Peş peşe puan kayıpları sonrası yaralı ama koltuğunu korumakta kararlı olarak çıkıyor Galatasaray zorlu rakibi karşısına. Şampiyonluk yolundaki en önemli maçlardan biri ev sahibi için. Her zamanki kadroda tek “güncelleme” var. Sol kanadı emanet alan Kazımcan. Galatasaray maça hızlı başlıyor. İlk net pozisyonları yakalayan ve oyunu rakibinin yarı sahasına yıkan taraf olmayı başarıyor. Başakşehir’in taktik dizilişi (4-1-4-1) ofansif bir futbol vadediyor. Ama bu teori sahaya yansımıyor. Başakşehir genel oyun karakterinden farklı olarak, oyunu kendi yarı sahasında bile değil kendi ceza sahasında karşılamayı tercih ediyor uzun süre. Kalabalık savunmanın ileri atmayı planladığı kontratak başlatacak pozisyonlar ise hem Galatasaray defansına hem de konsantrasyonu biraz noksan olan Başakşehirli futbolculara takılıyor. Baskı Galatasaray’ın hanesine yazılsa da Sarı-Kırmızılılar gol yollarında çok da başarılı değil. Bol bol tehlikeli pozisyon yaratıyorlar ama hiçbiri ağlara kavuşmuyor. 45+8’de elle oynama sonucu verilen penaltı vuruşu hariç. Bunu Icardi kullanıyor ve topu ağlara yolluyor. Bu da maçın tek golü olarak üç önemli puanı getiriyor. Puan kayıplarından “yanmıştı” Sarı-Kırmızılı takım ama bu galibiyet Ali Sami Yen’de şampiyonluk ateşinin yangınını hissettiriyor.
Yazarın Son Yazıları
Galatasaray, maçın ilk 45’te, Samsunspor ligin büyüklerinden rahatça puan koparan, dişli takımlardan biri değilmiş, hatta hiç yokmuş gibi oynuyor.
İstanbul derbilerinden, heyecan, çekişme, güzel futbol beklemeyeli çok oldu... En fazla, “Olay çıkmasa bari” temennisinde bulunabiliyor insan. Maç en azından bu beklentiyi karşılıyor.
Eksik ve tuttuk…
Galatasaray için maç, klişe bir pembe dizi gibi başlıyor…
İki Galatasaray var, Kocelispor deplasmanında. İlk yarıda “Ne de olsa sınıf birincisiyim. Çalışmadan geçerim” rahatlığıyla çıkıyor sahaya. Çabalamıyor, konsantre olmuyor…
Tıpkı, arılar gibi, iki takım da vızır vızır...
Yorgun Galatasaray, önce vasat bir oyun sergilerken pozisyon yaratma işini tek kişiye; maçın en hırslısı Osimhen’e bırakıyor.
Galatasaray maça, yelkeni rüzgâr dolan bir cruiser gibi başlıyor, ilk on dakika böyle devam ediyor.
Milli maçlar sonrası yorgun ya da Şampiyonlar Ligi öncesi heyecanlı; Galatasaray, normaline göre durgun bir futbol oynuyor.
Yorgun Galatasaray ve rakibini iyi çalışmış bir Beşiktaş...
Sırasıyla Yunus (23), Icardi (45+1) ve Torreira’nın (65) golleri, istikrarlı bir baskının değil yakalanan fırsatlara eklenen kişisel becerilerin ürünü.
Heyecanlı ve tedirgin G.Saray maça bocalayarak başlıyor.
Olimpiyat Stadı’nın lanetinden midir, verilen aranın rehavetinden mi bilinmez...
Galatasaray, evinde konuk ettiği Çaykur Rizespor karşısında “dalgalı” bir futbol sergiliyor...
Galatasaray, geçen sene olduğu gibi bu yıl da “her maça bir kahraman” trendini sürdürüyor. Topla oynama oranının yüzde 70’e varması yanıltıcı olmasın.
4 dilimi var G.Saray-Karagümrük maçının.
Gaziantep ile Galatasaray’ın karşı karşıya geldiği sezonun ilk maçının açmazı şu:
Erden Timur, Galatasaray’da yeni bir görev üstlenmeyeceğini açıkladığında, tüm camia endişeyle beklemişti yeni sezonu: Bu futbolcuları kim motive edecek?
Galatasaray, yaşadığı ‘sevinçli telaş’la biraz bocalasa da 26’da Osimhen’in golüyle rahatlıyor.
Yolundan şaşmadı
Birlikte
Tam takım devam
Yürüyeduruyor
‘Çok’ ile ‘hiç yok’
Koltuğunda rahat
Kadıköy hatırası
3 puanın günahı
Taşikardisiz 3 puan
Uyuyan dev
Kim kurtuldu?
Langırt
Yokluğu yara
Mesele
Nasıl olacak?
Tutuk ama istikrarlı
Uyanış
Kilit son maça
Azı dişi!
Kötü futbol 3 puan
Ortak yok