın ağrısı hukuk olayı ortaya çıktığında, “Türkiye bir hukuk devletidir, yargı bağımsız ve tarafsızdır...

Devamını Oku
28.09.2025
İptalciler mi daha hukuksuz, AKP yargısı mı... Ve yarı hiyerarşisine reddiye

Dün komik olaylar yaşandı.

Devamını Oku
25.09.2025
Kongre gri alanları ve operasyonel sözde muhalefeti bitirdi

Hukuku, yargıyı tamamen elinde tutan, yargıçları mahkemeleri atayan, farklı karar veren mahkemeleri dağıtan, dahası beğenmediği yargıçları üstelik rütbesini düşürerek sürgüne gönderen, AKP’li avukatları yargıç yaparak İstanbul’da CHP 38. kongresini iptal ettirerek üstelik onlara mutlak butlan (kongreyi yok sayma) kararı aldırmaya çalışan iktidar değil, sanki bizzat CHP’nin kendisi...

Devamını Oku
22.09.2025
Temiz bir iktidar hayal değil, bu ülke bunu çoktan hak etmiştir

Anlamakta zorluk çekiyorum.

Devamını Oku
21.09.2025
Devlet partisi belediyeleri tuzakla ele geçiriyor: İkinci aşama

İsmail (Saymaz) iyi slogan üretti: “Ya AKP rozeti takacaksın ya da kelepçe”.

Devamını Oku
18.09.2025